'Şengal anlaşması ile Êzidî kazanımlarını yok etmek istiyorlar'

Bağdat ve Hewler arasında yapılan Şengal anlaşmasına tepki gösteren Şengal Meclisi Sorumlusu Neam Bedel ve Şengal Demokratik Meclisi Eşbaşkanı Xezal Reşo, bu anlaşma ile Êzidî halkının kazanımlarının yok edilmek istendiğini belirttiler.

Irak hükümeti ve KDP arasında yapılan Şengal anlaşmasına tepkiler devam ediyor. Anlaşmaya karşı Êzidxan Asayişi, 3 Aralık'tan bu yana nöbet eylemi gerçekleştiriyor.

Êzidxan Asayişine destek veren Şengal halkı da şu ana kadar düzenledikleri birçok eylem ile anlaşmaya tepki gösterdi. Şengal Meclisi Sorumlusu Neam Bedel ve Şengal Demokratik Meclisi Eşbaşkanı Xezal Reşo, anlaşmaya karşı devam eden eylemlere ilişkin bilgiler verdi.

Irak’ta bulunan her halk gibi Êzidî halkının da kendi kendini yönetme hakkı olduğunu söyleyen Şengal Demokratik Meclisi Eşbaşkanı Xezal Reşo, şimdiye kadar bir çok katliamdan geçtiklerini ve bugüne kadar Irak’taki güçlerin kendilerini korumadıklarını vurguladı.

Bundan dolayı kendilerini korumak için öz savunma güçleri kurduklarını kaydeden Reşo, "Şengal'de özerk bir şekilde kendimizi yönetmek ve her şeyimizle ilgili kararları biz almak istiyoruz. Bu bizim en temel hakkımızdır. Fakat görüyoruz ki bizim hakkımızda Irak’taki iki hükümet karar almaya çalışıyor, bizimle ilgili kendi içlerinde anlaşmaya varıyorlar" dedi.

Reşo şöyle devam etti: "Bağdat ve Hewler hükümetleri bizim bu haklı taleplerimizin karşısında duruyorlar. Bu durum Êzidî halkının bir kez daha haksızlığa uğramasına neden oluyor. Bunca katliamdan geçmiş Êzidî halkı 6 yıldır kendi kendini yönetiyor. Şimdiye kadar devlet herhangi bir yardımda bulunmadı. Hala birçok Êzidî topraklarına dönebilmiş değil. Hükümet bu anlaşma ile var olan Êzidîleri de katliam ile yüz yüze bırakıyor. Kendi içlerinde bu ittifakları yapacaklarına Êzidî halkının haklarını vermeleri gerekir. Bu halkı korumak yerine yeni bir katliam yapmaya dönük anlaşmalar yapıyorlar.

Bilinmelidir ki bu halkın başına gelecek her şeyden bu anlaşmaya varan hükümetler sorumludur. Êzidî halkının iradesi olmadan alınan her karar, her anlaşma Êzidî halkının aleyhine alınmış kararlar ve anlaşmalardır. Asıl amaç Êzidî halkını hedef yaparak katliam ile yüz yüze bırakmaktır. Biz Êzidî halkının iradesi olmadan Şengal hakkında alınan hiçbir kararı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Biz Êzidîler artık eski Êzidîler değiliz. Biz de yeryüzündeki her halk ve inanç gibi kendi haklarımızı özgürce yaşamak istiyoruz."

Êzidîlerin katliamlar sonucu dünyanın birçok yerine dağılmak zorunda kaldığına dikkat çeken Reşo, artık kendi topraklarında özgürce yaşamak istediklerini belirtti.

