Stêrk TV'de yayınlanan özel programa konuşan Halk Savunma Merkezi (HSM) karargah komutanlarından Amed Malazgirt, Türk devletinin 14 Nisan 2022’den bu yana sürdürdüğü işgal saldırıları ile HPG-YJA Star gerillalarının sergilediği direniş ve Türk devletinin İmralı’da sürdürdüğü ağır tecrit konseptine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı zindanındaki esaretinin 25’inci yılına girdiğini ifade eden Malazgirt “Küresel güçler Ortadoğu’da planlarını engelsiz biçimde hayata geçirmek için Önderliğimizi Türk devletine teslim ettiler. Çünkü her ne kadar Kürt ve Kurdistan için mücadelesini başlatmış olsa da Ortadoğu için de çözüm projeleri vardı. Önderliğimiz 24 senedir büyük bir tecrit altında olmasına rağmen büyük bir direniş sergiledi” dedi.
İmralı’daki bütün ağır tecrit ve işkence koşullarına rağmen Kürt Halk Önderi’nin sergilediği direnişin Türk devletinin taviz koparma umudunu boşa çıkarttığına dikkat çeken HSM komutanlarından Malazgirt şöyle konuştu: “Türk devleti PKK’nin sahip olduğu çizgi ve cesaretin Önderliğimizden geldiğini çok iyi biliyor, bunun için ilk hedef her zaman Önderliğimiz olmuştur. Önderliğimizi ağır tecrit altına alıp toplumdan kopardıklarında şayet hareketimiz perspektifsiz kalırsa askeri anlamda hareketimize yönelim oluyor. Zira düşmanın harekemizi tasfiye edip ortadan kaldırma planı uzun vadeli bir plandır ve yıllardır hareketimize yönelik saldırılar bu plan çerçevesinde işliyor.”
Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın üstlenme bölgelerinin bulunduğu Medya Savunma Alanları’na yönelik Türk devletinin son 6 yıldır hem havadan hem karadan, gece-gündüz saldırdığını hatırlatan Amed Malazgirt, ancak 2022’deki işgal saldırıların ise bütün geçmiş yılların toplamı kadar yoğun geçtiğine vurgu yaptı.
ZAP’TA GEÇİT VERMEYEREK PLANLARINI BOZDUK
Türk ordusunun yıllardır gerilla karşısında yaşadığı hezimet ve yediği askeri darbelerden yola çıkarak 2022’deki saldırı planını geliştirdiğini ifade eden HSM komutanlarından Malazgirt devamla şu değerlendirmelerde bulundu: “Avaşîn, Zap ve Metîna’ye yönelik gelişen saldırı sırasında kısa süre içinde sonuç alıp Kürt halkının kazanımlarına saldırılar başlatacaklardı. Dikkat ederseniz geçtiğimiz saldırılar başlar başlamaz Rojavayê Kurdistanê’ye de saldırıyı gündeme getirdiler. ‘Zap’ı hal ettiğimizde sıradaki hedefimiz Rojava olacak’ diyorlardı. Ancak 2022’de Zap’da Türk devletine geçit vermeyerek bu planı çıkardık.”
Türk ordusunun geçtiğimiz yılki saldırı için uzun süre hazırlık yaptığını, özellikle MİT’in eliyle hem bölgeden/yerelden bilgi aldığına vurgu yapan Malazgirt devamla şu hususlara dikkat çekti: “Ardından da 14’ü 15 Nisan’a bağlayan gece ile 17 Nisan’da sadece tekniğini kullanarak yoğun bir saldırı başlattı. Bu saldırı 50’den fazla savaş uçağıyla 20’den fazla da silahlı insansız hava araçlarıyla, obüs, tank ve toplarla gerçekleşti. İki gün boyunca bütün bölgenin yoğun ve kapsamlı biçimde füze ve toplarla bombaladıktan sonra orada bulunan güçlerimiz etkisiz hale getirilerek ve skorsky helikopterlerle havadan indirerek sonuç alacaklarını hesaplamışlardı. Ancak gerillanın aldığı tedbirleri hesaplamamışlardı.”
ÇAKILIP KALINCA KİMYASALA BAŞVURDULAR
Halk Savunma Merkezi (HSM) karargah komutanlarından Amed Malazgirt değerlendirmesinin devamında Zap, Metîna ve Avaşîn’deki savaşın ilk birkaç gününde Türk ordusunun birçok noktadan hem havadan indirme hem de karadan ilerlemesine gerillanın izin vermediğini aktardı. Bazı noktalarda havadan indirilen işgalci Türk ordu güçlerinin gerillanın helikopterlere yönelik başarılı eylemlerinden dolayı günlerce aç ve susuz kaldığını bildiren Malazgirt “Türk askerlerinin kılını bile kıpırdamadan hareketsiz kaldığına dair görüntüler de mevcuttur. Daha sonra bölgeye gelen Hulisi Akar açıkça yasaklı olan kimyasal silahların kullanılmasına izin verdi. Başarısızlıklarının üstünü örtmek için de saldırının kapsamını ve boyutunu büyüttüler. Bu kez Zap’ın doğusuna, Metîna’dan Girê Hekkkarî’ye kadar olan bölgede saldırılarda bulundular. Ancak buralarda da arkadaşlar etkili ve ağır eylemlerle düşman güçlerine cevap verdi” dedi.
