31 Ağustos ihanetinin 24'üncü yıl dönümü

Barzani'nin Saddam'ın tanklarına binerek Hewlêr'i işgal etmesinin üzerinden 24 yıl geçti. O gün Saddam'ın tanklarına binen Barzani ailesi bugün de Türk tankları üzerinde ve Güney Kürdistan'ı işgalcilere peşkeş çekiyor.

Barzanî ailesinin komutasındaki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) Saddam Hüseyin'in tanklarıyla Hewlêr'i işgal etmesinin üzerinden 24 yıl geçti.

182 bin Kürd'ü "Enfal"lerle katleden Saddam Hüseyin, 31 Ağustos 1996 tarihinde KDP'nin daveti üzerine tank, top ve ağır silahlarıyla Hewlêr'e girdi.

Güney Kürdistan'da halkın "Xiyaneta 31'ê Ab (31 Ağustos ihaneti) olarak ifade ettiği bu tarihte; KDP, halkın 50 yılı aşkın mücadelesi ve yüzbinlerce şehitle kurduğu parlamentoyu Saddam'ın karargahı yaptı.

DÖNEMİN SİYASİ ATMOSFERİ NASILDI?

Körfez savaşı sırasında Irak'ta 36'ncı paralelin kuzeyinin uçuşa yasak bölge ilan edilmesiyle 1992 yılında YNK ve KDP ve Kürdistan Komünist Partisi'nin de içinde olduğu Kürdistanî  cephe Hewlêr'i Baas rejiminden temizlemişti.

Ancak daha sonra Kürdistani Cephe'de iktidar kavgası başladı ve bu da ülkeyi "birakujî" olarak ifade edilen iç savaşa götürdü. KDP ile YNK arasındaki çatışmalar, 1994-1996 yılları arasında devam etti.

DUBLİN GÖRÜŞMELERİ

KDP ile YNK arasındaki çatışmaların durması için 1995 yılında ABD'nin arabuluculuğuyla İrlanda'nın başkenti Dublin'de görüşmeler yapıldı, ancak çatışmaları durduramadı.

1996 yılına gelindiğinde ise Ahmet Çelebi öncülüğündeki Iraklı muhalifler Saddam Hüseyin'i devirmek için CIA ile birlikte bir plan üzerine çalışıyordu. Ancak ABD'nin plana ilişkin bazı çekinceleri vardı.

ABD'NİN ÇEKİNCELERİ

Birincisi; ABD'de iktidardaki Bill Clinton, o yıl seçimler yapılacağı için bu planı askıya almıştı. İkincisi ise Iraklı muhaliflerin büyük kısmının İran'ın etkisinde olması ve ABD'de "Irak'ın İran'ın etkisine gireceği" kaygısı yaratıyordu.

YNK Lideri Celal Talabani, Saddam'ın devrilmesi gibi bir plana destek vereceklerini belirtiyordu. Talabani, güçlerinin kuzeyden Hewlêr, güneybatıdan da Çemçemal'den ilerleyerek Kerkük'ü alma ve Musul ile bağlantıyı koparma gibi bir plan üzerinde çalışıyordu.

ABD plana soğuk baksa da, YNK'nin Kerkük'e yönelmesiyle; Iraklı muhaliflerin de Musul'u alabilecekleri ve iki kentin düşmesiyle ABD'nin duruma kayıtsız kalmayacağını fikri öne çıkıyordu.

Bu arada KDP ile YNK arasındaki çatışmalar devam ediyordu. Ağustos ayı içerisinde Celal Talabani Çemçemal ve Hewlêr'den Kerkük'e yönelik operasyonun startını verir.

BARZANİ'NİN SADDAM'A MEKTUBU

KDP Genel Başkanı Mesud Barzani ise 22 Ağustos'ta Saddam Hüseyin'e bir mektup göndererek, onu Hewlêr'i işgale davet etmiştir.

Mektubunda 182 bin Kürd'ün katili Saddam'a "Başkanım" diye hitap eden Barzani şunları söylemektedir: "Sayın Başkan'ım, sizler başarılarınız ve aklınızla, İran'ın Irak'a müdahalesi için bir çare bulmalısınız. (...) Zat’ı âlinizden Irak ordusuna emir verip tehlike saçtıran yabancı güçlerle, işbirlikçi Celal Talabani’nin ihanetine de son vererek Irak ordusunun Erbil’e girmesini rica ederiz."

