Ehmed: YPJ tüm kadınların savunma gücüdür
QSD Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, YPJ’nin tüm kadınların savunma gücü olduğunu belirterek, “Hiçbir kadın kendini yalnız hissetmemeli, biz yanlarındayız” dedi.
QSD Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, YPJ’nin tüm kadınların savunma gücü olduğunu belirterek, “Hiçbir kadın kendini yalnız hissetmemeli, biz yanlarındayız” dedi.
Ciddi saldırılara ve dayatılan haksız savaşa karşı kendilerini savunduklarını ve mücadele gücüne sahip olduklarını belirten QSD Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, “Çünkü arkamızda büyük bir güç var, büyük bir dayanağımız var; şehitler ordusu. Çocuklarının gözlerinin önünde vahşice katledilmesine tanık olan ve kendi elleriyle çocuklarını gömen annelerin kararlı iradesi, yine yüzlerce şehidimizin çocuklarının varlığı, hakeza dünyanın birçok yerinden gelip saflarımıza katılan bu mücadelenin her aşamasında yer alan kadınların bıraktığı miras. Bütün bunlar direniş kaynağımız, temel gücümüzdür” dedi.
QSD Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle ANF’nin sorularını yanıtladı.
Kadınlar askeri anlamda 2021’de nasıl bir ilerleme kaydetti ve mücadele sergiledi?
Bizim için 2021, birçok açıdan önemli bir yıldı. Başta DAİŞ’e dönük mücadele, yapılan operasyonlarda YPJ’nin yer alıp öncülük yapması. Binlerce DAİŞ’li ailenin bulunduğu Hol Kampı’nda gizli hücre yapılanmalarının çökertilmesi için İç Güvenlik Güçleriyle ortak bir operasyon yapıldı. En çok YPJ güçlerimiz bu operasyonda yer aldı. Çünkü çoğunlukla kadın ve çocuk bulunuyordu. Bunun için YPJ öncülük yaptı. DAİŞ’in örgütlenmesinin önünü almak için önemli bir operasyondu. Yıl içerisinde Türk devleti ve güdümündeki çetelerin işgali altındaki bölgelerden güçlerimize ve bölge halkına dönük saldırılar oldu. YPJ, halkımızı ve bölgeyi korumak, bu saldırıları kırmak için en ön saflarda yer aldı.
Yıl içerisinde işgalci Türk devleti alanlarımıza dönük saldırılar yaptı. Aynı zamanda bu saldırılarla beraber DAİŞ hareketlendi ve saldırıları kırmak için değerli komutanımız Sosin Birhat ve beraberindeki arkadaşlar cephenin ön saflarında yerlerini aldı, bu nedenle hedef alınarak şehit edildi. Aynı şekilde düzenlenen operasyonların yanında taktik ve teknik konusunda da gelişim için eğitimlerin olduğu önemli bir yıl oldu. Son saldırılarda da bunu daha iyi gördük ki eğer kendini iyi eğitip örgütleyemezsen özellikle savaş konusunda hâkimiyet kurmazsan direnmek zordur. Bunun için de askeri güç olarak yeniden yapılandırma, yeni bir savaş taktiği için eğitimlere başladık. Aynı zamanda toplumsal meşru savunma güçlerimiz hem halkı eğitip bilinçlendirmede hem de kendi sistemlerini yeniden oluşturmak ve güçlenmek için yeni eğitim sistemine başladılar. Toplum olmadan örgütlenmek zordur ve sonuç alıcı olamaz, ancak hep beraber topraklarımıza yönelik yapılan saldırıları püskürtüp boşa çıkartabiliriz. Bu sene içerisinde bu çalışmaların yapılması önemliydi.