ZAP SAVAŞI ŞİDDETLİ BİR ŞEKİLDE SÜRÜYOR
Türk devletinin tarafı olduğu uluslararası anlaşmaları da hiçe sayarak dünyanın gözleri önünde Zap’ta her türlü kimyasal silaha başvurduğunu ve kendsine ‘demokratım’ diyenlerin ve bütün güçlerin de buna karşı çıkmadığını hatırlatan HSM komutanlarından Malazirt “Tepki gösterilmemesi Türk devletini daha da cesaretlendirdi. Ancak bir gün muhakkak Türk devleti Kürt gençlerine karşı işlediği bu insanlık dışı suçların hesabını verecektir” diye konuştu. Zap’ta gerillanın 9 aydır kendisini NATO’nun ikinci büyük ordusu olarak tanımlayan ve yasaklı silahlar dahil her türlü yol/yönteme başvuran Türk ordusu karşısında direndiğini kaydeden Malazgirt, Zap’taki savaşın hala şiddetinden bir şey kaybetmeden sürdüğünü aktardı.
Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın etkili eylemleri karşısında ağır kayıplar veren Türk ordusunun birçok alandan çekildiğini hatırlatan Malazgirt “Şehîd Kuncî’deki savaşı sevk, idare ve koordine ettikleri noktada etkili bir şekilde vuruldu, aralarında üst düzey komutanlarının da bulunduğu ağır kayıplar verdiler. Ancak hala bazı noktalarda işgalci ordunun güçleri bulunmakta. Örneğin Şeladize’ye bağlı Mam Reş dediğimiz noktada hala güçleri var” bilgisini verdi.
GERİLLA KIT İMKANLARLA BÜYÜK BİR KAHRAMANLIK SERGİLEDİ
Zap savaşında dokuzuncu ayı tamamlayıp onuncu aya girdiklerini ve hala yer yer bazı noktalarda savaşın şiddetli bir şekilde sürdüğünü ifade eden Malazgirt, Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın bu savaşta kıt imkanlarla direndiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Türk devleti elindeki bütün imkanlarla gerilla güçlerimize karşı saldırıya geçti ve bu savaşı yürüttü. Ancak buna karşın arkadaşlarımız büyük bir fedakârlık ve cesaretle bu saldırıları boşa çıkardılar. Unutmamalıyız ki bizler de bu savaşta büyük bedeller ödedik, değerli birçok arkadaşımızı şehit verdik. Bu arkadaşlar çok ağır koşullarda savaştılar.”
Zap direnişinin değişik noktalarında şehit düşen Rojda Rojhilat, Mizgîn Rojhelat, Viyan Botan, Dogan Jîrkî, Tîrêj Dijwar, Bager Gever, Nûrî Yekta, Amed, Helmet ve Zerdeşt isimli gerillaların sergilediği kahramanlığa ilişkin de ayrıntılı değerlendirmelerde bulunan HSM komutanlarından Malazgirt “Adını andığım bu arkadaşlar Türk devletinin sömürgeciliğine karşı bir efsane gibi büyük cesaretle savaştılar. Bu arkadaşların şahsında bütün devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz” diye konuştu.
ÇEMÇO VE SÎDA’DA AĞIR ÇATIŞMALAR YAŞANIYOR
Amed Malazgirt, savaşın son durumuna ilişkin de şu bilgileri kamuoyuyla paylaştı: “Şu anda halen saldırılar sürüyor. Onlar sonuç aldıklarını iddia ediyorlar, ancak bu doğru değil. Savaşta şöyle bir durum söz konusu; eğer bir yeri tamamen işgal etmişseniz demek ki orada karşı güçleri bitirmişsiniz ve orada artık bir temas yoktur. Bu durumda savaşı siz kazanmış olursunuz. Fakat hala düşmanının saldırıları sürüyor, çatışmalar yaşanıyor, bu durum Zap’ta başlattıkları harekatta başarılı olmadıklarını açıkça gösteriyor. Bazı noktalarda düşman güçleri ve arkadaşlar iç içeler. Özellikle Çemço ve Sîda’da şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Örneğin Çemço’da adına ‘Kara Çemço’ dediğimiz bir tepeye düşman 9 aydır elindeki bütün imkanları kullanarak saldırdı fakat ve bu tepeyi hala alamadı.”
Gerilla güçlerinin hemen her gün Çemço’da işgalci güçlere yönelik eylemler gerçekleştirdiğini aktaran Malazgirt “Düşman güçleri şu anda Sîda’da bulunan Şehîd Adil tepesine yönelik her yasaklı kimyasal silahlar kullanıyor. Türk devlet yetkilileri operasyonun tamamlandığını açıkladılar. Ancak bu doğru değil, yeni bir yıla girdik ve hala da Türk devletinin işgal harekatı sürüyor” diye konuştu.
KÜRT GENÇLERİNE ‘GÜÇLÜ ÖRGÜTLENME’ ÇAĞRISI
2023’te savaşın daha şiddetleneceği vurgusunu yapan HSM karargah komutanlarından Amed Malazgirt devamla Kürt halkı ve dostlarına şu çağrıda bulundu: “Kürt halkı ve dostları savaşın bu yıl daha da şiddetleneceği gerçeği bilmeli. Özellikle de nerede olursa olsun, ister Bakur (Kuzey Kurdistan)’da ister Başûr (Güney Kurdistan)’da olsun Kürt güçleri ellerinden gelen bütün imkanları devreye koyarak güçlü bir şekilde örgütlenmeli. Her Kürt genci savaş için tecrübe sahibidir, işgal eden, baskı yapan ve zulüm edenler bellidir. Hedef belirleyip bu güçlerle saldırmaları gerekir. Özellikle Kürt gençleri ‘Bazên Zagrosê’ ve ‘Cenga Xabûr a Şehîd Savaş’ hamlelerine katılmalı. Kürt gençliği bulunduğu her yerde bu atılımlar gibi kendisini örgütlemeli, etkili eylemler gerçekleştirmeli. Kürt gençlerinden umudumuz budur.”