YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı, 15 Şubat Komplosu’nun 24. yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Komutanlık, “Bugün Kurdistan’da ortaya çıkan tüm devrimsel gelişmelerin ve tüm direniş değerlerinin yaratıcısı olan Önderliğimize karşı geliştirilen uluslararası komplo karanlığının 25. yılına giriyoruz. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi ve Kürt halkı olarak ‘Kara Gün’ olarak ifade ettiğimiz komplo gerçeğine ve bugün her alanda ifşa olmuş komplocu kapitalist modernite güçlerine karşı amansız bir mücadele içerisindeyiz. Bugün YJA Star güçleri olarak Bakurê Kurdistan’dan Medya Savunma Alanları’na kadar yürüttüğümüz amansız savaşta dayatılan insanlık dışı yaptırımlar ile ulus devletlerin komplo gerçeğini ve soykırım politikalarını nasıl güncellemek istediğine şahit olduk. Önderliğimiz, İmralı işkencehanesinde verdiği ideolojik, siyasi mücadele ile nasıl ki komplo güçlerini bozguna uğrattıysa, bugün de fedai komutanımız Zîlan’dan bu yana kendini ‘Önder Apo’nun eseri’ olarak tanımlayan gerilla güçlerimiz, Kürt halkına dönük soykırım planını Kurdistan dağlarında tekrar boşa çıkarmıştır. Şüphesiz bugün başta dağlarımız olmak üzere Kurdistan’ın her yerinde devam eden varlık ve onur direnişi İmralı merkezlidir. Bugün kadınların öncülük ettiği fedai direniş, Önder Apo’nun İmralı’da komplocu güçlere karşı yürüttüğü mücadeleden besleniyor ve kaynağını Önder Apo’nun özgürlükçü duruşundan ve direnişinden alıyor” dedi.

YJA Star açıklamasında şunlar belirtildi:

“Komplo, tecrit ve izolasyon politikaları ile Önderliğimizin Kurdistan ve Ortadoğu’da gerçekleştirmek istediği özgürlükçü devrim ve yaşama ket vuran modernite güçleri bugün büyük toplumsal krizlerin eşiğine gelmiştir. Öl-öldür politikaları ile faşist, cinsiyetçi, iktidarcı politikalar ile insanın insanla, insanın doğayla ve toplumla olan bağlarını alt üst eden politikalar bugün tüm insanlığı ve toplumu büyük bir çürüme ile yüz yüze bırakmıştır. Kaldı ki hala uluslararası komplonun gardiyanlığını yapan Türk devleti, bugün yaşadığı toplumsal ve siyasi krizler bu çürümenin en somut örneklerinden biri olmuştur. Önder Apo’yu İmralı kayalıklarına zincirleyerek, onun özgürlükçü ve toplumcu politikalarını karanlığa gömmek isteyen Türk ulus devleti, bugün Bazarcix merkezli gelişen deprem sonucu açığa çıkan siyasi, toplumsal ve ekonomik kriz enkazının altında adeta can çekişmektedir. Bu nedenle resmi ideolojileri ve sözde toplumsal politikaları altında kalan Türk faşist devleti, bugün aslında en çok da Önderliğimizin geliştirmek istediği demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü sistemi parçalamak istemesinin acısını yaşamaktadır. Bugün kriz haline gelen siyaset, her gün ölüm çığırtkanlığı yağan askeri operasyonlar ve bu politikaların altında halkımızın çektiği acılar bugün bir kez daha Önderliğimizin toplumcu paradigmasından başka çıkışın olamayacağını tüm açıklığı ile ortaya koymuştur.

