Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), gazeteci Aziz Köylüoğlu'nun katledilmesine tepki gösterdi.
DFG ve MKG açıklaması şöyle:
"Özgür Basın emekçileri, Kürdistan ve Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu ve dünyanın dört bir yanında hakikatleri kamuoyuna duyurmak için çaba gösteriyor. En zor şartlarda, tüm riskleri ve tehlikeleri göze alarak hakikat arayışından vazgeçmiyor. Bu hakikat yolculuğunda birçok arkadaşımız katledildi, tutuklandı ya da ağır hapis cezalarına çarptırıldı. İktidarların tüm saldırı, baskı ve sansürlerine rağmen bu zorlu arayış son bulmadı. Özgür Basın emekçileri, canları pahasına hakikatleri duyurmaktan geri adım atmadı.
Bugün bir Özgür Basın emekçisi daha hava saldırısıyla katledildi. Türkiye, Silêmaniyê'nin Ranya ilçesinde 27 Ocak'ta gerçekleştirdiği saldırıda gazeteci Aziz Köylüoğlu'nu katletti. Köylüoğlu, 1976 yılında Amed'de dünyaya geldi, 2000’lerin başından Özgür Basın'da mesleğe başladı. Muhabir-kameramanlıktan editörlük, haber müdürlüğünden genel yayın yönetmeliğe kadar basının her kademesinde uzun yıllar çalışma yürüttü. Hêwler’den Silêmaniyê'ye, Kerkük’ten Mexmûr'a, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Derik kentinden Efrîn’e kadar birçok alanda gazetecilik yaptı. Ömrünü hakikatleri topluma ulaştırmaya adayan meslektaşımızın hava saldırısıyla katledilmesini kınıyoruz.
Bu saldırıların ne ilk ne de son olacağını biliyoruz. Bunu, son 6 ay içerisinde 5 gazeteci arkadaşımızın katledilmesinden biliyoruz. Türkiye, 23 Temmuz 2024 tarihinde Süleymaniye'de gazeteciler Gülistan Tara ile Hero Bahaddin'i; 19 Aralık’ta ise Kuzey ve Doğu Suriye'de gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ı katletti. Bu süreçte katliamlara tepki gösteren birçok meslektaşımız ya gözaltına alındı ya da tutuklandı. En son 7 Ocak’ta gazeteci Öznur Değer, Nazım ve Cihan’ın fotoğraflarını paylaştığı için tutuklandı.
Gazetecilere dönük bu saldırıları kabul etmiyor, meslek örgütleri başta olmak üzere tüm kesimleri de bu saldırılara karşı tutum almaya çağırıyoruz. Gazeteciler hakikatin sesidir, bu hakikat katledildiğinde bu ses de susmuş olacak. Bu sesin susturulmak istenmesine karşı bir kez daha söz veriyoruz; katledilen hiçbir arkadaşımızın kalemi ya da kamerası yerde kalmayacak. Özgür Basın bugüne kadar hiçbir katliama, saldırıya ya da sansüre karşı geri adım atmadı. Bundan sonra da atmaz."