YENİDEN YAPILANMA VE YENİ SİSTEM
Askeri kurum, meclis ve kuruluşları olarak yeni senenin ve ardımızda bıraktığımız bir sene için toplantılar yapıldı. Dar yönetim toplantılarımız oldu. Bütün toplantılarımız alt yönetimden üst yönetime kadar yapıldı. Bu toplantılarda yeni bir sistem oluşturmak için örgütlenme, eğitim, teknik vb. bütün konular tartışıldı. Aynı zamanda istihbarat ve özel güçlerin yeni sistemi ve eğitimleri de ele alındı. Birçok konuda eğitim, örgütlenme, askeri çalışma ve benzeri konular derinlemesine ele alındı. Buna göre de yeni sistemimizi oluşturduk. Yaptığımız hazırlıklar neticesinde bu yıl içerisinde yapılan saldırıları püskürttük. Büyük bir moral ve coşkuyla askeri alanımız yeni sürece aldıkları eğitimle beraber katılım sağladılar. En son Hesekê’deki cezaevine dönük yapılan saldırılarda hem komando gücümüz, istihbarat, özel kuvvetler, QSD, YPG, YPJ güçlerimiz ön saflarda yerlerini aldı. Daha sonra da DAİŞ’in gizli hücrelerine dönük yapılan saldırılarında da güçlerimiz tedbirli bir şekilde katılım gösterdi.
YENİ BİR ZAFER ÇİZGİSİ OLUŞTU
Bütün çalışmalarda YPJ, kadın gücü olarak yapılan bütün çalışmalarda yerimizi aldık. Şehit Awaz arkadaş şahsında kadın direnişi, duruşu bir kez daha ortaya çıktı. Tabii bu halk üzerinde de büyük bir etki yaptı. Eli silah tutan herkes silahını alarak kendi evini, sokağını, alanını koruma bilinciyle yaklaşarak güvenliğini sağladı. Awaz arkadaşı bir kişi olarak ele alamayız. Onun gösterdiği direniş, duruş, savaş taktiği ve öncülüğü bir fedai konumundaydı. Büyük bir iradeyle Arin Mirkan, Barin, Avestaların çizgisinde yürüyüp bu çizgiyi yeniçağda bir kez daha ortaya koydu. Nasıl ki alanımıza dönük yapılan bütün saldırılarda kadın gücümüz öncülük edip, fedai çizgisinde yürüdüyse Heval Awaz şahsında bu hoyratça saldırı karşısında fedailik çizgisi bir kez daha ortaya çıkmıştır. DAİŞ kendi hilafetini yeniden ilan etmek için Hesekê’den başlayıp, bütün dünya üzerinde yeni bir plan kurmuştu. Küçük ve sıradan bir saldırı değildi ve yapılan direniş de az bir direniş değildi. Büyük bir direniş sergilendi. Heval Awaz şahsında şehit düşen bütün arkadaşlarımızı minnetle anıyoruz. Onlar sayesinde yeni bir zafer çizgisini halkımıza armağan edebildik.
Rojava Devrimi’nde kadının rolü ve önemi nedir?
Rojava Devrimi’nde Kürt kadın direnişçiler, Kuzey-Doğu Suriye’de yaşayan bütün halklar için birer sembol oldu. Bu çatı altında da bir birliktelik ve toplanma oldu. Geçen sene de büyük bir irade ve güçle katılımlar oldu. Her kadın bu direnişe sahip çıkarak direnişte yer aldı. Bizler bu büyük ruh ve iradeyle direnişe katılan kadınların şahitliğini yaptık. Büyük bir fedai ruhla direnişe katılan kadınlar, bütün toplum için birer örnek oldu. Kadınlar yaşamın bütün alanlarında yer aldıktan sonra o eski kadına dair olan yargılar kırıldı. Kadın daha güçlü bir katılım ve örgütlenme ile yaşamda yer edindi. Biz YPJ için de bu direniş ve örgütlenme bir moral kaynağı olurken aynı zamanda yeniden ve daha güçlü örgütlenmemize vesile oldu.
Bütün savaşlarda ilk olarak kadınlar hedef alınıyor, bunun nedeni nedir ve size göre kadınlar kendilerini nasıl koruyabilir?
