YENİLENDİ

DEM Parti'nin halk buluşmaları sürüyor

DEM Parti, birçok kentte "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" gerçekleştirdi. Wan'da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip temel, "Kürt halkı yediden 70’e Sayın Öcalan’a güveniyor ve çözüm iradesinin arkasındadır" dedi.

HALK BULUŞMALARI

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Önder Apo ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajları tartışmak üzere  çok sayıda, "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" gerçekleştirdi. 

 

WAN 

Wan’da, baronun Tahir Elçi Konferans Salonu’nda halk buluşması düzenlendi. Saygı duruşuyla başlayan buluşmaya, yüzlerce kişi katıldı. Divan seçiminin ardından konuşan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, “Ortadoğu’da yaşanan 3. Dünya savaşı Kürtlerin kalbinde sürüyor. Bu açıdan Kürt halkının direnişi ve ortaya koyduğu mücadele önemlidir. Kürtler Ortadoğu’da önemli bir alternatif ve paradigma ortaya koyuyor. Bu paradigmanın sahibi ise Sayın Öcalan’dır. Bu felsefe her gün büyüyor ve gelişiyor” diye belirtti.

Ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, şunları söyledi: “Ortadoğu, küresel güç mücadelelerinin odak noktası olmaya devam ediyor. ABD öncülüğündeki blok, İsrail’i kalıcı ve temel güç haline getirmek için harekete geçmiş durumdadır. Ortadoğu’da savaş ve kriz derinleşirken, İsrail-Filistin çatışması, İran-İsrail gerginliği ve Suriye’deki dengeler yeni boyutlar kazanıyor. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı, Ortadoğu’da dengeleri altüst eden bir gelişme oldu. İsrail, bu tarihten itibaren sadece askeri bir misilleme sürecine girmekle kalmadı, aynı zamanda bölgesel stratejisini tamamen değiştirdi. ABD ve İngiltere ile birlikte İran’ı sınırlamak, bölgedeki operasyonel gücünü kırmak için sistematik bir politika izlemeye başladı. Bunun bir sonraki aşamasında, Irak’ta Suriye’deki sürece benzer bir kaos ortamının yaratılacağı ve ardından İran’a yönelik yeni adımların atılacağı giderek netleşiyor. Soru artık bu sürecin olup olmayacağı değil, ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğidir.

Türkiye’de de Kürt meselesi yeni tartışmalara yol açmıştır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Sayın Öcalan ile sürdürülen görüşmeler, sadece iç siyasetin değil, bölgesel dinamiklerin de bir sonucu olarak gelişiyor. 10 yılı aşkın süredir ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Sayın Öcalan’a yönelik politikaların değişmesi, Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin yürüttüğü mücadeleden bağımsız değildir. Bugün devletin, Kürt meselesini yalnızca baskı ve şiddet politikalarıyla yönetemeyeceği bir kez daha görülüyor. Bu durum, iktidarın bazı adımlar atmasını zorunlu hale getiriyor. Bu noktada önemli olan sürecin nasıl şekilleneceğidir. Eğer Sayın Öcalan’la yürütülen görüşmeler bir müzakere sürecine evrilmesi isteniyorsa, bunun şeffaf ve toplumsal katılımı esas alan bir süreç olması gerekmektedir. Sayın Öcalan’ın bu görüşmelerin Meclis’te yürütülmesini istemesi ve siyasi partilerle doğrudan temas kurulmasını önermesi, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından kritik önemdedir. Bugün, Türkiye’nin temel meseleleriyle yüzleşme zamanı. Kürt meselesi başta olmak üzere, halkların, inançların ve kadınların özgürlüğünü esas alan bir demokratik çözüm mümkün. Bunun yolu ise Sayın Öcalan’ın da vurguladığı gibi, şiddet ve çatışma zemininden çıkıp, diyalog, müzakere ve demokratik siyaset zeminini güçlendirmekten geçiyor.

Türkiye’de bir kesim ve kimi yazarlar bilinçli olarak Öcalan gerçeğini sadece silah, şiddet bağlamında ele alıyor. Sanki Sayın Öcalan’ın tek rolü ve muhataplığı buymuş gibi konuşuyorlar. Bu doğru bir değerlendirme değil. Son derece eksik ve yetersiz bir değerlendirmedir. Sayın Öcalan, klasik devletçi iktidar anlayışına ve reel sosyalizme çok cesur eleştiriler yapmış, alternatif bir toplum teorisi ortaya koymuş bir öncüdür. Demokratik toplumu bir eşitlik modeli olarak tarif etmiş ve bu düşünce Kürt halkında diğer halklarda büyük bir karşılık bulmuştur. Türkiye ve Ortadoğu’da çözümün ne olduğunu kitapları ve düşüncesiyle yıllardır bir külliyatla ortaya koymuştur. Sayın Öcalan 26 yıldır, bir adada tecritte tutulmasına rağmen durduğu yerden millim hiç ayrılmadan tutarlı, sürekli güncelleyerek çözüm öneriyor.  

Şimdi Kürt halkının özgürlüğü ve tüm ezilen toplum lehine ve yararına bir çözüm projesi üzerinde çalışıyor. Bu model ile kapitalist sistemden tüm ezilenlerin intikamını alıyor. Asıl olan devletin ve iktidarın bu hamleye karşılık atacağı adımların ne olacağıdır. Bu konuda demokratik siyasi ve toplumsal güçlerin tutum ve aktivitesi önemlidir. Kürt halkı yediden 70’e Sayın Öcalan’a güveniyor ve çözüm iradesinin arkasındadır. Bu aynı zamanda bir mücadele sürecidir.” 

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak sürdü. 

 

MELETΠ

Meletî'de "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında Konteyner Alanı'nda halk toplantısı yapıldı. Toplantıya, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi (MYK) Hamide Yüksel, Parti Meclisi (PM) üyesi Sabuha Akdağ, Meletî Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. 

Toplantının yapıldığı alana, “Örgütlü toplum ile özgür yaşama” pankartı asıldı. Saygı duruşuyla başlayan toplantıda konuşan DEM Parti Meletî İl Eşbaşkanı Ahmet Ercan, barışın toplumsallaşması için buluşmaların önemli olduğunu kaydettib

Toplantı, sürece dair yapılan siyasi değerlendirmeler, katılımcıların öneri ve eleştirileriyle sona erdi. 

 

ÎDIR

Îdir’da, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasındaki Konferans Salonu’nda halk toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, DEM Parti Kadın Meclisi’nden Şirvan Göçer, DEM Parti MYK üyesi Necmettin Basçı, Îdir Belediye Eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantının yapıldığı salona, Kürtçe ve Türkçe yazılı “Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları” pankartı asıldı.

Saygı duruşunun ardından konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit şunları söyledi: “Yapılan görüşmelerde Sayın Öcalan, çok açık ve net bir şekilde koşullar oluştuğunda Kürt sorununu şiddet ve çatışma zemininden hukuki zemine çekebileceğini ve bunun teorik politik, pratik gücüne sahip olduğunu  ifade etti.  Mesele sadece AKP ve MHP ile değil, mevcut Meclis’te bulunan bütün siyasi partilerle ve toplumun geniş katılımıyla gerçek ve kalıcı bir çözüme ulaşacağını biliyoruz. Önümüzde 15 Şubat komplosunun yıl dönümü var. 15 Şubat‘ın gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın esaretinin başladığı gün olmaktan öteye, özgürlüğünün sağlanacağı gün olması için her birinizin emek vermesi,  mücadeleyi yükseltmesi ve Sayın Öcalan’ın artık özgürlük koşullarının sağlanacağı bir iklimin yaratılması için hep beraber çalışmamız gerekiyor.”

Konuşmanın ardından toplantı, basına kapalı devam etti.

 

COLEMÊRG 

Colemêrg’in Gever ilçesinde gerçekleştirilen toplantıya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra kentteki siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda, divan seçiminin ardından saygı duruşunda bulunuldu. 

Ardından toplantıda konuşan DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, somut adımların atılması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Buluşma, konuşmaların ardından basına kapalı sürdü.