Besta'da şehit düşen 3 gerillanın kimlikleri açıklandı

Besta’da şehit düşen 3 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, “Yürüttükleri destansı kavgalarında şehadete ulaşarak gerçek anlamda PKK’lileşen her üç yoldaşımızın başta aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“25 Nisan 2022 günü işgalci Türk ordusunun Besta bölgesine başlattığı operasyonda Koçer, Berxwedan ve Dijwar yoldaşlarımız şehadete ulaşmıştır. Büyük bir heyecan ve iddia ile Bakurê Kurdistan alanına geçen bu yoldaşlarımız mücadelelerindeki kararlı duruşlarıyla zafere olan inançlarını her koşul altında korumasını başarmışlarıdır. Her biri öncü birer komutan olan Koçer, Berxwedan ve Dijwar yoldaşlarımızın mücadelelerini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Koçer Didêrî
Adı Soyadı: Naim İlçin
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Ayşe – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 
25 Nisan 2022 / Besta

 

Kod Adı: Berxwedan Amara
Adı Soyadı: Leyla İldeniz
Doğum Yeri: İzmir
Anne – Baba Adı: Nazdar – Faysal
Şehadet Tarihi ve Yeri: 25 Nisan 2022 / Besta

 

Kod Adı: Dijwar Cizre
Adı Soyadı: Selim Uslu
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Nefiye – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 
25 Nisan 2022 / Besta

 

KOÇER DIDÊRÎ

Koçer yoldaşımız, yurtseverliğiyle bilinen Hezex’e bağlı Deştadarê beldesinde Didêrî aşiretine mensup bir ailede doğmuştur. 90’lı yıllarda Kürdistan Özgürlük Hareketine karşı yenilen Türk ordusu hareketimizi tasfiye edemeyince, kirli politikalara başvurduğu bilinmektedir. Kürt halkını baskı ve işkencelerle koruculaştırıp, işbirliğine zorlamıştır. Hareketimize gönülden bağlı olan ve bedel ödeyen Koçer yoldaşımızın ailesi de korucu olmanın kendilerine ve halkımıza karşı ihanet olduğunu bildiklerinden dolayı göçertilmeyi göze alarak onurlarına sahip çıkmışlardır. Daha küçük yaşlarda yerinden ve yurdundan edilen Koçer yoldaşımız, düşmana karşı büyük bir kin ve öfke duymaya başlamıştır. Önderliğimizin Uluslararası Komplo’yla esir alınması Koçer yoldaşımız üzerinde de büyük bir etki yaratmış ve buna cevap olarak gerilla saflarına katılmak istemiştir. Fakat genç olduğundan dolayı katılamamıştır. 2003 yılına kadar sabırla bekleyen Koçer yoldaşımız amaç edindiği gerilla saflarına kuzeniyle birlikte katılır. Koçer yoldaşımız kadim koçer geleneğiyle büyüdüğünden aldığı temel eğitimle dağ ve gerilla yaşamına zorlanmadan çabuk adapte olur. Emekle yetişmiş Koçer yoldaşımız, arkadaşlarının arasında emekçi ve fedakar özellikleriyle tanınmıştır. Okula gitmemesine rağmen saflarımızda kendisini geliştirmiş, büyük bir coşku ve aşkla Önderliğimizin paradigmasını anlama ve uygulama çabası içerisinde olmuştur. Doğayla iç içe olan koçerliğin etkisiyle sistemin kirliliğine bulaşmayıp, hastalıklı özelliklerini almadığından Önderliğimizin Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigmasını kavramada ve özümsemede zorluk yaşamamıştır. Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde gerillacılık yapan Koçer yoldaşımız çeşitli düzeylerde komutanlık görevi yürütmüştür.  Yine 2014-2016 yılları arasında bulunduğu Bakurê Kurdistan’da birçok zorluklarla karşılaşmasına rağmen bunları yüksek bir bilinç ve erdem ile atlatarak çelikten bir iradeye sahip olmuştur. Bakurê Kurdistan’da işgalci Türk devletine karşı verilen destansı direnişlerde önemli görevler üstlenmiş, komutanlık yapmış ve tüm sorumluluklarını büyük bir başarı ile yerine getirmiştir. Daha sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönmüş, burada da düşman saldırılarına karşı geliştirilen birçok eyleme komutanlık ve öncülük yapmıştır. 20 yıla yakın mücadelesiyle yoldaşlığındaki samimiyeti, yaşamdaki mütevaziliği ve örgüt bilinciyle komutası altındaki arkadaşlarını yönlendirmede zorluk yaşamamıştır. Aynı zamanda örgütten öğrendiklerini büyük bir heyecanla yoldaşlarına da öğretmeyi-aktarmayı görev bilerek yoldaşlarını da geliştirmeyi kendine amaç edinmiştir. Sömürgeci Türk devletinin Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne ve halkımıza karşı geliştirdiği topyekün imha konseptine karşı hareketimizin başlattığı “Dem Dema Azadiyê” hamlesine büyük bir iddia ve kararlılıkla cevap olmak istemiştir. İçinden geçilen sürecin gereklerini yerine getirmek için Bakur’a gitmeyi öneren Koçer yoldaşımız zaferi kazanacağımıza olan inancıyla doğup büyüdüğü Botan alanına gitmiştir. Botan’ın hareketimiz için öneminin farkında olan Koçer yoldaşımız bu bilinçle hareket etmiş ve bulunduğu çalışmalarda başarı dışında herhangi bir ölçüyü kabul etmemiştir. Sade ve dürüst bir katılımın sahibi olan Koçer yoldaşımızın bizlere devrettiği özgürlük mücadelesini onun yürüyüşüne yaraşır bir şekilde başarıya taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.

