'Cezasızlık politikası yeni ihlallere yol açıyor'

İHD Colemêrg (Hakkari) Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, Colemêrg’de Türk askeri güçlerine uygulanan cezasızlık politikasının birçok yeni hak ihlalinin yaşanmasına neden olduğunu söyledi.

Türk devleti Colemêrg’de OHAL yasalarını uygulamaya devam ediyor. OHAL uygulamaları ve yasaklar ölüm, gözaltı, tutuklamalar ve işkencenin artmasına neden oluyor. Yaklaşık 7 yıldır her türlü demokratik eylem ve etkinliğe yasak getiren Türk devleti, son olarak 18 Eylül ile 23 Eylül 2023 tarihleri arasında 7 gün süreyle oturma eylemleri, basın açıklamaları, gösteri yürüyüşleri, açlık grevi, stant gibi eylem ve etkinliklerinin yasaklandığını duyurdu. Yasaklar ve OHAL uygulamaları ile askeri güçlere cezasızlık politikası uygulanması,  Colemêrg ve ilçelerinde birçok hak ihlalinin yaşanmasına neden oluyor.

COLEMÊRG YOĞUN İHLALLERİN YAŞANDIĞI BİR BÖLGE

İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, Colemêrg’in geçmişten bu yana hak ihlallerinin yoğun yaşandığı bir bölge olduğunu söyledi. Buradaki temel sorunun bölgenin hem sosyolojik hem de coğrafik olarak stratejik bir konumda yer almasından kaynaklandığını söyleyen Sibel Çapraz, “Stratejiden kastım; birincisi, iki ülkeye sınır konumda olmasıdır. Sınırlarda gelişen ihlallerin bütünüyle karşı karşıya kalan bir halk gerçekliği var. Çünkü o sınırların içinde ve dışında birbirleriyle bağları kopmamış, akrabalık ilişkileri olan bir halk var. Kürtlerin yaşadığı bu sınır hatlarında, devletin güvenlikçi politikalarından her birey maalesef nasibini alıyor” dedi.

SINIR KAPILARINDA DA AYNI MUAMELE

Cezasızlık politikalarının daha çok ihlalin yaşanmasına sebebiyet verdiğini dile getiren Sibel Çapraz, “Bu cezasızlık politikasını fırsata çeviren bir tutum var. Bana bir şey olmaz, nasıl olsa ceza almam yönünde bir anlayış var. Doğal olarak sınır hatlarında yaşayan insanların da bir yaşam alanı hakkı olduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Sınır boylarında yaşayanlar kimler? Kürtler. Daha önceleri sınır kaçakçılığını gerekçe gösteriyorlardı; şimdi insanlar resmi olarak giriş çıkış yaptığı sınır kapılarında da aynı muameleyle karşılaşıyor. İnsanlar sınırlarda - 40 derece altındaki sıcaklıklarda kapıdan geçmek için kuyrukta bekliyor. Sıkı bir güvenlik çemberindeler. Yurt dışından kendi evi için aldığı bir kilo çaya bile kota getirilmiş durumda. Sürekli bir kısıtlama ve sınırlama ile karşı karşıyalar” ifadesini kullandı.

FAİLLER SUÇÜSTÜ YAKALANIYOR AMA SERBEST BIRAKILIYOR’

Şemzînan’da bombalanan Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz’ın eşi ve aynı zamanda İHD Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Yilmaz’ın uzun süre evinin gözetildiğine yönelik şikayet başvuru aldıklarını belirten Sibel Çapraz, Her yeri mobeselerle kaplı Şemdinli ilçesinde şüpheli bulunamadı. Bu durum Yılmaz ailesinin bulunduğu mahallede büyük bir korku ve paniğe neden oldu. Geceleri bile nöbet tutmaya başladılar. Kamuoyu oluştuktan sonra aynı yerde görülen şüpheli mahalle sakinleri tarafından yakalandı. Astsubay olduğunu söyleyen bu şahıs, yine mahalle sakinleri tarafından polise teslim edildi. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Neymiş? Suç teşkil edecek bir eylemde bulunmamış. Birilerine zarar verdikten sonra mı işlem yapılacaktı?” diyerek, bir kişinin ölümüyle sonuçlanan Umut Kitabevi bombalandığında da faillerin halk tarafından suçüstü yakalanmasına rağmen serbest bırakılarak cezasız bırakıldıklarını hatırlattı.

