Açlık grevindeki tutsaklardan kamuoyuna çağrı
Açlık grevindeki tutsaklar, "Önder Apo’nun varlığı ve sağlığı canımızı feda edebileceğimiz kırmızı çizgimizdir. Halkımızdan sesimize ses olmasını istiyoruz" dedi.
Açlık grevindeki tutsaklar, "Önder Apo’nun varlığı ve sağlığı canımızı feda edebileceğimiz kırmızı çizgimizdir. Halkımızdan sesimize ses olmasını istiyoruz" dedi.
Siyasi tutsakların 'Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm' şiarıyla 27 Kasım’da başlattığı açlık grevleri sürüyor.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde açlık grevinde bulunan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü Musa Sertkal, Sinan İyit ve Serdar Dinç halka ve demokratik kamuoyuna çağrıda bulundu. Tutsaklar, canlarına mal olsa da açlık grevini amacına ulaşana kadar sürdürecekleri aktardı.
Sertkal, İyit ve Dinç, şu mesajları verdi:
"Bizler Türkiye cezaevlerinde rehin tutulan tüm siyasi tutuklu ve hükümlüler olarak tüm benliğimizle, ruhumuzla önderimiz Sayın Abdullah Öcalan’ı her koşulda ve her zaman benimsiyor ve varlığı varlığımızdır, diyoruz. Önder Apo üzerinde üç yıldır sürdürülen kesintisiz tecrit ile aslında bir bütünen Kürt halkı cezalandırılmaktadır. Milyonların inandığı ve savunduğu Önder Apo’nun varlığı ve sağlığı Kürt halkının ve bizlerin canını feda edebileceği noktadaki kırmızı çizgimizdir. Kürt halkına her türlü zulmü reva görenlere buradan sesleniyoruz; ‘Kurd ji mirinê mezintirin!' Kürt halkına statüsüzlüğü dayatmak ve statü kazanmasına engel olmanın, büyük felaketler getirdiğini her geçen gün Türkiye toplumu iliklerine kadar hissederek yaşıyor ve görüyor. Bu tespit ve durumdan hareketle Türkiye demokratik kamuoyuna ve Kürt halkına buradan çağrıda bulunuyoruz: Bizler zindanlarda dört duvar arasında bedenini ölüme yatıranlar olarak sizlerden sesimize ses olmanızı istiyoruz. Tecrit kırılmalı Kürt sorununda demokratik çözüm zemini geliştirilmelidir."