İradesi ve bağlılığı ile düşmanı korkutan Heval Çekdar

Heval Çekdar son nefesine kadar özgürlük mücadelesine bağlı kaldı ve halkına olan inancıyla savaştı.

2015 yılında gerçekleşen halk direnişinde faşizme dur diyerek,  fedaice savaşan onlarca genç tanıdım. Yürekleri ülke, toprak ve insanlık sevgisiyle dolup taşarken her birinin gözlerindeki öfke bütün yalınlığı ile görülüyordu.

Özgür bir ülkede Önder Apo ile birlikte yaşamak için bütün benlikleriyle devrimci halk savaşına kendilerini adayan binlerce şehit, Kürt davasına sahip çıkmışlardır. Heval Çekdar da bunlardan biridir.

Faşizme karşı koyan YPS saflarında yer alan Çekdar arkadaşın da son nefesine kadar düşmana olan öfkesi dinmedi ve özgürlük için savaştı.

Heval Çekdar (Eyüp Üstek) Şırnağın asi ve yürekli gençlerinden biridir. Şırnak topraklarında doğup büyümüş olması onda direnişçi kişiliği yaratmıştır. Topraklarının sömürge altında olması çocukluğunu sürekli katliamlara ve şiddetlere tanıklık ederek yaşamasına neden olmuştur. En çok da düşmanın kadınlara saldırısı onun dikkatini çekmiş, böylelikle kendisini daha çok ana kültürünün özüne  yakınlaştırarak toplum gerçekliğini daha iyi anlamıştır. Toplum gerçekliğinde kadının temel yaşam kaynağı olduğunu öğrenmiştir ve Çekdar, kadını her zaman kendisi için temel güç bellemiş, kadın üzerine yürütülen her türlü saldırı karşısında gücünün yettiği kadar karşı durmuştur.

Tüm bunlara tanıklık eden Çekdar arkadaş belli bir yaşa geldikten sonra düşmana karşı ayaklanmıştır.  Küçük yaşta Türk okullarında okumayı reddederek özünü korumayı başarmış, tüm yaşamı boyunca sürekli bir kavga içerisinde olmuştur. “HEP KAVGAYDI YAŞAMIM” diyen Sakine Cansız arkadaşın sözleri Çekdar arkadaşın yüreğine, ruhuna işlemiş ve bundandır ki Çekdar son nefesine kadar da sürekli bir yaşam kavgası içerisinde mücadele etmiştir.

Heval Çekdar 14-15 yaşlarından itibaren düşmanın tüm kirli özel savaşlarına karşı siper almış, kapitalizmin gençler için yarattığı anlamsız bir yaşam olduğunu fark ederek, yüzünü güneşe yani Önder Apo’ya dönmüş ve deryanın içinde bir damla olmayı seçmiştir. 

15 yaşına kadar TC devletinin Kürt halkı üzerinde gerçekleştirdiği zulümleri gören Çekdar, intikam almanın zamanı geldiğini görmüş ve bunun içinde YDG-H örgütlenmelerinde aktif bir şekilde yer almaya başlayarak, Şırnak ta yapılan bütün eylemlerde yer almıştır.  

Heval Çekdar, 2013 yılında katıldığı bir eylemde polisler tarafından tutuklanır, 4 ay zindanda kaldıktan sonra serbest bırakılır. Tutuklu bulunduğu süre içerisinde düşman direnişini, iradesini ve onurunu kırmak için bütün işkence yöntemlerini dener, tüm bunlara karşı Mazlum Doğan’ın “Yaşamak Direnmektir” şiyarıyla kendisinin de  gösterdiği direnişçi tutumuyla düşmanın yüzüne tokadı vurmuştur. İşkence ve baskılar onu yıldırmayarak, aksine düşmana darbe vurmak için soluksuz bir savaş içerisinde olacağı yönündeki kararlılığı artmış, Önder APO’ya karşı olan bağlılığının sözünü yenileyerek daha güçlü bir şekilde eylem alanlarında öncülük etmiştir.

YPS’nin ilanıyla Çekdar arkadaş gece gündüz demeden hareket halinde olup halk savunması için bütün iradesiyle çalışmıştır.

2016 yılında düşman aralıksız bir şekilde, işbirlikçiler eşliğinde yoğun saldırılar düzenlemektedir. Çekdar için Türk ordusu bitmiş yenilmiş bir orduydu, lakin onun zoruna giden hain Kürt işbirlikçileridir.

Şubat ayında Önder APO şahsında Kürt halkı üzerine uygulanan komploya karşı bu ay boyunca düşmana darbe vurarak komplonun intikamının almayı hedefleyen Çekdar arkadaş , 15 Şubat’ı 16 Şubat’a bağlayan gecede Şehit Ekrem ile birlikte mevzi yerine giderken Kobra tipli bir araç üzerlerine ateş açmıştır. Burada Şehit Ekrem kolundan yaralanmış,  Çekdar arkadaşın ise ayağına isabet eden mermi kemiklerini parçalamıştır. Yarası ağır olan Heval Çekdar hemen hastaneye kaldırılır, Yanında annesi ve ondan küçük kız ve erkek kardeşi bulunur, lakin onlar Çekdar’ı devlet adamlarından koruyabilecek güce sahip değiller. Bunun için arkadaşlar hemen amcalarının yanlarına giderek düşman Çekdar’a zarar vermeden bir an önce sahiplenip yanlarında durmalarını söylerler. Fakat alınan cevap ölümden daha korkunçtur. Kendilerinin devlet memurları oluduklarını, gidemeyeceklerini, giderlerse başlarına bela açılacağını söylerler.

Özgür bir ülke için canını feda eden Heval Çekdar bu utanç verici tutum karşısında onları tek bir sefer bile suçlamamış ve halkının özgürlüğü için davasına daha sıkı bağlanma sözünü vermiştir. 16 Şubat’ın sabahına doğru ayağı ameliyat edilir. Çekdar arkadaşın yüksek iradesi, tutumu karşısında düşman korkar ve kendisine yakışan bir şekilde korkakça onu Şırnak Devlet Hastanesinde infaz ederler.

Heval Çekdar son nefesine kadar özgürlük mücadelesine bağlı kaldı ve halkına olan inancıyla savaştı. Düşman Heval Çekdar’ı infaz ederek Kürt gençlerine ibret olmasını hedeflemiştir, fakat Heval Çekdar’ın intikamı için onlarca genç ant içmiş ve onun devrettiği bayrağı sırtlayarak mücadeleyi sürdürmüştür.