Yüzlerce senedir var olan erkek zihniyetli devlet sistemlerine karşı durmak kolay değildir. Büyük bir direniş bekliyor ve biz bu görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. Hem DAİŞ çetesi hem de işgalci Türk devleti bu direnişi kırmak istedi. Fedai ruhla katılan devrimci kadınlar şahsında topluma öncülük yapan kadınlar hedef alındı. Büyük bir amaç uğruna bu kadınları hedef aldı. Eski bilinen devrimden ve siyasetten uzak yaşamın hiçbir yerinde varlığı olmayan kadını yaratmak istediler fakat bugün cephelerin ön saflarında kadınlar yer alıyor.
Örgütlenen, topluma öncülük eden kadın, her zaman egemenlerin hedefi haline geliyor. Bu hedef zaman zaman değişiyor; bazen tecavüz, taciz, hava saldırıları vb. birçok yöntem kullanılarak öncü kadın şahsında bir toplum yok edilmeye çalışılıyor. Geçen sene bu açık bir şekilde yapıldı. Kadın ne zaman kendi hakları, eşitliği için ayaklandıysa o an hedef alındı. Bunun için de kadın örgütlenmesi önemlidir.
BİRLİK OLMA BİLİNCİ VE MEŞRU SAVUNMA OLMALI
Xwebûn (kendin olmak) önemli bir kavramdır. Biz YPJ’de bu kavram üzerinde durarak, neden elimize silah aldığımız üzerine tartışma yürüterek kavratmaya çalıştık. Önemli olan silah kullanmak değil, kendin olmak, haklarına, kimliğine, insanlığa ait her şeye sahip çıkmaktır. Bu bilinci oluşturmaya çalışıyoruz. Bu bilinç sadece bir kişiye ait olmamalı, kişi olarak tek başına bir şeyler çözülemez. Bir kadına saldırı, bütün kadınlara yapılmaktadır, bunun bilincinde de olmak gerekir. Kadınlar bu bilinçle örgütlenmeliler. Eğer bir bütünlük, birliktelik oluşursa o zaman kendimizi nasıl daha güçlü hale getirmeliyiz, bunun üzerinde durulmalı, çünkü kadınlar güçlendikçe saldırılar daha da ağır olacaktır.
Bu temelde meşru savunma güçleri her zaman olmalıdır. Eğer kadınlar bu bilince ulaşırsa artık yaşamın her alanında kendi meşru savunma gücünü oluşturabilir ve bu temelde her alanda kendini koruyabilir. Bunun yol ve yöntemleri gelişkindir. Yaşamın bütün alanlarında eğitim, ekonomi, adalet vb. bütün alanlarda kadınlar yer alarak bu temelde örgütlenmelerini yaparak katılmalı. Bu bilinçle katılmak önemlidir. YPJ olarak artık bir özgün kadın gücü, birliktelik ve toparlanma var fakat bu yeterli değil, daha büyük bir mücadele ve direniş gereklidir. Toplum olarak YPJ gücümüze sahip çıkmalıyız.
Bazı ülkelerin QSD, YPG ve YPJ’yi terör örgütü listesine alma çaba ve girişimleri oldu, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendi olan kadın ve kendini koruyan kadın, toplumuna sahip çıkarak toplumunu koruyabilir. YPJ, sadece savaş anlarında değil her zaman kadın gücü olmalıdır. YPJ’yi yaşamın her alanında güçlendirmek önemlidir. YPJ olarak hiçbir alana veya devlete saldırmamışız. Sadece meşru savunma hakkımızı kullanmışız. Yaklaşımımız bu çerçevededir. Saldırılara karşı sadece meşru savunma hakkımızı kullanmışız. Toplumumuza veya topraklarımıza dönük yapılacak herhangi bir saldırıda halkımızı koruyup meşru savunma hakkımızı kullanacağız. Bizim Türkiye veya diğer güçlere saldırdığımızı beyan ediyorlar fakat biz hiçbir güce saldırmamışız; sadece kendi meşru savunma hakkımızı kullanmışız.