Uluslararası kamuoyunun da Êzidî halkının taleplerine kulak vermesi gerektiğini vurgulayan Reşo şunları ifade etti: "Bizim taleplerimiz insani taleplerdir. Êzidîler denildiği gibi adeta kurtlar sofrasında bulunuyorlar. Bu yüzden Êzidîler olarak artık birilerinin kararları sonucu katliama uğramak istemiyoruz. İstediğimiz şeyler uluslararası hukukta da, Irak hukukunda da temel haklarımızdır. Her iki hukukta da denilir ki halkların kendi kendini yönetme hakkı vardır. Bizim taleplerimiz Irak hükümetinin karşısında olan talepler değildir. Gayet makul, insani ve haklı taleplerdir. Bu talebimiz Irak’tan ayrılma talebi değildir.

Biz Irak’taki her kesim gibi bu ülkeye hizmet ettik, çalıştık vatandaş olarak yaşadık. Dolayısıyla bizim Irak’tan ayrılma gibi bir amacımız veya hedefimiz yoktur. İstediklerimiz Irak’ta bulunan herkes gibi temel haklarımızın kabul edilmesidir. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Herkes bilir biz Irak-İran savaşında şehit vermişiz. Yani tüm vatandaşlık erklerimizi yerine getirmişiz. O yüzden bunlar bilinmeli ve ona göre bize yaklaşılmalıdır. Özerk bir şekilde yaşamak ayrılmak değildir. Yine merkezi hükümete bağlı bir şekilde kendi yaşam alanımızda öz gücümüz ile kendimizi yönetmektir.

Dediğimiz gibi temel talebimizi yerel yönetimlerde kendi kararlarınızı alabilmek ancak merkezi anlamda Irak hükümetine bağlı kalmaktır. Eğer bu kabul edilirse halkımız tekrar kendi topraklarına dönebilir ve özgürce yaşayabilir. Bu durum yeni katliamların önüne de geçecektir. Bu halkın ne suçu var? Bir sürü katliamdan geçti halen evleri, yerleri yurtları talan edilmiş durumda. Eğer taleplerimiz kabul görürse barış içinde yaşamak istiyoruz."

Êzidî halkının direnişini kutlayarak sözlerine başlayan Şengal Meclis Sorumlusu Neam Bedel ise, Irak merkezi hükümet ile KDP arasında yapılan anlaşmaya karşı Şengal halkının 9 gündür ayakta olduğunu belirtti.

Şengal halkının iradesi dışında yapılan her türlü anlaşma ve ittifaklara karşı olduklarını ifade eden Bedel, DAİŞ saldırısında kaybolan binlerce kadın ve çocuktan hala haber alınamadığını hatırlattı.

Anlaşmanın Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert gözetiminde yapıldığını vurgulayan Bedel, "Jeanine Hennis-Plasschaert gelsin Şengal'de yaşayan kadınları dinlesin, kadın meclisini görsün" dedi.

Bedel, şunları ekledi: "Buradaki kadınlarla ittifak yapması lazım, Hewler'de değil. Kazimî ile, Erdoğan'ın sözcüsü ile, Barzanî ile ittifak kurarak Şengal halkının sorunlarını çözemezler. Bu anlaşmayı ve ittifakı reddediyoruz. Her halkın kendini yönetme hakkı var, neden Şengal halkının da olmasın? Şengal halkı istediği bir hayat yaşamalıdır. Bütün devletlere sesleniyoruz; eğer Êzidî halkı için bir şey yapacaksanız gelin Şengal'de, Şengal halkı ile yapın, buradaki halkı dinleyin. Buradaki toplu mezarları görün, halkın yaşadıkları acıları dinleyin o zaman Şengal'de ne olduğunu göreceksiniz.

Bu anlaşma ile bir kez daha Êzidî halkını köleleştirmek, bütün kazanımlarını yok etmek istiyorlar. Êzidîler olarak böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceğiz ve bunun karşısında duracağız. Jeanine Hennis-Plasschaert hainlerle oturup ittifak yapacağına, DAİŞ'in elinde olan Êzidî kadınları ve çocukları kurtarmak için bir şeyler yapmalı."