Bakur halkı işgal saldırılarını protesto etti

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye yönelik saldırıları Bakurê Kurdistan'da protesto edildi.

İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde dönük hava saldırıları Kuzey Kurdistan'da protesto edildi.

RIHA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha İl Örgütü önünde yapılan eyleme sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Polisler, kitleye engel olmak istedi. Bir polis amirinin, “Ben devletim, izin vermiyorum. Demokratik hakkınızı burada kullanamazsınız” ifadelerini kullanması dikkati çekti.

Polisin tutumuna tepki gösteren DEM Parti İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, “Dünyanın neresinde olursa olsun savaşa karşıyız. Ortadoğu’da şu an yine kan dökülüyor. Kan üzerinden rant devşirip, siyaset yapan bütün iktidarları bu politikalarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Bir an önce bütün sorunların diyalog yoluyla çözülüp, müzakerelerin önünün açılması için çağrı yapıyoruz" dedi.
Karakeçili, çözümün yolunun İmralı’dan geçtiğine işaret ederek, "2013-2015 yılları arasında bir çok görüşme oldu ve kan dökülmedi. Resmi heyetler İmralı’ya gitti. Bir an önce yeniden heyetlerin İmralı’ya gitmesi gerekir” diye belirtti.

MÊRDÎN

Mêrdîn'de Tevgera Jinên Azad (TJA), DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il örgütleri açıklama yaptı. Polisler, burada da açıklamaya engel olmak istedi. Sık sık “Bijî berxwedana Rojava” sloganı atan khalk ile polisler arasında tartışma çıktı. Yapılan müzakere sonrası DEM Parti balkonunda açıklama yapıldı. TJA Mêrdîn Sözcüsü Ayşe Bozan, Türkiye’nin Zap, Avaşîn, Metîna ve Xakûrkê bölgelerinde yaşanan asker kayıpları sonrası Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini bombaladığını kaydetti.

Ayşe Bozan, saldırılarda hizmet veren kurumların hedef alındığını kaydetti. Saldırılarda birçok kişinin katledildiğini anımsatan Ayşe Bozan, barışın sağlanması, savaş ve çatışmaların son bulması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a tecride son verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayşe Bozan, Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın muhatap olduğunu vurgulayarak, saldırılara karşı halkların ortaklaşması gerektiğini söyledi.

Ayşe Bozan, "Kürt sorununun çözümü aynı zamanda Ortadoğu halklarının bir arada yaşama umudunu da büyütecektir. Tüm bunların hayata geçmesi ve gerçekleşmesi için öncelikle Türkiye Devleti, Kürt halkı üzerinde katliamlar uygulamaktan vazgeçmeli ve barışın yollarını açmalıdır. Rojava’ya dönük yapılan saldırı ve katliamlar Kürt sorununun çözümünü daha da derinleştirmekte ve çözüm olanaklarını ortadan kaldırmaktadır. Rojava’ya dönük saldırıların bir an önce son bulması ve Kürt sorunun barış içinde çözülmesi için gereken adımların atılması çağrısında bulunuyoruz” dedi.

WAN

Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan il binası önünde açıklama yapıldı. “Bijî berxwedana Rojava” ve “Rojava rumeta me ye” sloganlarının atıldığı eyleme çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı dışarıda yapmak isteyen kitleye polis engel çıkardı, açıklamayı parti binası önünde yapmaya zorladı. Polis, ses sistemiyle açıklamayı provoke etti.

Burada konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, Kürt halkının yıllardır dili ve kimliği için mücadele ettiğine dikkat çekti. Kürt halkının kazanımlarının, Türkiye iktidarı tarafından saldırılara maruz kaldığını belirten Gönül Uzunay, “Türk devleti Rojava’ya yönelik ağır bir saldırı gerçekleştirdi. Heyva Sor hastanesine yapılan bombardıman sonucu 7 sivil katledildi. Rojava 10 yıldır DAİŞ’e karşı direniyor. Türk devleti savaş politikalarını devam ettirerek, yine katliamlara sebep oluyor. DEM Parti olarak bir kez daha dile getiriyoruz, savaş sorunların çözümü değildir. Savaşlarla bir yol yürünmez, bizler savaşa karşı bir mücadele yürütüyoruz. Barış ve demokrasi sağlanana kadar da mücadele edeceğiz” dedi.

Kirli savaşların hiçbir topluma faydasının olmadığını sözlerine ekleyen Gönül Uzunay, bu savaşların Türkiye’ye de zarar verdiğinin altını çizdi. Gönül Uzunay, şöyle konuştu: “Uluslararası devletin bu saldırıları görmesi gerekiyor. Bu savaşların karşısına geçmeleri ve savaşı yaratanları durdurmaları lazım.  Savaşlar daima kaybettirir. Barış ve beraberlik kazandırır. Bizler bu ülkeye barışı ve demokrasiyi getirmekte ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bugünde olduğu gibi Türk devleti barışın sesini kısmak istiyor, bizler bu sesi yükseltmeye devam edeceğiz.”

MÛŞ

DEM Parti Mûş İl Örgütü, Rojava’ya yönelik saldırıları protesto etti. İl binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. AKP-MHP iktidarının gün geçtikte savaş politikalarını derinleştirdiğine dikkati çeken DEM Parti Yöneticisi Çiçek Tutuş, savaşta ısrar eden iktidar zihniyetinin sivil insanları hedef aldığını ifade etti. Çiçek Tutuş, “Türkiye devleti savaş suçu işliyor. Rojava yeniden bombalandı, sivil yerleşim yerleri kasti bir şekilde hedef alınıyor. Petrol rafineleri ve buğday ambarları başta olmak üzere bölgedeki yaşam yerleri ağır bir şekilde bombardımana tabi tutuldu” dedi.

Açıklama, “Bijî berxwedana Rojava” sloganıyla son buldu.

SÊRT

DEM Parti Sêrt İl Örgütü, il binası önünde basın açıklaması ile tepkilerini göstermek istedi. Açıklamaya TJA,  Barış Anneleri Meclisi, görevi gasp edilen Sêrt Belediyesi Eşbaşkanı Berivan Helen Işık, DBP ve çok sayıda kişi katıldı. Bina çevresini ablukaya alan çok sayıda polis açıklamaya "izin" verilmeyeceğini belirterek, partililerin binanın içinden çıkmasına engel oldu.

Bina içerisinde oturma eylemi ile duruma tepki gösteren halk, “Rojava halkı yalnız değildir”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla protesto etti.

DEM Parti Sêrt İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, "yasak" olduğuna dair yazılı kararın gösterilmesi talebinde bulundu ancak polis tarafından gerekçe gösterilmedi.
Basın açıklaması yapmanın demokratik bir hak olduğunu kaydeden Tekin, "yasak" talimatını tanımayacaklarını söyledi. Tekin, “İki gün önce HÜDA-PAR’a yakınlığı ile bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı, tarafından Pazar günü Güres Caddesi’nde gerçekleşen yürüyüşte çocukların eline silah verildi. Sizin emniyet yapınız kimse bir şey diyemedi. Onlara niye serbest bize niye yasak. Bu kentin birinci siyasi partisiyiz. Çocukların ellerinde silahla yürütülmesine izin verdiniz, yürüttünüz” dedi.