Amed Barosu, MA'daki “JİTEM üssünde insan kemikleri bulundu” haberinin ardından restorasyonun yapıldığı ve insan kemiklerinin bulunduğu İç Kale’de incelemelerde bulunurken, bugün ise restorasyon çalışmalarının durdurulmasına ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.

Baro Başkanı Nahit Eren adına yapılan başvuruda "Diyarbakır ili Sur ilçesi İçkale mevkiinde yapılan restorasyon çalışması sırasında bulunan insan kemiklerine ilişkin restorasyon çalışmasının durdurulması, kazı çalışmasının yapılması ve insan kemikleri üzerinde gerekli incelemenin ve kimlik tespitinin yapılması" vurgusunda bulunuldu.

Baro, daha önce de mevcut bölgede 2012 yılında 26 insan kemiğinin bulunduğunu ve konuya ilişkin 1 Şubat 2012 tarihinde Amed Barosu'nun yaptığı başvuruyla doğrudan ilgisinin bulunduğunu belirterek, söz konusu soruşturma dosyasının bu dosyanın arasına alınmak suretiyle birlikte yürütülmesini talep etti.

Kazı alanı olarak bulunan yerin Diyarbakır Merkez Kapalı Cezaevi'nin de bulunduğu alan olduğunu belirten Baro, İçkale bölgesinin bir bölümünün 1997 yılına kadar adliye binası, bir kısmının Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ve kazıların yapıldığı yerin yanındaki binanın da cezaevi olarak kullanıldığını hatırlattı.

DEVLETE BAĞLI JİTEM'İN MERKEZİYDİ

Alanda tarihi bir kilise binasının, kilisenin kuzey-doğu tarafında eski saray kalıntısının bulunduğunu belirten Baro, eski adliye binası (Cumhuriyet Başsavcılığı ve Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından kullanılan) ile tarihi kilise arasında kalan yerde ise 1990’lı yıllarda kısa adı JİTEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele birimi tarafından merkez olarak kullanılan binanın bulunduğunu aktardı.

Baro, 1990'lı yıllarda birçok insanın 'kaybedildiğini' vurgulayarak, ""Bugün ulaşılan bilgi ve belgeler bu olayların çoğunluğunun JİTEM tarafından gerçekleştiği hususunda yaygın kanaat oluşturmaktadır. Sahip olduğumuz bilgi ve tanıklıklar nedeniyle İçkale mevkiinde yapılan kazılarda bulunan insan kemiklerinin 1990'lı yıllarda JİTEM tarafından kaçırılan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan kişilere ait olabileceği kuşkusunu doğurmuştur. İlk başta böyle bir kuşkunun uyanması 1990'lı yıllarda JİTEM adlı oluşumun çok sayıda kişiyi hukuk dışı alıkoyma ve zorla kaybettirmesine ilişkin toplumda taze ve güçlü bir hafızanın bulunmasındandır" dedi.

Baro, restorasyon çalışmasının durdurulması, kazı çalışmasının yapılması, insan kemikleri üzerinde Adli Tıp Uzmanlarınca gerekli inceleme ile kimlik tespitinin yapılmasını talep etti.