KOMPLONUN 25. YILINDA MÜCADELE DAHA SERT SÜRECEKTİR

Komplonun 25. yılında ve başta faşist Türk hükümeti olmak üzere komplocu güçlerin büyük alt üst oluşlar yaşadığı bu süreçte mücadelenin daha sert süreceği açıktır. Bilinmelidir ki komplocu güçler direnen Kürt halkı ve Kürt kadınları üzerindeki soykırım amaçlarından vazgeçmiş değillerdir, bunu gerçekleştirmek için her türlü insanlık dışı yaptırımı uygulayacakları kesindir. Başta kadınlar ve Kurdistan gerillaları olarak bize dayatılan bu hain komplonun gerçek yüzüyle hem de tüm dehşetiyle yüzleştik. Önderliğimizin direnişi sayesinde bugün komplocu güçler artık sinsi yüzlerini saklayamamaktadır. Kadınlara, gerillalara, direnen Kurdistan halklarına karşı ne reva görüyorlarsa çok somut bir şekilde ortaya çıkarmak zorunda kalıyorlar. Özelde 2021 Şubat ayından beri Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı geliştirilen insanlık dışı savaşta kullanılan yöntemler, ülkemizin her yerinde örgütlenen kadın serhildanlarına karşı katliamcı politikalar ve en son da yaşanan deprem faciasından sonra halkımızın içine düşürüldüğü durum şüphesiz komplo politikalarının bir sonucudur ve komplo güçleri halen iş başındadır.

Uygarlık güçleri Önderliğimizi bir ada cezaevine hapsederek mücadeleden yalıtmayı hedefleyerek fiziki, siyasi ve sosyal bir yalnızlığa mahkum etmek istemiştir. Önderliğimiz, ‘İmralı tek kişilik tutukevi sürecim; tarih boyunca alışılan çürütmeye karşın, hem felsefi hem pratik bilimsel bir çözümün sadece şahsım ve Kürt halkı için değil, tüm insanlık için çıkış bulabileceğini kanıtlıyordu’ diyerek İmralı gibi bir işkencehaneyi dahi bir felsefe okulu haline getirmiştir. Bu yönüyle komplonun amacına ulaşmasını engelleyen Önderliğimiz, üçüncü ideolojik doğuş sürecini İmralı’da gerçekleştirmiştir. Yalnızlaştırma bir yana, tam 24 yıldır tüm dünyanın demokratik, özgürlükçü güçleri için bir çekim merkezi haline gelmiş ve milyonların yüreğini kazanmıştır.

ÖNDER APO HALKLARIN UMUDU OLDU

Önder Apo, Kurdistan’da geliştirdiği ideolojik, askeri ve siyasi mücadele gücü ile sadece Kürtlerin değil, Ortadoğu’da modernite zulmü altında ezilen tüm özgürlükçü halkların ve kadınların umudu olmuştur. Tam da bu yüzden son iki yüz yıldır siyasi ve askeri müdahaleler ile Ortadoğu’da devrimsel çıkışlara müdahale edip kendi sistemini kurmak isteyen modernite güçleri, uluslararası komployu devreye koymuştur. Önderliğimiz Ortadoğu’nun en büyük özgürlük gücü ve örgütleyicisi olduğu ve kapitalist sistemin karşısında durduğu için böyle haince hedeflenmiş ve bugün de mutlak tecrit ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bu nedenle kirli 15 Şubat komplosu Önderliğimiz şahsında, başta savaşarak özgürleşen kadın gerçeği olmak üzere Ortadoğu’daki tüm demokratik modernite değerlerini hedef almıştır. Kaldı ki Önderliğimiz İmralı günlerinde bunu dile getirerek ‘Biz gerçek anlamda bağımsızlıkçıyız. Bu yüzden, yani Batı uygarlığına alet olmayacağımızı bildikleri için beni imhaya yatırdılar’ demiş ve bunun gibi birçok çözümleme ile komplo aktörlerinin gerçek yüzünü ortaya koymuştur.

Bu nedenle kadınların ve halkımızın özgürlük kılıcı olan YJA Star gerillaları olarak, ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ sloganı ile komplo karanlığını kendi bedenlerini ile aydınlatan şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehit yoldaşlarımızın anılarına bağlılığın gereği olarak komplocu güçlerden intikam alana kadar mücadeleye devam edeceğimizin sözünü yineliyoruz. Bu doğrultuda bu 15 Şubat’ta hepimiz Önderliğimiz ve şehitlerimiz karşısında büyük özeleştirerek vererek, zafer gerillacılığının güçlü uygulayıcıları olacağımızı yineliyoruz. Tüm insanlığın kurtuluşunun Önderliğin özgürlüğünde olduğunu bilerek, tüm komplo zeminlerini daha çok mücadele ederek ortadan kaldıracağımızı belirtiyor, bir kez daha insanlık tarihinin en lanetli komplosu olarak tarihi geçen 15 Şubat komplosunu kınıyoruz.”