Birkaç gün sonra Bağdat'ın yolunu tutan Barzani, Saddam Hüseyin ile yaptığı anlaşmaya göre, "Irak ordusu Hewlêr'in alınması için Barzani'ye yardım edecek, Barzani de Iraklı muhaliflerin Güney Kürdistan'da bulunan unsularının tutuklanması için Saddam'a destek verecekti."

SADDAM'IN TANKLARI YENİDEN HEWLÊR'DE!

Barzani-Saddam anlaşması sağlandıktan sonra, 31 Ağustos günü Irak ordusu Musul ve Kerkük'ten yaklaşık 150 tank eşliğinde 30 bin askerle Hewlêr'e girdi.

Kente girişte ciddi çatışmalar yaşanmazken; KDP güçlerinin Hewlêr-Giwêr yolunda 13 YNK pêşmergesini yakaladıktan sonra kurşuna dizmesiyle başta Ankawa Mahallesi olmak üzere bazı yerlerde çatışmalar yaşandı.

Yaşanan çatışmalarda ölü ve yaralı sayısı hakkında farklı veriler bulunuyor. Ancak ölü sayısının 450, yaralı sayısının ise 200 olduğu belirtiyor. Irak ordusu da bir ay boyunca Hewlêr ve çevresinde Iraklı muhalifleri tutuklama furyasını sürdürdü.

YNK ROJHILAT'A KADAR ÇEKİLDİ

31 Ağustos ihanetinden sonra YNK, Hewlêr'den çekildi ancak Irak ordusu ve KDP'nin saldırıları devam ediyordu. 9 Eylül günü YNK, Süleymaniye'den de Rojhilatê Kurdistan'a çekilmek zorunda kaldı.

YNK, bir ay sonra İran ordusunun da desteğiyle tekrar Süleymaniye'yi aldı ve Hewlêr yakınlarına kadar geldi. Bu sefer de Koyê, Şeqlawa ve Ranya'da Türk savaş uçakları tarafından vuruldu.

Güney Kürdistan'da KDP'nin (sarı bölge) YNK'nin (yeşil bölge) sınırları büyük oranda bu çatışmalardan sonra belirlenmiş oldu.

KDP İÇİNDEN BARZANİ'YE 'İHANET' TEPKİSİ

31 Ağustos akşamı, Barzani, KDP'nin politbüro üyesi Fazıl Mirani ve dönemin parlamento başkanı Cewher Namik Salim bir toplantı alıyor ve Barzani, "Hewlêr'in alınması için Baas rejimiyle ittifak yaptıklarını ve kenti Celalilerden temizlediklerini" söylüyor.

KDP'den parlamento başkanı olan Cewher Namik bunun "ihanet" olarak tanımlanacağını belirtip tepki gösteriyor. Cewher Namik Salim ile Barzani arasındaki soğukluk ise o günden sonra başlıyor.

BARZANİ: BİZLER IRAKLIYIZ!

Barzani, 31 Ağustos sonrası düzenlediği bir basın toplantısında şunları söylüyordu: "Bizler Kürd'üz, bizler Irak'ız. Belki bizle Irak arasında bazı küçük sorunlar olabilir. Ama ortak noktamız Irak'ın savunmasıdır" diyordu.

31 Ağustos 1996'dan önce Güney Kürdistan'ın Süleymaniye, Hewlêr, Halepçe'nin bir bölümü, Ranya, Qeladizê, Kandil bölgesi, Pencewîn ve daha birçok bölgesi YNK'nin elindeydi.

KDP GÜÇLENDİ AMA NASIL?

KDP’nin elinde ise sadece Duhok, Zaxo, Soran ve Halepçe'nin bir bölümü vardı. Verilere göre, Güney Kürdistan topraklarının yüzde 30'u KDP'nin kontrolündeydi. 31 Ağustos'tan sonra KDP'nin elindeki toprakların oranı yüzde 60'a çıktı.

1992'deki seçimlerde KDP oyların yüzde 44'ını almışken, 31 Ağustos'tan sonraki başkanlık seçimlerinde Barzani, oyların yüzde 71'ini alacaktı. Bu veriler, KDP'nin neden böyle bir işbirliği yaptığı için önem taşıyor.

KDP'nin diğer Kürt partilerine karşı başta Türk devleti olmak üzere bölgesel güçlerle yaptığı işbirliği bugün de Behdinan'a yönelik Türk işgali ve 2017'deki referandumdan sonra da devam etti.