Van’da üniformalı şiddeti protesto edildi

Mayıs ayının ilk 18 gününde 16 kadının katledildiğini belirten Van Kadın Platformu, bu katliamların ardında failleri koruyan, teşvik eden, cezasız bırakan ideolojik eril devlet aygıtlarının bulunduğuna dikkat çekti.

Van Kadın Platformu, Mayıs içerisinde yaşanan kadın katliamlarına dikkat çekmek amacıyla Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada sık sık “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganları attı.

16 KADIN KATLEDİLDİ

Platform adına açıklama yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilcisi Sevim Çiçek, Mayıs ayının ilk 18 gününde 16 kadının katledildiğini belirterek, “15 Mayıs’ta Silopi'de vahşice katledilmiş ve bedeni yakılmış halde bulunan Sakine Kültür 4 yıldır kendisine sistematik taciz ve işkence uygulayan, Özel Harekât Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın tarafından katledildi. Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde 6 ay önce kaybolan Remziye Apaydın’ın Nihat Cav adlı korucu tarafından katledildiği ortaya çıktı. Van’ın İpekyolu ilçesinde Suna Pek yıllardır sistematik şiddetine maruz bırakıldığı özel bir bankada güvenlik görevlisi olarak çalışan eşi Yunus Pek tarafından katledildi” dedi.

Her geçen gün farklı yöntemlerle işlenen kadın katliamlarının cins kırımına evrildiğini dile getiren Çiçek, son 3 günde işlenen kadın cinayetlerinin faillerinin kimliğine bakıldığında devletin özel savaş politikaları sonucunda işlenen cinayetler olduğunu belirtti.

ERİL DEVLET AYGITLARI TEŞVİK EDİYOR

“Bu katliamların ardında failleri koruyan, teşvik eden, cezasız bırakan ideolojik eril devlet aygıtları var” diyen Çiçek, devamla şunları söyledi: “Kürdistan’da Kürt kadınlarına dönük özel savaş politikaları ve yargının cezasızlıkla ödüllendirdiği üniformalı şiddeti sonucunda kadına yönelik taciz, tecavüz, katliamlar artarak devam etmektedir. Faillerin üniformalı olduğu kadına yönelik şiddet olaylarında arkasına aldığı devlet gücünden cesaret alan erkeler bu suçları korkusuzca işlemekte ve haklarında yapılan yargılamalar sonucunda failler korunarak davalar cezasızlıkla sonuçlanmakta veya ödül gibi cezalar verilmektedir. Cinsel saldırıda bulunarak İpek Er’i intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan’a adeta ödül gibi bir ceza verilirken, iki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklu bulunan uzman çavuş Talip K.’ nin tahliyesine karar verilmesi de erkek yargının üniforma zırhına karşı son pratikleridir.”

ÜNİFORMALILAR ELİYLE ŞİDDET

Kadın katliamlarının artmasının AKP’nin yürüttüğü politikalardan kaynaklı olduğuna dikkati çeken Çiçek, “AKP, özel savaş politikalarıyla Kürt kadınlarına dönük üniformalı şiddetini körüklemektedir, failler hakkında etkin yargılamalar yapmamakta ve bu kişileri cezasızlıkla ödüllendirmektedir” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nin tek bir kişinin imzasıyla feshedildiğini hatırlatan Çiçek, böylelikle iktidarın kadına yönelik şiddet olaylarıyla mücadelede devletin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtti.

‘SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ’

Kadın cinayetlerinin politik olduğunu aktaran Çiçek, “Kürdistan’da üniformalıların şiddetine karşı hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz. Van Kadın Platformu olarak iktidarı, kadına yönelik şiddetle mücadelede pozitif yükümlülüklerini yerine getirmeye, şiddetle etkin mücadele etmeye ve faillerin cezasız bırakılması politikasına son vermeye davet ediyoruz. Bütün kadınlara bir kadının daha eksilmemesi, özgür, eşit ve adil bir dünya için mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklama, alkış ve sloganlar eşliğinde son buldu.