‘SURMİ’Yİ ÖLDÜRENLER CEZASIZ KALDI’

Surmi İnce olayında da, tarlada çalışan çocuklarına yemek götürürken yakın mesafeden ağır silahlarla vurulduğunu söyleyen Sibel Çapraz, bunu yapanların da cezasız kaldığını belirtti.

Bölge insanlarının potansiyel suçlu ilan edildiğini ifade eden Sibel Çapraz, “Halka, tarlana gidemezsin, dışarı çıkamazsın, evine ekmek götüremezsin, başına bir şey gelirse suçlu da, kusurlu da sensin, deniliyor. Bu cezasızlık politikalarıyla insanların umutları da tükenmiş durumda. Yargı, iktidarın elinde oyuncağa dönüşmüş. Adil yargılanma hakkı diye bir şey kalmamış artık” diye konuştu.

SON YILLARDAN YAŞANAN KİMİ HAK İHLALLERİ

- 2020 yılında Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı Bajêrgan (Esendere) Beldesi Avyan köyünde yaşayan 9 çocuk babası Şerali Dereli (61), imha operasyonuna çıkan Türk askerlerince evinin birkaç metre ilerisinde açılan ateşle katledildi. Dereli’nin ölümüyle ilgili açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 asker, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

- Rojhilatlı Misleh Qasimî, 31 Ekim 2020’de sınır hattında bulunan Urmiyê’ye bağlı Koranê köyüne gittiği sırada Türk askerlerince açılan ateş sonucu yaşamını yitirirken, kardeşi Mislim Qasimî ise yaralandı. Bu olayda askerler herhangi bir ceza almadı.

-25 Temmuz 2023’te Colemêrg’in Rubarok (Derecik) ilçesine bağlı Bêruh köyünde hayvanlarını otlatmak için köyün 500 metre aşağısına götüren 16 yaşındaki Serhat T. ve 3 çoban, askerler tarafından darp, tehdit ve hakarete maruz kaldı ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. İşkence yapan Türk askerleri değil de mağdurlar cezalandırıldı.

- Gever sınırları içerisinde bulunan Tiloran’a Jêr, Tiloran’a Jor, Pagê, Mitirban, Meşkan, Mûşan,Yekmal’a Jêr, Yekmal’a Jor, Kendalok ve Wargenima köylerinin olduğu alanlardaki Tajdîn, Sipêrêz, Xidrok, Omerê Dağı, Pagê, Topizava, Gîlêşîna, Xidrok ve Sêraz yaylalarına yönelik 25 Temmuz 2023’te başlatılan askeri operasyon gerekçe sayılarak berivanların yaylaya giderek hayvanlarını sağmaları engellendi, bir çoban işkence edildi. Murat Çarık isimli çoban, zorla operasyonun olduğu bölgeye götürüldü.

- Gever’e bağlı Warkevik Askeri Üs Bölgesi’nin bulunduğu köyde hayvanlarını otlatan S.Ç ve C.S. isimli çobanlar, üs bölgesine çağrılarak işkence edildi, tehdit ve hakarete uğradı.

- 29 Mayıs 2023 yılında Gever kent merkezinde yapılan ev baskınlarında onlarca genç gözaltına alındı. Baskınlar sırasında evlerin camları ve kapılarını kıran Türk özel harekât polisleri, evlerde gözaltına alınacak kişilere saatlerce işkence uyguladı. Türk polislerinin silah dipçikleri, tekme ve yumruklarla vurdukları çok sayıda kişi daha sonra gözaltına alındı.

26 Haziran 2023 tarihinde Gever ilçesinde gözaltına alınan 20 kişiye,  işkence ve diğer kötü muameleler uygulandıktan sonra askeri operasyon yapılan bölgeye götürüldü. İlçe Jandarma Karakolu’na giden avukat Harika Günay Karataş ve Fırat İke, jandarma tarafından fiziksel şiddet kullanılarak karakoldan çıkartıldı.

7 Haziran 2023 yılında, Gever’de bir Türk uzman çavuşunun kullandığı aracın çarptığı 5 yaşındaki E. A. isimli çocuk yaşamını yitirdi. E.A’ya çarpan ve 50 metre yerde sürükleyen uzman çavuş, çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.