BERXWEDAN AMARA

Berxwedan arkadaşımız aslen Wan’lı olup İzmir’de dünyaya gelmiş, özgürlük mücadelemize katılımları olan ve bedel ödemiş yurtsever bir ailede büyümüştür. Metropollerdeki her Kürt bireyi gibi Berxwedan yoldaşımız da Türk devletinin köksüzleştirme ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. Devletin bütün politikalarına karşı, köklü bir gelenekten geldiği için hep bir arayış içerisinde olmuştur. İlk başlarda duygusal yönü ağır basan bir şekilde olsa da kadim Kürt halk kültürünün korunması için mücadele etmeye başlar. Fakat yürüttüğü mücadelenin yeterli olmadığının farkına varan Berxwedan yoldaşımız daha aktif bir mücadele içerisine girme kararı alır.

Zaten hareketimizden uzak olmayan Berxwedan arkadaşımız aktif bir şekilde gençlik çalışmalarına katılır. Gençlik çalışmalarını yürütürken faşist rejimin tüm baskılarına rağmen mücadelesini kararlılıkla sürdürür. Faşist rejim Berxwedan yoldaşımızı kendi sistemi içerisinde eritemeyip köklerinden uzaklaştıramayınca bu sefer tutuklayarak, zindana koymuştur. Faşist rejimin tüm yönelimlerine karşın zindanda Önderliğimize ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne daha sıkı bağlanmıştır. Önder Apo’nun ideolojisinden ve yaratmış olduğu PKK yaşamından, yoldaşlığından ve Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nden müthiş etkilenir.  Zindandayken sistem içerisinde mücadele etmenin olanaksızlığını bilince çıkarır ve çıktıktan sonra hayalini kurduğu ülkesinin özgür dağlarına gelir. 

PKK direnişçiliğinden çok etkilendiğinden dolayı “Berxwedan” ismini alır. Katılımında samimi, özü-sözü biri olan Berxwedan yoldaşımız moralli ve coşkulu katılımıyla tüm yoldaşlarının takdirini kazanmıştır. İdeolojik anlamda kendini geliştirip derinleştiren Berxwedan yoldaşımız, zindandayken Önderliğimizden aldığı bir mektupta kendisine hitaben yazılan “Aklını başat hale getirirsen ve formunu zenginleştirirsen büyük bir gerilla olabilirsin. Saralaşabilirsin” perspektifi ile yaşama katılmıştır. Manifesto niteliğinde olan bu cümleyle Önder Apo’nun fedai bir militanı ve gerillası olmak için büyük bir çabanın içerisinde olmuştur.

