YJK-E, 11 Mayıs'ta Brüksel ve Strasbourg'a çağırdı

YJK-E, 11 Mayıs'ta Strasbourg ve Brüksel'de işgale ve Avrupa'nın ikiyüzlü politikalarına karşı düzenlenecek eylemlere güçlü katılım çağrısı yaptı.

Yekitiyê Jinên Kurdistan-Elmanya (YJK-E), Brüksel ve Strasbourg'daki eylemlere çağırdı.

YJK-E tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bilindiği üzere AKP-MHP faşist iktidarı kendi varlığını sürdürmek için  kürtler üzerinde yeniden imha ve işgal konseptini devreye sokmuştur. Erdoğan hükümeti bu konseptle hem Türkiye toplumunu önümüzdeki seçim için milliyetçi söylemlerle kendi tarafına çekmek hem de NATO, AB ve ABD nin görmezden geldiği Kürt katliam politikaları ile Kürtlere yönelik büyük bir soykırım peşindedir. Kürt halkının kazanımlarına ve haklı mücadelesine yapılan bu askeri saldırıların içinde KDP’nin de yer alması ve  yeniden bir 'ihanete' evrilmesi yine görüldüğü gibi Irak hükümetinin de AKP faşist devletin topraklarını işgal etmesini görmezden gelmesi, Irak devletinin parçalı ve  kendi içinde o kadar da bütünseliğin olmadığını  göstermektedir" denildi.

'KÜRTLERİN KAZANIMLARI HEDEFTE'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:
"Bunun yanı sıra İran devletinin de Ortadoğu'daki yer etme hamlesi ve bununla birlikte ittifak arama çabaları da bilmemiz gerekir ki Medya Savunma Alanlarına yönelik bu saldırıların Rojava ve tüm Ortadoğu'yla genişleyeceği gerçekliğini göstermektedir. Şu görülmelidir ki bu imha ve inkar konsepti Ukrayna savaşının gölgesinde geliştirilimiştir. Erdoğan’a tam da bittiği bir dönemde yeniden diplomasi arenasında arabulucu rolüyle  başrol verilmek, uluslararası kamuoyunda ve siyasetinde imajını düzeltmek istenmiştir. Bu aynı zamanda  ABD'nin kendisini yeniden dünya hegemonyasına sunduğunu ve Trump’la kaybolan imajını ve rolünü yeniden temize çekme çabası olarak da görülmelidir. Başkan Apo'nun herkesten önce belirlemesini yaptığı Ortadoğu'daki  3. Dünya Savaşının  I. ve II. dünya savaşlarına benzemeyeceği, daha çok bu güçler tarafından hedefli yaklaşılacağı görülmektedir. Ayrıca bu savaşta temel saldırıların hedefinde Kürtlerin olduğu da tüm gerçekliğiyle bilinmektedir.

Kürt özgürlük mücadelesinin tarih boyunca, özellikle son elli yıldır kazanımlarını yok etmek ve soykırıma uğratmak için bir konsept geliştirilmek istenmektedir. Yıllarca mücadelesini büyüterek bu saldırılar boşa düşüren Kürt halkı ve mücadelesi olarak, şimdi de daha güçlü ve örgütlü hareket ederek, kendi kazanımlarını savunarak bu iki yüzlü politikaları boşa çıkarmalıyız. Bu saldırıların başını hepimizin bildiği gibi ABD ve NATO üyesi olan devletler başını çekmektedir. Kürt halkı olarak son iki yıldır NATO'nun geliştirmiş olduğu silahları da kullanarak özellikle en son kimyasal silahlara başvurarak geliştirilen savaşa karşı gerilla muazzam direnmektedir. Biz de Avrupa'da yaşayan Kürt kadınları, Kürtler olarak bu saldırıların ana kaynağı olan ve Kürt katliamında üç maymunu oynayan ABD ve Avrupa devletlerini tüm örgütlü ve güçlü eylemselliğimizle protesto etmeliyiz. Gerilla dağda direniyor, Başkan Apo İmralı'da direniyor, bizler Kürt halkı olarak da sokaklarda olarak sonuna kadar mücadele edeceğimizi göstermeliyiz. Bu kapsamda Avrupa Kürt Kadın Hareketi öncülüğünde gelişecek Avrupa Parlamento eylemine herkes katılmalıdır.

'DİRENİŞ RUHUYLA BU KONSEPTE KARŞI ÇIKALIM'

Bu anlamda 11 Mayıs'ta Brüksel ve Strasbourg'da kadın öncülüğünde yapılacak eyleme 8 Mart ve Newroz'un direniş ruhu ile katılım sağlayarak bu konsepte karşı duralım.

Ayrıca belirttiğimiz gibi savaşın startını veren ABD'dir. 14. Mayıs'ta  Berlin'de  ABD elçiliği önünde yapılacak protesto yürüyüşünde de tüm kitlemiz ve dostlarımızla birlikte, Türkiye'ye destek vererek Kürtler üzerinde kendi varlığını kurmak isteyen hegemon güçlere karşı özgürlük arayışından vazgeçmeyeceğimizi ve her zaman  gerillanın direniş ruhuyla beraber  olduğumuzu birlikte haykıralım."