Tuana Gençer: Kadınların mücadelesi artık durdurulamaz!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Üyesi Tuana Gençer, derneklerine açılan kapatma davasının mücadelelerini engellemeyeceğini belirterek, "Kadın hareketi, artık çok güçlü. Siyasi iktidar, ne yaparsa yapsın kadınları durduramayacak" dedi.

Derneklerine yönelik açılan davanın, mücadelelerine yönelik ilk saldırı olmadığını hatırlatan Gençer, herkesi derneğe  sahip çıkmaya çağırarak; “Hiçbir kadın, asla yalnız yürümeyene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet ve katliamlar her geçen gün artıyor. AKP hükümeti şiddeti önlemek yerine kadına yönelik şiddetle mücadele eden kurumları hedef alıyor. Son olarak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında, “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla dava açıldı. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Üyesi Tuana Gençer, derneklerine açılan kapatma davasına ilişkin ANF’ye konuştu. 

Gençer, haklarında açılan davada gösterilen gerekçenin içi boş ve şişirilmiş olduğunu şu sözlerle anlattı: "Açılan davada 'Kadın haklarını savunmak kisvesi altında, aile mefhumunu yok sayarak aile yapısının parçalanmasından' bahsediliyor. Yine 'Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek' diye söylüyorlar. Ama dosyaya baktığımızda içinin bomboş olduğunu görebiliyoruz. İçi o kadar boş ki, doldurmak için derneğimizin yöneticilerinin, davaya bile dönüşmemiş, kolluk kayıtlarına kadar dosyaya sunmuşlar. Hiçbiri somut delil niteliğinde değil. Biz 12 yıldır mücadele eden bir kadın derneğiyiz. Biz mücadeleye başladığımızda henüz Türkiye'de 'kadın cinayetleri' kavramı bile yoktu. 'Aşk cinayet,', 'eş cinayeti', 'namus cinayeti' diye geçerdi. Literatürde kadın cinayeti kavramı kullanılmıyordu. 

Yıllardır yürüttüğümüz mücadele ve raporladığımız verilerle birlikte, bunun kadın cinayeti olduğunu, herhangi bir bahaneye sığdırılamayacağını tüm topluma kanıtladık. Bizden sonra, bakanlıklar da veriler yayınlamaya başladı. Derneğimiz ilk kurulduğu zaman ilgili bakanlıklara sorardık, bu ay kaç kadın öldürüldü diye dilekçeler verirdik. Elimizde böyle bir veri yok diye söylerlerdi. Şimdi bakıyoruz ki, bakanlıklar da kadın cinayetlerinin verilerini tutuyor. Bu da mücadelemizin bir sonucuydu. 

Kurulduğumuz günden beri tüm kadın cinayetlerinde, il il, ilçe ilçe, adliyelerde, meydanlarda şüpheli kadın ölümlerinin altında yatan gerçeği açığa çıkarmak için mücadele ettik. Şimdi baktığımızda siyasi iktidarın müdürlüklerinin, bize böyle bir dava açtığını gördük ama bu kadar çok mücadele yürütmüşken, böyle içi boş bahanelerle açılan davaları toplumda kabul etmez ve tüm kamuoyu tepki gösterir. Biz de hukuki süreci takip edeceğiz. Bu bizi ilk bastırma, ilk durdurma çabası değil ve hiç bir zamanda bu çabalar mücadelemize engel olamadı. Hiçbir zaman geri durmadık."

KADIN MÜCADELESİ SİYASAL İKTİDARI RAHATSIZ EDİYOR

“Meydanlara baktığımızda artık her yerde, yaşamın her alanında kadınlar var” diyen Gençer, siyasi iktidarın bu durumdan rahatsız olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Kadınlar, artık evlerinde oturmuyorlar, şiddet gördükleri evlerden kaçmak için boşanma davaları açıyorlar, bize başvuruyorlar. Kadınlar artık kendi hakları için, eşit çalışma koşulları için, eğitim hakkı için mücadele ediyor. Kadın mücadelesi artık ne yaparlarsa yapsınlar baskılanamaz. Kadın hareketi artık çok güçlü. Siyasi iktidar ne yaparsa yapsın, kadınları durduramıyor. 

İstanbul Sözleşmesi feshedildikten sonra, 'biz de kadınlar için birşey yapıyoruz'u gösterme amaçlı genelgeler, reform paketleri, ekranlarda kadınlarla ilgili konuşmalarla geldiler. Bu çok çelişkili. Karşımızda İstanbul  Sözleşmesi'ni fesheden, kadınlara hukuksuz gözaltılar yapan, gerekirse göstermelik genelge yayınlayan bir siyasi iktidar var. Bunları yapmasının tek sebebi, çok yakında gideceğinin farkında olması." 

KADINLARIN HAYIR DEME HAKKINA BİLE SALDIRIYOR 

Geçtiğimiz günlerde Hatice Kaçmaz cinayetine ‘tutku indirimi’ verildiğini hatırlatan Tuana Gençer, "Tutku indirimi" diye bir şey yok, bu hiçbir yerde yazmaz. Hatice Kaçmaz hayır demeseydi öldürülmezdi, deniyor. Yani kadınların hayır deme hakkına bile saldırı söz konusu. İktidara göre, kadınlar ne yapsa suç. Yıllardır yürüttüğümüz mücadelede, yaptıklarımız bir dosya ve kapatma davası olarak önümüze gelebiliyor. Kadınlar şu kadar çocuk doğursun, kadınlar sokak ortasında kahkaha atmasın, seslerini çıkarttıklarında dövün, kadın ve erkek eşit olamaz diyenlerin zihniyetiyle karşı karşıyayız. Tabii ki bizi durdurmak isteyecekler, baskılamaya ve korkutmaya çalışacaklar. Eskisinden çok daha büyük saldırılar söz konusu. Bunun da biz, iktidarın geçtiği sallantılı dönemden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz" dedi. 

DAVALAR ÖNÜMÜZDE ENGEL DEĞİL

Açılan davanın hukuki olarak takipçisi olacaklarını belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Tuana Gençer, son olarak saldırılara karşı kadınları derneklerine sahip çıkmaya çağırdı: "Bu daha önce gelen baskılardan çok farklı değil, sadece yeni bir boyutu olabilir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne de değil; kadın örgütlerine, bizim gibi eşit, özgür yaşamak isteyen tüm kadınlara karşı sürekli bir saldırı söz konusu. Fakat kadınlar hiçbir zaman geri durmadı, yine durmayacaklar. Tüm kamuoyunu ve özellikle kadınları, derneğimizi sahiplenmeye davet ediyorum. Bu davalar ve baskılar, kesinlikle önümüzde bir engel değil."