Berwarî: Şengal anlaşması DAİŞ saldırılarının devamıdır

Demokratik Halk Cephesi Eşbaşkanı ve KNK üyesi Dr. Kamîran Berwarî, KDP ve Bağdat arasında Şengal'e ilişkin imzalanan anlaşmanın DAİŞ saldırılarının devamı olduğunu belirterek, Şengal'e sahip çıkma çağrısında bulundu. 

Irak hükümeti ve KDP arasında 9 Ekim 2020’de Şengal halkının iradesinin, kurumlarının tanınmadığı bir anlaşma imzalandı. Anlaşma başta Êzidî halkı olmak üzere bir çok kesimden tepkilere neden oldu. 

Anlaşmanın ardından binlerce askeri gücü Şengal'e sevk eden Irak hükümeti halkın tepkisi üzerine Şengal Demokratik Özerk Meclisi ile görüştü.  Görüşmede alınan karara göre Êzidîxan asayiş merkezleri kapatılmayacak. 

Demokratik Halk Cephesi Eşbaşkanı ve KNK üyesi Dr. Kamîran Berwarî, Şengal anlaşmasını ve Başur'da yaşanan gerilimi ANF'ye değerlendirdi. 

Ortadoğu'da bulunan güçlerin kendi çıkarları için Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmeye çalıştığını söyleyen Berwarî, Kürdistan halkının da 200 yıldır büyük bir direniş ve mücadele içerisinde olduğunu belirtti. 

Kürt halkının ulusal birlik ve statüden yoksun olmasından kaynaklı Kürdistan'ın işgal edildiğini hatırlatan Berwarî, "Son 40 yıldır Kürt halkının mücadelesi farklı bir evreye ulaştı. Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek isteyenler güçler yine Kürt halkına hiç bir hak tanımıyor. Kürdistan topraklarının Türkiye, İran, Suriye ve Irak arasında bölüştüler. Bu işgale karşı Kürt halkının iradesi 3 noktada ortaya çıktı. Birincisi büyük Kürdistan'ın kurtarılması, ikincisi Kürt ve Kürdistan'ın özgürleştirilmesi, üçüncüsü ise Kürtlerin statü sahibi olması. Bütün dünya bilmelidir ki bugünden sonra Kürtler statüsüz yaşamayı kabul etmeyecek" diye konuştu. 

ŞENGAL SALDIRILARINA ORTAK OLUYORLAR

9 Ekim'de Irak hükümeti ve KDP arasında yapılan Şengal anlaşmasına dikkat çeken Berwarî, şunları ifade etti: 

"Şengal'e yönelik komplo DAİŞ çetelerinin 2014 yılında gerçekleştirdiği saldırıların devamıdır. 1 Haziran 2014 yılında Ürdün ve Umman'da alınan kararın ardından DAİŞ çeteleri Şengal'e saldırdı. Bu komplo hala devam ediyor. Komşu ülkeler ve uluslararası 7 ülke bu komploda yer aldı. 

Şengal'in işgal edilmesi ile 9 Ekim 2020'de alınan karar aynıdır. DAİŞ çetelerinin 2014 yılında yarım bıraktığı saldırıları, bugün bu güçler tamamlamak istiyor. Bu 2 gücün amacı da aynı. Şengal saldırılarının diğer ortakları Irak ve Başûr hükümetleridir. Bu saldırılarla Êzidî toplumunu birbirinden ayırmak ve parçalamak istiyorlar." 

IRAK VE KDP'NİN ŞENGAL'İ BIRAKIP KAÇMASI UNUTULMAYACAK

Şengal anlaşması ile dışarıda kalan DAİŞ çetelerinin tekrar bölgeye yerleştirilmek istendiğine dikkat çeken Berwarî, devamla şunları belirtti: 

"Bu işgalci güçler Şengal'in haritasını değiştirmek ve çıkarlarına uygun hale getirmek istiyorlar. Bu güçler çok iyi biliyorlar, Şengal'in özerk olması Kürdistan parçalarındaki tüm diktatörlerin sonunu getirecektir. Bunu kendileri için tehdit olarak görüyorlar ve Şengal'in özerkliğini bozmak istiyorlar. 

Bu anlaşma ile Irak ve Kürdistan halkına, hak ve özgürlük taleplerinde bulunmayın mesajı veriyorlar. Her bölgenin özerklik ve otonomi isteme hakkı var. Şengal'in içişlerine karışmaya kimsenin hakkı yok. Irak güçleri ve KDP peşmergeleri en büyük utancı Êzidî halkını savunmasız bırakıp kaçmaktı. 6 yıl aradan sonra utanmadan şimdi de Êzidî halkını yönetmek istiyorlar. 

Şengal'e yönelik saldırı ve KDP'nin Êzidî halkını bırakıp kaçması asla unutulmayacak. Şengal güçleri dışında kimsenin Şengal'i yönetmeye hakkı yok. Şengal'in asıl sahipleri direniş alanında yer alanlar, şehit düşenler, şehit aileleri ve Şengal Savunma güçleridir."

ŞENGAL HALKI DİRENİYOR

Şengal halkının demokratik eylemlerle anlaşmaya tepki verdiklerini belirten Berwarî, şöyle devam etti: "Êzidî halkının dışarıdan gelecek hiç bir güce ihtiyacı yok. Çünkü Şengal savunma gücü Êzidî halkının çocuklarından oluşuyor. Onlar kendilerini savunabilirler. Êzidî halkının iradesi dışında yapılan hiç bir anlaşma kabul edilmeyecektir. Bu anlaşma ile Şengal'in özerkliğini ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu da Êzidî ve Kürt halkına yönelik uluslararası komplonun devam ettiğini gösteriyor. 

Komplocu güçler bu planı önce Şengal üzerinden denemek istediler, daha sonra Rojava ve Başur'a yönelecekler. Bu komplonun boşa çıkmasını sağlayan şey ise Êzidî toplumunun direnişi ve iradesidir. Kürdistan halkı ve demokrasi güçlerinin bu komploya karşı çıkması, Êzidî halkının yanında yer alması ve yeni fermanlara engel olması gerekir. Êzidî halkının yarası 6 yıldır hala kanıyor ve bu yaranın iyileşmesine izin vermiyorlar. 

4 parça Kürdistan'ın Şengal'in, Şengal Savunma güçlerinin etrafında kenetlenmesi ve şehitlerin kazanımlarını korumaları lazım. Aynı zamanda tüm siyasi partilere ve uluslararası güçlere de çağrıda bulunuyorum, kimsenin yeni bir ferman karşısında sessiz kalmaması lazım. Eğer Şengal boşaltılırsa Kürdistan'ın bir parçası boşaltıldı demektir. Şengal'in savunulması için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız."