Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da Türk Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın iktidarda olduğu 19 yıl boyunca katledilen kadınlar için “Diktatörün Yargılanması için 100 Neden” kampanyası başlatmıştı. TJK-E, 4 aydır sürdürdüğü imza kampanyasının birinci aşamasını İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.

Zürich Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde yapılan açıklamaya, TJK-E aktivistleri, FEDA üyeleri, Women Defend Rojava, FİST, Enternasyonel Kadınlar, Ni Uno Menos, PDA, PYD ve çok sayıda kadın katıldı. Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) adına ortak açıklamayı Neslihan Dersim yaptı. 

Yapılan açıklamada şunlara dikkat çekildi:

“Hamlemiz ‘Kadın Kırımına Karşı Özgür Kadını ve Özgür Toplumu Savunma Zamanı’ kapsamında 25 Kasım 2020’de startını verdiğimiz ‘Diktatörü yargılamak için 100 Neden!’ kampanyası belirlenen süre zarfında önemli bir aşamaya ulaşarak yeni bir boyut kazanmıştır.

KADINLARIN TARİHSEL DİRENİŞİ SAHİPLENİYORUZ

İnkar ve imha siyasetinde ısrar eden AKP-MHP rejimine, her türlü devlet saldırısına karşı Kürt kadınları seslerini yükseltmekten hiç vazgeçmediler. Erdoğan diktatörlüğüne karşı kadınlar mücadeleyi her zaman en güçlü şekilde vermeye devam ediyorlar. İnkar, imha, savaş ve her türlü şiddete karşı kadınlar itaat etmeyerek özgürlük iddialarını daha fazla yükseltti. Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak da kadınların tarihsel direnişine sahiplenerek, özgürlük arayışını her alanda geliştirmeyi temel bir görev olarak yürütmekteyiz.

DÜNYANIN HER YERİNDEN İMZA TOPLANDI

Kürt kadınları olarak son 4 aylık süreçte yürüttüğümüz ‘100 Neden!’ kampanyası ile bir kez daha ataerkil sistemlerin kadın kırım politikalarıyla kadınları susturamayacaklarını, tam tersine bu zihniyetin yarattığı diktatörlüklerden hesap sorma gücümüz olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Kampanyamıza Erdoğan faşizminden hesap sormak için yürüttüğümüz çalışmaya on binlerce insan birebir katılmış, başka coğrafyalarda faşizme karşı mücadele yürüten kız kardeşlerimize ilham olmuştur. Kampanyamız boyunca ‘100 Neden için 100.000 imza’ ismiyle dünyanın her yerinden 235.727 imza toplanmıştır. Diktatör Erdoğan’ın işlediği suçların yer aldığı dosya ile beraber Erdoğan’ın yargılanması için toplanan imzalar ile Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlara gerekli başvuruları yapacağız.

DİKTATÖR ERDOĞAN YARGILANMALIDIR

Diktatör Erdoğan cinsiyetçi politik söylemleri, talimat ve imzaladığı kararnameler ile başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere Türkiye'de, Kuzey Kürdistan’da, Rojava - Kuzey Doğu Suriye’de, Güney Kürdistan’da, Şengal ve Maxmur’da topluma karşı işlenen suçlardan doğrudan sorumludur. Dolayısı ile uluslararası hukukun işletilmesi ve uluslararası hukukun gereği olarak kadınları çocukları doğrudan hedef alıp katletmekten, işkence ederek öldürmekten, alıkoymak, hürriyetinden yoksun bırakmaktan ve tecavüz suçlarından yargılanması gerekmektedir.

DİKTATÖR ERDOĞAN FAŞİST VE IRKÇI ZİHNİYETİN VÜCUT BULMUŞ HALİDİR

Uluslararası hukuk normlarına göre diktatör Erdoğan’ın gerçekleştirdiği insanlık suçları ve soykırımlar nedeniyle yargılanması için yeterli neden vardır. Erdoğan bugün her ne kadar Türkiye cumhurbaşkanı sıfatının arkasına gizlenmiş olsa da artık zamanı dolan ve yargılanarak hak ettiği cezayı alması gereken bir diktatör olduğu tüm dünya halkları için kabul görülmektedir. Diktatör Erdoğan, faşist ve ırkçı zihniyetin vücut bulmuş hali olarak birçok katliamın, cinayetin, kadınlara dönük tecavüzün, tacizin ve şiddetin sistematik hale gelmesindeki baş faildir. 

DİKTATÖRÜN YARGILANMASI İÇİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALIDIR

Kadına yönelik artan şiddet, topluma yayılan tecavüzler, kadınların siyaset dışı bırakılması bununla yetinmeyip zindanlarda rehin tutulması, akademik, sanatsal ve mesleki çalışmalardan ihraç edilmesi, soruşturma ve tutuklamalarla karşı karşıya kalınması bu suç listesini giderek uzatmaktadır. Şimdiye kadar uluslararası hukukun diktatör Erdoğan’ın iktidarı boyunca gerçekleştirdiği katliamlara, cinayetlere, tecavüz ve şiddet olaylarına, binlerce siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve aktivisti rehin almasına seyirci kalması dünya insanlık tarihi ve adaleti açısından utanç vericidir. Aynı zamanda bu durum suça ortaklıktır. Tam da bu noktada uluslararası hukuk kurumlarının bu diktatörün yargılanması önündeki tüm engelleri kaldırarak, gerekli yasal değişikliklere giderek kuruluş amacı doğrultusunda kendini yeniden tanımlaması, yapılandırması ve kadın katili diktatör Erdoğan’ı yargılaması gerekmektedir.

HEDEFİMİZİ MİSLİYLE AŞTIK

Bizler bu kampanyamız ile Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’in, Aralık 2015’te Silopi’de katledildikten sonra cenazesi 7 gün sokakta bırakılan Taybet İnan’ın, Silopi’de 4 Ocak 2016’da katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar’ın, Serêkaniyê’de 12 Ekim 2019’da katledilen Hevrin Xelef’in, 29 Ekim 2009’da karakoldan atılan havan topu mermisiyle katledilen 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un, 7 Kasım 2014’de katledilen Kader Ortakaya’nın, 18 Ekim 2015’te evinde katledilen Dilek Doğan’ın, Ekin Van’ın, Efrîn’de kaçırılan ve katledilen yüzlerce kadının, Kobanê’nin Helince köyünde SİHA’larla katledilen Kongreya Star üyesi üç Kürt kadınının ve ismini sayamadığımız yüzlerce kadının sesi olmaya çalıştık. “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden” kampanyamız ile belirlenen zamandan önce 100.000 imza hedefimizi misliyle aştık.

KAMPANYANIN İKİNCİ AŞAMASINDA HUKUK MÜCADELESİ YÜRÜTECEĞİZ 

Kampanyamızın ikinci aşamasını hukuk mücadelesi vererek devam edeceğiz. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler’e (BM) gerekli başvuruları yaparak bugüne kadar diktatörlere göz yuman uluslararası kurumları görevlerini yerine getirmek için bu alanda da gerekli olan mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğiz. BM’nin bugüne kadar gerekeni yapmaması faşizmin kurumsal temsilciliğini yapan Erdoğan gibi diktatörlere cesaret vermiş, binlerce kadın bu nedenle katliama uğramıştır. Kampanyamızın ikinci aşamasında da tüm kadınların sesi olmaya ve işlenen suçların hesabını sormaya devam edeceğiz. Aynı zamanda kampanyamız ile kadın kırımının uluslararası düzeyde resmen insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanınması için mücadelemizi sürdüreceğiz. “Diktatörün yargılanması için 100 Neden!” kampanyamızı iki temel konu ile devam ettireceğiz. Bunun için Paris katliamının aydınlatılması ve suçluların yargılanması için mücadelemiz devam edecek. Aynı zamanda Efrîn’de kaçırılan, tecavüze uğrayan veya katledilen kadınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.

TECRİDE, İŞGALE KARŞI MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK 

Bu kapsamda Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak “Kadın Kırımına Karşı Özgür Toplumu ve Özgür Kadını Savunma Zamanı” hamlesini daha da büyüterek yürüteceğiz. Hamlemiz kapsamında tecride, soykırıma, faşizme ve işgale karşı mücadelemiz kesintisiz devam edecek. Bu temelde örgütlü olduğumuz her yerde alanlarda, eylemlerde olacağız. Kampanyamızın ilk aşamasında Kürt kadınları ve dostları tüm dünyaya Önder Apo’nun özgür kadın ve özgür toplum paradigmasının aydınlatıcı yönü kadar, kadınların mücadeleci ve toplumu yeniden kurma gücünü de göstermiştir. Kadınlar kampanya boyunca Avrupa’nın yüzlerce şehrinde kitlesel ve etkili katılımlarıyla, kapitalist modernitenin salgını gerekçe göstererek yaratmak istediği pasif toplum politikalarına karşı tutum geliştirerek her koşul altında özgürlük ve adalet mücadelesinde ısrarcı oldular. Ve kadınlar kampanya boyunca büyük bir emek ortaya koyarak özgür kadın kimliğinin ancak faşizmin ve soykırımın her türlü saldırısı karşısında direnerek sağlanacağını bir kez daha ortaya koydular.

Bu vesileyle salgın koşullarına rağmen kampanyanın başarıya ulaşması için emek veren tüm kadınları; TJK-E bünyesindeki tüm kadın çatı örgütlerini, meclis, komün, inisiyatif ve komiteleri, bizimle dünyanın dört bir yanında dayanışan tüm kadın hareketleri ve gruplarını selamlıyoruz. Kadınların ortak mücadelesinin tüm topluma öncülük ettiğini gösteren bu değerli çalışma da emeği geçen; gerek imza kampanyası boyunca sokakları boş bırakmayan kadınları, gerekse de birbirinden renkli ve yaratıcı eylemleriyle kadınların ortak mücadelesinin gücünü tüm dünyaya gösteren tüm kadınları selamlıyoruz.

Bu temelde Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak 21. yüzyıl kadın yüzyılı olacak diyoruz, kadın kırımına karşı Özgür Kadını ve Özgür Toplumu savunuyoruz! Tüm kadınları faşizme, cinsiyetçiliğe, tecride, işgale, milliyetçiliğe ve gericiliğe karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Erkek egemen sistemin tüm çirkinlik ve kötülüklerin kaynağı olarak aşılması ve özgür yaşamın özgür kadın ve erkekler tarafından inşa edilmesi için her yerde ve her anı özgürlük bilinci-eylemleriyle özgürlük zamanını hep birlikte yaratalım! Unutmayalım ki; faşizm kaybedecek, kadınlar kazanacak.”

Okunan ortak açıklamanın ardından, Rojava Kürt Kadın Hareketi, FEDA, PDA, Ni Uno Menos ve FİST’ten kadınlar birer kısa konuşma yaptı.

Açıklama, “Jin jiyan azadi” sloganlarıyla sona erdi.