YPJ: Kobanê’nin yargılanması uluslararası hukuka aykırı

YPJ, Çîçek Kobanê’nin yargılanmasının uluslararası kanunlara aykırı olduğunu belirtti, BM üyesi devletler ve uluslararası örgütleri girişimde bulunmaya çağırdı.

YPJ Genel Komutanlığı, Çîçek Kobanê’nin işgalci Türk devleti tarafından yargılanmasına ilişkin bir açıklama yayımladı.

YPJ'nin açıklaması şöyle:

“İşgalci Türk devletinin Çîçek Kobanê’yi yargılaması uluslararası kanunlara ve silahlı çatışma hukukuna aykırıdır. Birliğimiz üyesi Çîçek Kobanê 21 Ekim 2019 tarihinde, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Girê Spî’ye bağlı köylerinde işgalci Türk devletine bağlı çeteler tarafından esir alındı. Ardından kanunsuz bir şekilde Türkiye’ye götürülen üyemiz burada 23 Mart 2021 tarihinde işgalci Türk mahkemesinde yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Türk devleti topraklarında hiçbir suç işlemeden ve Türk malına zarar vermeyen Çîçek Kobanê’nin yargılanması uluslararası kanunlara aykırıdır.
Uluslararası bir savaşta esir alınan arkadaşımız savaş esirleri ile ilgili bütün uluslararası kanunlardan faydalanmalı, uluslararası insan hakları hukuku kapsamında savunmalı ve bu temelde müzakerelerde bulunmalıdır. Fakat süreç tam tersine gelişti.

BM ÜYESİ DEVLETLER VE ÖRGÜTLERE ÇAĞRI

İşgalci Türk devleti çetelerle koordine halinde Suriye topraklarını işgal ettiğinden beri Suriyeli yurttaşları bilinçli bir şekilde Türkiye’ye aktarmakta ve kanunsuz bir şekilde tutmaktadır. İşgalci Türk devletinin kanunsuz ve bilinçli tutuklamaları son zamanlarda Birleşmiş Milletler ile uluslararası insan hakları örgütleri tarafından kanıtlandı ve kınandı. Aynı zamanda Türk devletini insanlığa karşı işlediği suçlarını durdurmaya çağırdı. Fakat işgalci Türk devleti, BM’nin ve uluslararası insan hakları örgütlerinin çağrılarını görmezden geldi. Dahası arkadaşımız kanunsuz bir şekilde yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Başta BM üyesi devletler olmak üzere bütün uluslararası örgütlere Türk devletinin işlediği suçları kınamasını ve bütün tutukluları serbest bırakması çağrısı yapıyoruz.
Bu tür suçlar ısrarımızı asla kıramayacak, her türlü zulme işgale karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu durum DAİŞ’i destekleyen ve yeniden canlanmasını isteyen Türk devletinin intikamı anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Türk devleti bölgede DAİŞ’nin gizli hücrelerini desteklemekte. Bu kararın Baxoz’un DAİŞ çetelerinden kurtarılmasının yıl dönümünde verilmesi tesadüf değildir.
Bu temelde, bütün kadın örgütlerine kadın haklarının ihlaline karşı tutum alması çağrısı yapıyoruz. Türk devletinin kadın haklarını koruyan ve suçlulardan hesap sormayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi işlediği suçları kanıtlar nitelikte.
Bu bağlamda işgalci Türk devletinin zindanlarında esir alınan arkadaşlarımızın izinden yürüyüp, insanlık değerleri ve kadın özgürlüğü için mücadelemizi büyüteceğimizi belirtiyoruz.”