Diyarbakır Belediyesi’nde neler oluyor?

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde valilerin ve iktidarın hesap oyunları bitmiyor. Soylu, Erdoğan, Albayrak ve Ağar’ın çeteleri belediye içerisinde cirit atarak kapışıyor.

Kayyumların yönettiği ve her gelenin bir öncekini aratmadığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde çalışanlar, sadece yolsuzluk yapmakla kalmıyor, kentte fuhuşun yaygınlaşmasına bile neden oluyor.

HDP geleneğinin 1999’dan beri yüzde 60’tan fazla oy oranıyla kazandığı Amed Büyükşehir Belediyesi, 2016’dan bu yana (4 ay hariç) devletin kayyumları tarafından yönetiliyor. Kayyumlar, kalıcı olmadıklarını bildikleri için yolsuzluklarla kendi ceplerini doldurma faaliyetlerinin dışında toplum yararına hiçbir işe imza atmıyor. 

Kayyumların yönettiği ve her gelenin bir öncekini aratmadığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde çalışanlar, sadece yolsuzluk yapmakla kalmıyor, kentte fuhuşun yaygınlaşmasına da neden oluyor.

Daha önce yolsuzluk yaptığı iddiasıyla belediyenin Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Bircan hakkında kimi haberler yapılmıştı. Belediyede 2017-2018 yıllarında belediye ve halk otobüslerinin parasının aktarıldığı havuzdan yaklaşık 5,5 milyon liralık yolsuzluk yapıldığı müfettiş raporlarıyla ortaya çıkmış ve söz konusu yargılama süreci başlamıştı.

HDP döneminde yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle görevden alınan ve kayyum Münir Karaloğlu tarafından yeniden Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirilen Ercan Bircan, Gençlik ve Spor Daire Başkanı Mehmet Kesen’in yaptığı şikayet üzerine tutuklanmıştı. Tutuklanma gerekçesinde, “Kesen’e ait uygunsuz görüntüleri paylaşmakla şantaj yaptığı” belirtilmişti.

Bircan ve Kesen arasındaki gerilimin de yine bir ihaleden pay kapma kavgasına dayandığı öğrenildi. Kesen’in imara dayalı açacağı bir ihaleye ortak olmak isteyen Bircan, ret cevabını alınca devreye ayak kaydırma oyunları giriyor. Bircan, kendisine bağlı bir taşeron işçisinin eliyle Kesen’e şantaj yapacağı uygunsuz görüntülerini gönderiyor. Kesen’den hem para hem de yapacağı ihaleden pay ayırması talep ediliyor. Bunun üzerine Kesen, Vali ve kayyum Münir Karaloğlu’na çıkarak durumu anlatmasıyla olay başka bir boyut alıyor.

Kayyum, Kesen’e aradaki işçiye cüzi bir miktar para çıkarmasını ve her şeyi kayıt altına almasını söylüyor. Akabinde kayyum Karaloğlu, olayı kentteki istihbarat merkezine aktarıyor ve araştırmalarını istiyor. İstihbarat’ın da Kesen’in ifadelerini doğrulayan raporundan sonra kayyum, Kesen’e savcılığa şikayette bulunmasını söylüyor. Kayyukun dediklerini harfiyen yerine getiren Kesen, soluğu savcılıkta alıyor ve kayyum referansıyla orada olduğunu hatırlatıyor. Savcı, ilk başlarda böyle bir dosyaya dahil olmaya çekinse de Kesen’nin Soylu’nun adamı olduğunu öğrendikten sonra dosyayı açıp gerekli prosedürü uygulamaya karar veriyor. Bunun üzerine Bircan tutuklanıyor. 7 Nisan 2022’den beri tutuklu olan Bircan, mahkemeye çıkmayı bekliyor.

Bircan, Kesen ve Karaloğlu’nun içerisinde bulunduğu hikaye burada bitmiyor. Bircan’ın binlerce muhalifin, Kürt’ün ve devrimcinin katili olan Mehmet Ağar’la da ilişkili olduğu söyleniyor. Ağar’a ve dolayısıyla AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olan Bircan, içerideyken Kesen daha önceki görevine Kocaeli’ye, Karaloğlu ise görevden alınıp Mülkiye Başmüfettişliğine atandı. Hatta yolsuzlukların soruşturmaya bahis olduğu dönemlerde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz’un görevinden alınıp yerine Mustafa Çelenk’in atanması da Soylu ve karşı kutbu arasındaki gerilimlerden kaynaklandığı gelen bilgiler arasında.

Kayyum Münir Karaloğlu’nun yerine geçen Ali İhsan Su atanmıştı. Karaloğlu’nun Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu TÜGVA’dan geldiği, Berat Albayrak ile de samimi olduğu biliniyor. Soylu’nun, Ercan Bircan’ı kıskaca aldığı ve bundan sonraki kirli işlerinde kullanacağı için karşılığında Kesen, başsavcı Yavuz ve Karaloğlu’nun görev yerlerinin değiştirilmesini verdiği ve kısa bir süre içerisinde de serbest bıraktıracağı vaadinde bulunduğu öğrenildi.