Şırnak'ta ulusal birliğe zarar verenler protesto edildi

Şırnak'taki eylemde ulusal birliğin önemi vurgulandı, birliğe zarar verenler protesto edildi. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, Kürtler arası savaşa karşı mesajlar verdi, uyarılar yaptı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) öncülüğünde birçok siyasi partinin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla DBP Şırnak il binası önünde ulusal birlik konulu basın açıklaması yapıldı. Eyleme Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Siirt Milletvekili Sıdık Taş, PM üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri, çevre illerden gelen partililer ve birçok kişi katıldı.

Eylemde "Dem dema yekîtiya neresi û azadiye ye" pankartı ve "Edi bese bibin yek" , " Eme faşizme hilwesinin" , "Em Kemal Pir in" " Ji tecride re na" , "Ziman ê me rumeta meye" , " Bimre xiyanet" dövizleri taşındı.

'SAVAŞ DEĞİL, İTTİFAK GEREKİYOR'

Açıklamayı ise DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır yaptı.

İlk olarak söz alan Güven, Kürtler hakkında karar verenlerin bir kez daha düşünmesi gerektiğini belirterek, açıklamayı Şırnak'ta yapmalarının, kentin Kürtler için büyük bir öneme sahip olmasından kaynaklandığını belirtti. Kürtler arasında bir krizin söz konusu olduğunu kaydeden Güven, "Bizler buradan Kürt anneleri adına sesleniyoruz: Kürtler arasında yaşanacak bir savaşın kimseye kazanımı olmayacaktır. Herkes şunu bilmeli; Kürtler arasında bir savaşı kimse kabul etmeyecektir. Bizleri bu oyuna getirenler bizim katliamımızı isteyen kişilerdir. Bu zamana kadar başımıza ne geldiyse birlik olamadığımız için geldi, birlik şarttır. 50 milyonluk bir halkın neden ittifakı sağlanmıyor" diye konuştu.

Güven, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin de bu oyunların bir parçası olduğuna işaret etti. Güven, devamında şunları söyledi:

"Şu an zindanlarda açlık grevleri var, tek talepleri tecridin kalkması ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasıdır. Yaşadığımız coğrafyada kirli politikalar uygulanıyor. Bizler bu politikalara karşı güçlenelim ve ittifakımızı kuralım. Ailelerin parti binalarının önüne getirilmesi devletin politikasıdır. Bu oyunlara gelmeyin. Oturulacak yer AKP binasının önüdür.

Bu yüzyıl bizim yüzyılımızdır Her yerde Kürtlerin direnişi söz konusudur. Buna inanmalı ve gerektiği gibi hareket etmelisiniz."

'HAYATİ GÖREVİMİZ'

Keskin Bayındır ise şunları söyledi:

"AKP-MHP iktidarının Kürt halkının kazanımlarını yok etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Fakat şunu unutmamalılar, Kürt halkı eskisi gibi değil. Ulusal bilincini elde etmiş ve statü kazanmış bir halktır. Kürt halkı kendisini dizayn etmeye çalışan hiçbir etkiye ve devlete tahammülü kalmamıştır. Bölge halkının talebi müzakere ve diyalogdur, bu hepimizin isteğidir. AKP-MHP savaş stratejisi uygulamak istiyor. Kürt halkı ulusal birliğini savunmak zorundadır. Bizler Kürtler olarak bunlara karşı mücadelemizi büyüteceğiz.

Kürt ulusal bilinci bir an önce sağlanmalıdır. Bunu sağlamak biz Kürtlerin hayati görevidir. Bu düşünce ile hareket edilmelidir."

Açıklama esnasında "Bijî Serok Apo", "Bimre xiyanet, biji Kurdistan", "Bê serok jiyan nabe", “Bijî yekitiya Kurdan”, “Bijî HDP” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları atıldı.