Bu sayıda, Önder Apo’nun Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü kitabından alınan “Ortadoğu Bunalımı ve Demokratik Modernite Çözümü” başlıklı yazı dizisinin ilk bölümü yayımlandı. Yazıda, Ortadoğu’daki ulus-devletlerin, bölge kültüründen beslenmeyen ajan kurumlar olmaları nedeniyle sürekli çelişkiler yaşadığı belirtiliyor. Aynı zamanda, toplumsal sorunlara çözüm üretemeyen bu devletlerin giderek etkisizleştiği ve varlıklarını sürdürebilmek için kapitalist sistemin başlangıcında devlet kapitalizmiyle kendilerini meşrulaştırmaya çalıştıkları, ancak zamanla anti-demokratik ve anti-toplumsal yapılara dönüştükleri tespiti yapılıyor.

YOL GERÇEĞİ VE ÖZGÜRLÜK DEVRİMİ

518’inci sayıdaki yazısında Ali Haydar Kaytan, “Yol Gerçeği ve Özgürlük Devrimi” başlıklı yazısının ilk bölümünde, insanlığın oluşum sürecini ve bu sürecin insanın kendi yolunu bulma arayışıyla nasıl bütünleştiğini ele alıyor. Kaytan, yolun insanlığın varoluş gerçeğiyle yaşıt olduğunu vurgulayarak, “Gerçek insanlığın yolu tektir. Bu yol, insanlığın varoluşuyla birlikte çizilmiştir. Sapmalar yaşansa da insanlık halen bu yolu yürümeye devam etmektedir. Bizim görevimiz de bu yolu bulup ona katılmak ve ilerlemektir” ifadelerini kullanıyor.

ÇÖKEN SYKES-PİCOT ANLAŞMASI, ÇÖKEN İNKAR-İMHA SİYASETİDİR

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu da yazısında “Çöken Sykes-Picot Anlaşması, Çöken İnkar-İmha Siyasetidir” başlıklı yazısında, kapitalizmin sürekli savaş rejimi olduğunu belirtiyor. Yazısında enerji savaşlarının temel dinamikleri, Ortadoğu’daki çatışan stratejiler, İsrail’in bölgedeki rolü, savaşlarla yükselen faşizm dalgası ve İran’ın demokratikleşme zorunluluğu gibi konular ele alınıyor. Karasu, Ortadoğu’daki bu gelişmelerin Türkiye’yi de köklü değişimlere zorlayacağını ifade ediyor.

Ayrıca, yazısında İmralı heyeti görüşmelerine de değinen Karasu, Önder Apo’nun geliştirdiği demokratik çözüm çizgisinin Ortadoğu’yu demokratikleştirecek temel dinamiklerden biri olduğunu vurguluyor.

ULUSLARARASI KOMPLOYU DOĞRU ANLAMAK, KÜRT SORUNUNU DOĞRU ANLAMAKTIR

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Uluslararası Komployu Doğru Anlamak, Kürt Sorununu Doğru Anlamaktır” başlıklı yazısında, tecridin ancak direniş temelinde kırılabileceğini belirtiyor. Kalkan, Önder Apo’nun özgürce yaşaması ve çalışması için uygun koşulların sağlanması gerektiğini vurgularken, yüz yıldır Kürtlere dayatılan soykırım zihniyetinin ve siyasetinin tarihin çöplüğüne atılacağını ifade ediyor.

KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN YOLU, İMRALI REHİNE SİSTEMİNİN PARÇALANMASINDAN GEÇER

PAJK Koordinasyonu, Uluslararası Komplo’nun yıldönümü dolayısıyla kaleme aldığı yazıda, Önder Apo’nun komployu boşa çıkarmak için attığı adımları ele alıyor. Yazıda, “Önder Apo, 21. yüzyılın komplosunu, demokratik siyaset ortamını yeniden inşa edecek bir hamlenin hazırlığı temelinde karşılayacağını ilan etti” deniliyor. Aynı zamanda, bu sürecin Önder Apo’nun büyük direnişi, kadınların öncülüğünde gelişen toplumsal mücadele ve Kürdistan gerillasının yenilmezliği sayesinde mümkün olduğu vurgulanıyor.

KÜRT SOYKIRIM GÜNÜNÜ, ÖZGÜRLÜK GÜNÜNE DÖNÜŞTÜRELİM

Evîndar Ararat, “Kürt Soykırım Gününü, Özgürlük Gününe Dönüştürelim” başlıklı yazısında, Kürt halkının 50 yıllık mücadelesi boyunca ağır bedeller ödediğini ve Ortadoğu halklarına eşsiz bir mücadele mirası bıraktığını belirtiyor. Ararat, Önder Apo’nun, egemen güçlerin savaş politikalarına karşı halklar ve kadınlar adına demokratik ve siyasi bir çözüm modeli geliştirmek istediğini vurguluyor.

Serxwebûn’un 518. sayısı, Kürt halkının özgürlük mücadelesini ve Ortadoğu’daki gelişmelere dair analizleriyle önemli bir perspektif sunuyor.