Karşılaştığı zorluklara anlam vererek, Önderliğimiz ve şehitlerimizden aldığı güçle tüm zorlukları aşabilmiştir. Gördüğü askeri akademilerle profesyonel bir gerilla olmayı başarmıştır. “Saralaşabilmek” için Özgür Kadın Çizgisi’nde kendini yetkinleştiren Berxwedan yoldaşımız bunu yoldaşlarına da aktarmada öncülük yapmıştır. Bakurê Kurdistan’a geçip mücadele yürütmek tüm gerillaların hayali olmuştur. Berxwedan yoldaşımız da işgalci ve sömürgeci Türk devletinden hesap sorup, şehitlerimizin intikamının alınması için büyük bir azim ve kararlıkla Medya Savunma Alanları’nda edindiği tecrübeleri pratikleştirmek için Bakurê Kürdistan’a geçer. Bakurê Kurdistan’da kaldığı süre içinde yüksek temposu ve kararlı ve azimli çalışma tarzıyla kısa sürede önemli başarılar elde etmiş, bu anlamıyla halkımızın özgürlük mücadelesinde öncü bir YJA Star komutanı olmayı başarmıştır.

DIJWAR CIZRE

Dijwar yoldaşımız serhildan kenti Cizîr’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Cizîr’de doğup büyüyen Dijwar yoldaşımızın kişiliği doğal olarak yurtsever kültürle şekillenmiştir. Önderliğimizin ve şehit arkadaşlarımızın mücadelelerinden etkilenen Dijwar yoldaşımız gençlik dönemlerinden itibaren çalışmalara başlamıştır. İlk olarak gençlik çalışmaları içerisinde yer almış, enerjik yapısıyla kısa sürede bu çalışmada öncü konuma gelmiştir. Düşmanın Cizîr sokaklarına girememesinde önemli bir emeği olan Dijwar yoldaşımız, yoldaşlarıyla birlikte özyönetim direnişlerinin temellerini atmaya başlamışlardır. Daha sonra yürüttüğü mücadelenin yetersiz kaldığını düşünerek daha aktif ve sonuç alıcı bir mücadele için yüzünü Kürdistan dağlarına dönmüş ve 2014 yılında Cudî alanında gerilla saflarına katılmıştır. Katıldığında her ne kadar PKK’yi belli ölçülerde tanıyorduysa da katılımı daha çok duygusal temeldeydi. Gerilla saflarına katıldıktan sonra Partimizin toplumsallığı açığa çıkaran komünal, kolektif yaşam tarzından etkilenmiş, kapitalist sistemin toplumsallığı dağıtan yaşam tarzını kısa sürede aşmayı başarmıştır. Askeri duruşundaki keskinliği ile örnek bir gerilla olan Dijwar yoldaşımız kendisini daha fazla geliştirmek için ideolojik eğitimlere de ağırlık vermiştir. Önderlik felsefesini anlamadan doğru bir yaşamın sahibi olamayacağının bilincinde olmuştur. Bunun için Önderlik savunmaları temelinde kendisini eğitmiş, Apocu öncü bir militan olabilmek için büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Dijwar yoldaşımız Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde çalışma yürütmüş, yer aldığı her çalışmada disiplinli çalışma tarzıyla yoldaşlarına güven vermiştir. Gerillanın yeniden yapılandırılması çalışmaları çerçevesinde, yeni dönem gerilla tarzında kendisini derinleştirmiştir. Aldığı eğitimlerde Önderliğimize, şehitlerimize ve halkımızın özgürlük istemlerine cevap olmaya çalışan Dijwar yoldaşımız bunun en iyi şekilde Bakurê Kurdistan’da geliştirebileceğini düşünmüştür. Özyönetim direnişleri sırasında düşmanın halkımıza karşı gerçekleştirdiği katliamların hesabını sormak için Bakurê Kurdistan’a gitmek isteyen Dijwar yoldaşımız bu amacına ulaşmış ve doğduğu Botan topraklarına bir özgürlük savaşçısı olarak dönmüştür. Katılımındaki dürüstlüğü ve doğal kişiliği ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başaran Dijwar yoldaşımız her zaman bizlere öncülük etmeye devam edecektir.

Halkımızın özgürlüğü için girdikleri özgürlük kavgasında dur durak bilmeyen bir mücadelenin sahibi olan Koçer, Berxwedan ve Dijwar yoldaşlarımız halkımızın özgürlük mücadelesinin en kritik dönemlerini yaşadığımız bu süreçte Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yaparak üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmişlerdir. Yürüttükleri destansı kavgalarında şehadete ulaşarak gerçek anlamda PKK’lileşen her üç yoldaşımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz."