HPG komutanlarından Delil Berfin, PKK’nin ne zaman ve hangi nedenlerden dolayı partileşme kararı aldığını şöyle anlattı:
“PKK’nin kuruluşunu anlamak için öncelikle Kürdistan’ın durumunu anlamak gerekmektedir. O dönemlerde Kürdistan’ın durumu nasıldı, Kürdistan ne haldeydi öncelikle bunları anlamak ve çözümlemek gerekmektedir, böylelikle daha iyi anlaşılacaktır. 20. yüzyılda büyük savaşlar oldu. 1638 Osmanlı ve Safeviler arasında Kasrı şirin anlaşması ile Kürdistan iki parçaya ayırıldı. Birinci dünya savaşı ve ikinci dünya savaşları gerçekleşti. Kürdistan’ın durumunu alakadar eden, özelde birinci dünya savaşıdır. Çünkü birinci dünya savaşından sonra İngilizler öncülüğünde, Fransa, Rusya, Amerika kapitalist blok olarak adlandırılabileceğimiz bu güçler tarafından, dünya haritası tekrardan dizayn edildi. Birinci ve ikinci dünya savaşları ile Kürdistan parçalandı. Kürtler yok olarak sayıldı. Defalarca isyanlar ile ayağa kalkan ve devlete karşı ayaklanan Kürt toplulukları devlet tarafından bastırıldı. 1978 yılının 27 Kasım’ın da Amed’in Fis köyünde 1. Kongre ile partileşme kararı alan Kürdistan İşçi Partisi (PKK)’nin daha önceki yıllara dayanan bir zemini olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Önder Apo’nun en yakın arkadaşlarından olan Haqî Karer’in 18 Mayıs 1977’de devlet eli ile şehit edilmesinden sonra, Önder Apo partileşme kararı aldı. PKK sadece Kürt halkı değil, Kürt halkının şahsında ezilen tüm halklar uğruna mücadele etmek ve Kürt halkının yeniden doğuşu için yola çıktı.”
PKK’nin öncü kadrolarından Haki Karer ve arkadaşlarını da anlatan Delil Berfin, şunları ifade etti:
“Önder Apo Hakki Karer arkadaş için ‘benim gizli ruhumdur’ diyor. Bu denli Hakki arkadaşa bağlıdır. Hakki Karer arkadaş Karadenizli olup aslen Türk kökenlidir. Türk halkının özgürlüğünün Kürt halkının özgürlüğünden geçtiğine inanan Hakki Karer ve Kemal Pir yoldaşlar, lise yıllarında tanışarak, üniversitede de arkadaşlıklarına devam ederek aynı zamanda Önder Apo ile tanışırlar. İlk arkadaşlar başarı elde etmek ve bir yerlere gelebilmek için çok çalışıp çaba sarf ettiler. Maddi sıkıntılar olmasına rağmen yeri geldi hamallık yaptılar, yeri geldi farklı işlerde çalıştırlar. Mücadeleye, özgürlüğe ve bağımsızlığa inandıkları için her türlü işkenceyle yüz yüze gelmelerine rağmen hiç tereddüt yaşamadan mücadele ettiler. Yine Amed zindanında tarihi bir direniş sergileyerek, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Akifler, Aliler, Saralar ve dörtler müthiş direndiler. İşkenceci Esat Oktay’ın tüm teslim alma çabalarına rağmen boyun eğmeyerek, her seferinde direnişleriyle cevap oldular.”
YJA STAR ve HPG gerillalarının bugün işgal saldırıları karşısındaki tarihi direnişine dikkat çeken Delil Berfin, PKK’nin “yenilmez” olduğunun altını çizdi.
Delil Berfin, şunları dile getirdi:
“Bilindiği gibi Medya Savunma Alanları başta olmak üzere birçok alanlarımızda yoğun düşman saldırıları var. Hava saldırıları, hava ve kara operasyonları ahlak ölçülerini aşan düzeylerde devam ediyor. Daha çok karadan gelmeye cesaret edemeyen Türk ordusu yoğunluğunu hava operasyonlarına veriyor. Her gün defalarca dağlarımızı bombardımanlara tabi tutan faşist Türk devleti, hiçbir savaş ahlak ve ölçüsünü tanımadan bu halkın evlatlarına saldırıyor. Bu saldırılarda kullanım izni olmayan silahlar ve özelde kimyasal madde içeren yasak silahlar kullanılıyor. Son iki yıldır kimyasal kullanımına ağırlık veren faşist Türk devleti istediği sonucu elde edemiyor. Bu her türlü saldırılara rağmen HPG ve YJA STAR gerillaları faşist Türk devletine geçit vermemeye kararlı bir şekilde hem kırsal da hem de şehirlerde eylemlerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Avaşin, Metina, Zap başta olmak üzere, Tepe Hakkâri, Tepe Cudi, Tepe FM gibi birçok alanlarımızda bulunan savaş tünellerindeki direniş kutlanılası bir direniştir. Her türlü zorluğa rağmen direnerek düşmana geçit vermeyen yoldaşlarımız bu savaşı zafere ulaştırmada kararlıdır. Yine Mersin’de fedai eylem yaparak barbar Türk devletini şoke eden Ruken ve Sara yoldaşlarımız, bir kez daha PKK’nin yenilmez olduğunu ve PKK’nin bir intikam hareketi olduğunu gösterdi. Kuşkusuz bu direniş ruhu Haqîlerin, Kemallerin, Saraların, Delallerin ruhudur. Bugünkü Baz Mordemler, Helbest Koçerinler, Bager Geverler, Avzemler, Serhedler böylesi komutanların ardıllarıdır. Ve bu direniş ruhu oldukça, PKK mutlaka kazanacaktır.”