Devletin Zilan bölgesine sistematik saldırısı sürüyor

90 yıl boyunca katliama, göçe, baraja, iskana, yıkıma ve HES’e uğrayan Zilan Bölgesi'nde devletin asıl amacı, Kürt halkının doğasını, tarihini, coğrafyasını ve geleceğini yok etmek.

Zilan Bölgesi, endemik bitki ve hayvan popülasyonun en zengin bölgeler arasında yer alıyor. Geniş tarım arazileri ile hayvancılık için çok verimli, geniş otlak alanlara, mera ve yaylara ev sahipliği yapıyor. Van Balığı olarak bilinen İnci Kefali Balığı’nın yumurtladığı ve ürediği yerlerin başında geliyor. Zilan’ın zenginliği bununla bitmiyor. Yer üstü zenginliği kadar yer altı bakımından çok zengin madenler ile sıcak kaynaklarına sahip.

Zilan bölgesinin özelliği bunlarla bitmiyor. Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan bölge, bünyesinde birçok medeniyet barındırdı. Bu medeniyetlerden biri de Urartu İmparatorluğu. Urartu Medeniyeti'nin ilk temelinin atıldığı, Kürt aşiretlerinin bir araya geldiği ve devletleştiği yer olarak biliniyor. Erciş’te devlet haline gelen Urartu Medeniyeti hızla büyüyerek, yüzyıllarca dünya sahnesinde yer aldı.

TARİHİN EN BÜYÜK KATLİAMLARDAN BİRİ YAŞANDI

Coğrafik olarak stratejik konuma sahip olan Zilan Bölgesi İran, Van, Ağrı ve Bitlis üçgeninde yer alıyor. Çin ve Hindistan’da başlayan tarihi İpekyolu’nun Batı’ya açılan kapısı olarak biliniyor. Zilan Bölgesinde bulunan Şahbazar (Şehirpazarı) köyü, ticaretin merkezi konumundaydı. Tarımın, hayvancılığın ve ticaretin kalbi konumunda olan Zilan Bölgesi hem coğrafik hem de Kürt tarihi açısından önemli bir yere sahip olduğu için hep saldırılara maruz kaldı.

Kürt halkı için önemli yere sahip olan Zilan Bölgesi'nde, 90 yıl önce 1930 tarihinde 44 köy ateşe verilerek, kadın, çocuk, yaşlı olmak üzere 15 ile 50 bin arasında insan katledildi. Her ne kadar katliam olarak bahsedilse de son yüzyılın soykırımları arasında geçiyor. Katliamdan sonra, binlerce insan cezaevine gönderildi, binlercesi ise sürgün edildi. Zilan Bölgesi'nin en verimli toprakları ve hayvanları devlet ve milisleri arasında paylaşıldı. Katledilen binlerce insan, Zilan bölgesinin 3 vadisinin çeşitli noktalarında toplu mezarlara gömüldü.

BÖLGE TÜRKLEŞTİRMEYE ÇALIŞILDI

Zilan kaderi bununla bitmedi. Katledilen Kürtlerin yerine ve verimli arazilerine, 1982 ve 1983 yılları arasında darbeci Türk Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal tarafından getirilen Kırgızlar yerleştirildi. Zilan’a yerleştirilen Kırgızlar hemen kurucu yapılarak devletin milis gücü haline getirildi. Devlet, 1978 ile 1992 arasında Zilan Vadisinde, Zilan Deresi üzerinde Koçköprü barajı yaptı. Tarım arazilerini sulamak amacıyla yapıldığı belirtilen barajın asıl amacı, katliamın izin ve geleceğini yok etmek ve bölge insanını göç ettirmek olarak biliniyor.

Yüzyıllardır başta bölge halkına olmak üzere, kendisini ziyaret eden herkese şifa dağıtan Zilan kaplıcaları 2016 yılında devlet tarafından yıktırıldı. Zilan Bölgesi'nde bulunan Hasanabdal ve Doğancı köyleri arasında kaplıca tesisleri bulunuyordu. Her yıl bu kaplıca tesislerini binlerce ziyaret diyordu. Kaplıcalarda insanlar hem doğal ve sıcak suyun keyfini çıkarıyordu, hem de şifa buluyordu. 2016 yılında HDP’li belediyeye atanan kayyumun ve Erciş Kaymakamının talimatıyla, "kaplıcalarda PKK’liler barınıyor" gerekçesiyle yıktırıldı. Kaplıcaların bulunduğu bölgenin sıcak su kaynaklarının 49 yıllığına AKP’ye yakın bir şirkete satıldığı ortaya çıktı.

ZİLAN’DA YAŞAM YOK OLACAK

Devletin, Zilan’a uyguladığı politikaların bir devamı da 4 HES’in birden yapılması. Burada asıl yapılmak istenen HES projesi ile tarım ve mera alanları üzerinde yaratacağı yıkıcı etkiyle halkı bölgeden göç ettirmek ve insansızlaştırmak. Bu amaçla Zilan bölgesinde 2014’te HES başlatıldı. Köylülerin itirazı üzerine yapılmak istenen HES, 2015’te Danıştay kararıyla durduruldu. Danıştay’ın durma kararına rağmen, HES inşaat 2 ay önce tekrar başlatıldı.

Zilan’da HES yapımı tamamlandığında, tarım arazileri yok olacak, vadi kuruyacak. Bunun sonucunda tarım ve hayvancılık yok olacak, bölge insanı göç etmek zorunda kalacak. Bölge sadece rantın alanı olacağından, yaşam yok olacak. Zilan’da yılacak HES’in sonuçları bununla bitmeyecek. Zilan deresi hem kirlenecek, hem de kuruyacağından, İnci Kefali Balığı'nın geleceği de tehlikeye girecek. 90 yıl boyunca katliama, göçe, baraja, iskana, yıkıma ve HES’e uğrayan Zilan Bölgesi'nde devletin asıl amacı, Kürt halkının doğasını, tarihini, coğrafyasını ve geleceğini yok etmektir.