Bazı kadınlar şahsında YPJ gücümüze saldırılar oluyor, fakat bu sadece bizi güçsüz göstermek için yapılan bir özel politikadır, başka bir şey değildir. Bununla güçsüzleşmeyiz. YPJ veya YPG güçlerimizi terör listesine almak istiyorlar; peki terör eylemlerimiz nedir, nerede terör estirmişiz? Sadece kendi hakkımızı savunmuşuz. Her gün halkımız göç etmekte, saldırılar altında kalmakta, kadınlar her gün öldürülmekte, bu yapılanlara herkes sessiz kalabilir, biz bu kadınları korumak ve bu topluma sahip çıkmak için varız, hiçbir kanunu çiğnememişiz. Devletler YPJ’de kendi sistemlerinin yok oluşunu görüyor, onun için de saldırılar hoyratça yapılıyor.
Tüm insanlara, özgürlükçülere, insan hakları savunucularına, halkların özgürlüğünü savunanlara özellikle de kadın özgürlüğünü savunan ve mücadelesini veren herkese uluslararası güçlere çağrı yapıyoruz; gelip inceleme-araştırma yapsınlar, soruşturma yapsınlar biz ne yapmışız? Son derece şeffafız.
YPJ’de sadece Kürt kadınlar değil, Arap, Süryani ve bölge halklarındaki kadınlar da yer alıyor. YPJ farklı halk bileşenlerindeki kadınlara ne vaat ediyor?
Onların özgürlük, örgütlenme ve kendini savunma talebiyle bizim talebimiz aynıdır ve nitekim YPJ iyi bir örnek oluyor. Tüm Suriye’de hatta Yemen’den Sudan’a kadar… Tüm kadınların birbirini örnek alma, örgütlenme ve kendini savunma sorunları var ve YPJ bu anlamda çok canlı, dinamik bir örnektir. YPJ’nin yaşadığı tecrübenin diğer kesimler tarafından da paylaşılması, benimsenmesi, aslında egemenleri korkutan biraz da budur. YPJ sadece bölgeyle sınırlı bir güç olsaydı kimse bu kadar gündem yapmayabilirdi. YPJ, giderek Kuzey-Doğu Suriye, Suriye ve Ortadoğu’da olduğu gibi tüm insanlık için de örnek olacak bir modele imza attı.
TÜM KADINLARIN SAVUNMA GÜCÜ
YPJ’nin örgütlenmesi gerçekten bizim de beklediğimizden daha hızlı gerçekleşti. Kısa sürede örgütlendirildi ve çok etkili bir güç haline geldi. Demek ki bir ihtiyaç vardı. Kürt kadınlarla başlayan bu dalga diğer tüm kadınları da etkiledi, değişik güçler de bize katıldı ve günümüzdeki halini aldı. Dünyanın değişik yerlerinden kadınlar gelip YPJ’ye katılıyor. Örgütlü ve kendini savunması bilen güç, bölgemizde ciddi değişiklikler yaratıyor. Toplumu değiştiriyor, toplum değiştikçe bölge değişiyor, bölge değiştikçe dünya üzerinde etkileri ortaya çıkmaya başlıyor. Bu, aynı zamanda bize bir sorumluluk da yüklüyor; tüm dünya kadınlarına karşı sorumluluk duyuyoruz.
Ciddi saldırılar söz konusu oluyor. Saldırılar ve savaş ortamında kendimizi savunma mekanizmasını geliştirebiliyoruz. Bunlarla mücadele etme gücünde olduğumuzu biliyoruz, çünkü arkamızda büyük bir güç var, büyük bir dayanağımız var; şehitler ordusu. Çocuklarının gözlerinin önünde vahşice katledilmesine tanık olan ve kendi elleriyle çocuklarını gömen annelerin kararlı iradesi, yine yüzlerce şehidimizin çocuklarının varlığı, hakeza dünyanın birçok yerinden gelip saflarımıza katılan bu mücadelenin her aşamasında yer alan kadınların bıraktığı miras. Bütün bunlar direniş kaynağımız, temel gücümüz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle tüm kadınlara, kadının özgürlük zamanı olduğunu hatırlatarak, acılarımızı, kazanımlarımızı ortaklaştırıp birlikte mücadele edelim çağrısında bulunuyoruz. Kadını, aşkı öldüren, siyah rengi kadına dayatan zihniyeti yenebiliriz, biz buna hazırız. Hiç kimse kendini yalnız hissetmemeli, biz yanlarındayız.