Şenyaşarlar'a ziyaret: Hesabı sorulacak
DBP, HDP, TJA ve 78'liler Girişimi üyeleri, Şenyaşar Ailesi'ni ziyaret etti, "Mutlaka hesabı sorulacak" mesajını verdi.
DBP, HDP, TJA ve 78'liler Girişimi üyeleri, Şenyaşar Ailesi'ni ziyaret etti, "Mutlaka hesabı sorulacak" mesajını verdi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile katliamda yaralanan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa'daki adliye önünde 9 Mart 2021 tarihinde başlattığı Adalet Nöbeti 436. gününde sürüyor. Sabahın erken saatlerinde Suruç ilçesinde bulunan evlerinden adliye önüne gelen aile, "Şenyaşar Ailesi Adalet Köşesi" olarak adlandırılan alanda nöbeti başlattı. Şenyaşar Ailesi'ni 78'liler Girişimi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyeleri ve Tevgerên Jinên Azad (TJA) aktivistleri ziyaret etti.
'KATİLLER İKTİDAR MENSUBUYDU'
78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Celalettin Can, "Doğrudan devletin ve güvenlik kuvvetlerinin gözleri önünde bu cinayet işlendi. Cinayet, katiller ve öldürülenler açık olduğu halde hükümet, devlet kurumları ve adalet kurumları bu olayın üzerine gitmedi. Gitmemelerinin en önemli nedeni elbette ki iktidar partisine mensup olmalarıydı” diye konuştu.
“Adaletin, özgürlüğün ve bu davanın peşinde olacağız” diye belirten Can, “Şenyaşar Ailesi'nin adaletle duyguları sarılacaktır. Bu açıdan karamsar değiliz. '70’li yıllarda 5 bin kişiyi kaybettik. '68’de Mahirler'i, Kaypakkayalar'ı, Denizler'i kaybettik. Onlar unutulmadı, onların da hesabı sorulacak. Nasıl ki onlar unutulmadıysa Şenyaşar Ailesi de unutulmayacak. Katillerden mutlaka hesap sorulacak” ifadelerini kullandı.
'SONUÇ ALANA KADAR NÖBETTEYİZ'
Ferit Şenyaşar ise şunları söyledi: “Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk devletinin gereğinin yapılmasını istiyoruz. Suruç’ta Devlet Hastanesi’nde ailece katliama uğradık. Olay üzerinden 4 yıllık bir süre geçiyor. 4 yıldan sonra 4 kişi tutuklandı. Bu katliam Türkiye’nin batısında meydana gelseydi yargı aynı tavrı alır mıydı? Burada açıkça bir üstünler hukuku var. Bu hukuk devam ettiği sürece nöbetimiz de devam edecek.”