İşgal saldırıları Maxmur’da kitlesel protesto edildi
Şehîd Rûstem Cûdî Mülteci Kampı’nda yaşayan halk, Türk devletinin Medya Savunma Alanları, Şengal ve Rojava’ya yönelik işgal saldırılarını kitlesel yürüyüşle protesto etti.
Şehîd Rûstem Cûdî Mülteci Kampı’nda yaşayan halk, Türk devletinin Medya Savunma Alanları, Şengal ve Rojava’ya yönelik işgal saldırılarını kitlesel yürüyüşle protesto etti.
Maxmur’da bulunan Şehîd Rûstem Cûdî Mülteci Kampı’nda işgalci faşist Türk devletinin 23 Ekim gecesi Medya Savunma Alanları, Güney Kürdistan, Şengal ve Rojava’ya düzenlediği ve hala devam eden saldırılarını protesto etmek için büyük bir yürüyüş düzenledi.
Yürüyüşü, Maxmur Şehit Aileleri Kurumu önünde halkın ve öğrencilerin katılımıyla başladı. Yürüyüş boyunca “Yaşasın Rojava direnişi”, “Yaşasın Kürt halkının direnişi” ve “Yaşasın İmralı direnişi” sloganları atıldı.
Önder Apo’nun posterlerinin de taşındığı yürüyüş, Maxmur’daki Birleşmiş Milletler binası önünde sona erdi ve burada kamp halkı tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklama, Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. Ardından Maxmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak konuşma yaptı.
Türk devletinin Kürdistan topraklarına yönelik saldırılarını kınayan Filiz Budak, şöyle konuştu: “Çöküş sürecindeki Türk devleti, kan emen bir kurt gibi Kürdistan topraklarına saldırıyor. Bu saldırılarla herkese gözdağı vermek istiyor. Ancak hepimiz çok iyi biliyoruz ki dünyanın bütün diktatörleri, kendi çöküş süreçlerinde benzer saldırılar düzenlemiştir. 23 Ekim gecesi yapılan bu saldırılar, Türk devletinin ve müttefiki KDP’nin çöküşün eşiğinde olduğunu gösteriyor. Biz uluslararası kuruluşlara sesleniyoruz: Filistin’e yapılan saldırılara karşı çıkanlar, bugün Kürt çocuklarına yönelik saldırılar karşısında neden sessiz kalıyor? Kürtlere saldırı olunca mesele neden görünmez oluyor? Rojava Kürdistan’ı ve Kürt halkı, bu saldırılara karşı kendini savunma gücüne sahiptir ve en güçlü eylemleri gerçekleştirebilir. Biz Kürt halkı olarak bu saldırılara karşı direnişimizi yükseltecek ve mücadelemizi zafere taşıyacağız. Önder Apo ve Rojava halkının direnişinde gördük ki, direniş ne kadar etkili olursa o kadar sonuç alıcıdır.”
Önder Apo’nun esas alınmadığı sürece herhangi bir diyalog sürecinden bahsedilemeyeceğinin altını çizen Filiz Budak, “Tecrit ve Kürt halkına yönelik saldırılar, Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılar devam ettikçe, kimse diyalog sürecinden bahsetmemelidir. Önder Öcalan’la yapılan görüşmeler, sadece ailesiyle yapılan görüşmelerle sınırlı kalmıştır. Kürt halkı bu sürece kendini hazırlamalıdır” dedi.
Yürüyüş, “Yaşasın Kürt halkının direnişi” ve “Yaşasın İmralı direnişi” sloganlarıyla sona erdi.