'Özgür basını susturmaya gücünüz yetmez'

DFG ve MKGP, gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto ederek, Kürdistan'daki gerçeklerin gizlenmek istendiğini belirtti, "Özgür basını susturmaya güçleri yetmez" dedi.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gazetecilere ilişkin DFG binası önünde basın açıklaması yaptı. Eyleme DFG, MKGP, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi gazetecilerin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü temsilcileri de katıldı. Sık sık “Özgür basın susturulamaz” sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı, DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.
 
Baskınlarda çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığını söyleyen Müftüoğlu, ayrıca gözaltına alınanların telefon ve dijital materyallerine el konulduğunu, Jinnews’in bürosuna yapılan baskında da ajansın bilgisayar hard disklerine el konulduğunu belirtti.
 
'YENİ SALDIRI VE SİNDİRME SÜRECİ'
 
Yandaş medyanın gözaltıları “Basın Komitesi Yapılanması" adı altında servis etmesi ile yeni bir saldırı ve sindirme sürecinin devreye konulduğuna dikkat çeken Müftüoğlu, “Arkadaşlarımıza yönelik söz konusu suçlamalar arasında Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarında çıkan haber, program ve yorumlar gerekçe gösterilmektedir. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere zaten gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı haber ve yayınlar tüm kamuoyuna açık bir şekilde yapılmaktadır. Ancak sanki gizli saklı çalışmalar yapıyorlarmış gibi algı oluşturulmaktadır. Gazeteci arkadaşlarımız hakkındaki bu iddiaların tamamının düzmece olduğu bilinmelidir. Bir gazeteci mesleğini icra ederken, çalıştığı kurumun yayın politikası ile değil, yaptığı haberlerden sorumlu tutulacağını bir kez daha hatırlatarak, baskı, şiddet, savaş politikasına boyun eğmeyeceğimizi yineliyoruz” dedi.

'KÜRDİSTAN'DAKİ GERÇEKLER GİZLENMEK İSTENİYOR'
 
Gözaltların asıl sebebinin, Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerinin ortaya çıkartılması olduğunu kaydeden Müftüoğlu, “İktidar yürüttüğü kirli savaş politikalarının kamuoyu tarafından bilinmesini istemediği için bu yöntemlere başvuruyor. Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yürütülen savaş politikaları ve bunlara yeni operasyonların ekleneceği bir süreçte Kürtlerin sesini, soluğunu susturma amacı taşıdığının bilincindeyiz. Yurt içi ve yurt dışında Kürt karşıtı yürütülen siyasi, iktisadi, sosyal kırımın bir parçası olarak Kürt gazetecileri susturulmak istendiği apaçık ortada” diye kaydetti.
 
Geçmişten bu yana onlarca kez gazeteci arkadaşlarının gözaltına alınarak, tutuklandığını, sürgün edildikleri ve katledildiğini kaydeden Müftüoğlu, gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını isteyerek, “Dün olduğu gibi bugün de Kürt halkının, Türkiye’de yaşayan halkların, emekçilerin, çocukların, kadınların, inançların, tüm ötekilerin sesi soluğu olmaya devam edeceğiz. Maddi manevi zarar vermek isteyen bu zihniyete karşı 50 yıldır aynı kararlılıkla hakikati insanlara ulaştırıyoruz. ‘Gerçekler karanlıkta kalmayacak’ şiarını yineliyoruz. 50 yıldır özgür basını susturamadınız, bundan sonra da susturmaya gücünüz yetmeyecek. Apê Musa’nın generalleri, Gurbetelli Ersöz'lerin ardılları karanlıkları aydınlığa çıkarmak için gerçekleri yazmaya, hakikati halka ulaştırmaya devam edecek. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” diyerek sözlerini noktaladı.
 
MKGP Sözcüsü Roza Metina ise “Bizler kadın gazeteciler olarak arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilik suç değildir" dedi.
 
TGS Temsilcisi Mahmut Oral da, bugün katlediliş yıl dönümü olan Hafız Akdemir’i anarak konuşmasına başladı. Oral, “Geçmişe baktığımızda hemen farkına varıyoruz ki, iktidar her sıkıştığında yöneldiği ilk yer Kürt basını oluyor. Bugünde arkadaşlarımıza sadece bu nedenle gözaltına alındılar. Bugüne kadar gazetecilere yönelik yapılan baskılar sonuç vermedi, bundan sonra da sonuç vermez” diye konuştu.