Yeni yaşamın ifadesiydi Nujiyan...

Teyzesi Çiçek Botan'ın izinden giden Nujiyan, kız kardeşi ile birlikte gerilla saflarına katılır. Yoldaşlarının yüreğinde derin bir yer edinen Nujiyan, adı gibi yaşamın ifadesi oldu...

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1994 yılında dünyaya gelen Nujiyan Botan (Azime Acet) yurtsever bir ailenin çocuğudur. Düşmanın birçok baskı ve zulmüne maruz kalan Nujiyan, çocuk yaşta düşmana başkaldırarak var olan sistemi reddeder. Her zaman bir mücadele içerisinde olan gerilla Nujiyan Apo ismini duymuştur. Teyzesi ve amcası PKK hareketinde yer alıyordu. Nujiyan televizyonda gerillayı görünce coşar, hayranlıkla izlerdi.

Nujiyan büyüdükçe arayışları da onunla büyümeye başlar. Ailesinden birçok kişi gerillaya katılır. Nujiyan’ın çocukluk hayali de bir gün dağlara gitmek, teyzesi ve amcasının izinde yürümek, silahlarını kaldırmak. Fakat Nujiyan evlendirilir. 4 yıl boyunca evli kalan Nujiyan, yine siyasal mücadelesini sürdürür. Bu 4 yıl ona asır gibi gelir. Hala hayallerinin peşinden gitme çabasındadır. Geçen zaman dilimlerinde birçok zorlukla karşılaşan Nujiyan pes etmez her bir zorlukta daha da güçlü adım atar. Artık yolun sonu görünmüştür. Aydınlık, umut ve zafer bu hayallerle yol alır. Bir süre daha çalışmalara katıldıktan sonra kız kardeşi ile 2014 yılında yönünü Kürdistan dağlarına çevirir.

UMUT DOLU GÖZLERİ İNSANIN YÜREĞİNİ OKŞARDI

Teyzesi ve amcasının izinden yürüyen Nujiyan ve Hêvijan kardeşler Gabar üzeri katıldıktan sonra Nujiyan yeni savaşçı eğitimini Besta'da görür. Yoldaşları Nujiyan'ı şu sözlerle anlatıyor. "Eğitimden sonra da Besta alanında kalır. Nujiyan hayallerine kavuşmuştu. Teyzesi Çiçek Botan, yıllarca Botan bölgesinde kalmıştı. Her yürüdüğü patika, dağ ve ovada teyzesinin izleri vardı. Kısa sürede dağlara adapte olan Nujiyan her çalışmaya aktif katılırdı.

Doğal sorumluluğu, sıcak, dürüst ve samimi yoldaşlığı ile bütün yoldaşları ondan etkilenirdi. Yoldaşlarının yüreğinde derin bir yer edinmişti. Umut dolu gözleri insanın yüreğini okşardı. Duruşundan heyecanından canlılığından olmaz teorisini boşa çıkartmıştı. Elini uzattığı her işi başarı ile yapardı. Olumsuzluğu dair taviz vermezdi."

TÜM ARKADAŞLARINA ÖRNEK OLURDU

Njiyan'ın kendinden önce yoldaşlarını düşündüğünü kaydeden arkadaşları O'nu şu sözlerle anlatmaya devam ediyor: "Her güne yeniden doğmuş gibi uyanırdı. Bazen onunla görevlere gidince yolda tartışırdık. Önderliği daha çok tanımak istiyordu. Pratiğin içinde bile zaman yaratır, kitap okurdu okuduklarını bizlerle paylaşırdı. Bazen çelişkiler oluştururdu kafamızda sırf daha doğru ve iyi yoğunlaşmamız için. Adı gibiydi yeni yaşamın ifadesiydi Nujiyan…"

Nujyan'ın Beritan çizgisinin takipçisi olduğunu söyleyen arkadaşları, Nujiyan'ın hiperaktif bir özelliğine dikkat çekerek şunları belirtti: "Hiç yerinde durmaz bir iş çalışma olunca hemen harekete geçer çevresindeki herkesi de kendisi ile harekete geçirirdi. Göreve giderken en ağır yük onun olurdu. İradesi çok güçlüydü. Tüm arkadaşlar onu kendine örnek alırdı. Bir de gülüşleri vardı yaşam dolu doğaya canlılık katan gülüşleri, haykırarak dağlara seslenişi vardı. Eleştirirken yüceltirdi yoldaşını Önder Apo der ki 'Yoldaş yoldaşının alnını yıldızlara değdirendir.' Nujiyan da öyleydi."

KENDİNİ HAKİKAT YOLUNA ADAMIŞTI

Gerilla Nujiyan'ın kendisini kadın çizgisinde derinleştirdiğini söyleyen bir başka silah arkadaşı şunları anlattı: "Ona baktığımda bana Beritan arkadaşı uyandırıyordu. Her zaman raxtı belinde, silahı hemen başucunda olurdu. Uykusu çok hafifti, sabah hepimizden önce o kalkardı. Botan alanının zorlukları vardır.

Nujiyan bu zorluklarla olgunlaşmış daha bir sıkı sarılmıştı hakikat gerçekliğine. Görevlere giderken etrafı dinler önden gidip yolu kontrol ederdi. Daha sonra yoldaşlarını çağırırdı. Nujiyan kendini hakikat yoluna adamıştı iradesi güçlü, kendini derinleştirmişti Önderlik ideolojisi ve felsefesinde." Gerilla Nujiyan 29 Kasım 2016 yılında Türk ordusunun Cudi'ye yönelik gerçekleştirdiği bombardımanda yaşamını yitirdi.