Dünya mafya liderlerinin sığınağı: Türkiye

Türk devletinin vatandaşlık yönetmeliğini değiştirmesi sonrasında, özellikle kara para aklayan ve kendi ülkelerinde ceza almaktan kaçan mafya liderleri Türkiye’ye gelmeye ve Türk vatandaşı olmaya devam ediyor.

MAFYA ÜSSÜ TÜRKİYE

Türkiye, uzun süredir mafya liderlerinin sığınağı olmuş durumda. Özellikle son 10 yıldır ülkede, neredeyse dünyanın en azılı suçlularının tamamını görmek mümkün hale geldi. Bu durum yalnızca mafya ile sınırlı değil; IŞİD, El-Kaide, El-Nusra gibi cihatçı, selefi örgüt liderleri de Türkiye'de yaşamlarını sürdürüyor.

Türkiye, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde mafya liderlerinin uğrak yeri haline geldi. Dünya çapında aranan çok sayıda mafya lideri, özellikle son 10 yıldır Türkiye'de yaşamaya başladı. Öyle ki, bazı mafya liderlerinin Türk vatandaşlığı aldığına dair haberler de zaman zaman çıkmaya başladı.

YÖNETMELİK DEĞİŞTİ, 250 BİN DOLARI OLAN VATANDAŞ OLMAYA BAŞLADI

Türkiye'ye mafya liderlerinin ve kara paranın bu kadar sık giriş yapması, aslında yapılan bir düzenleme ile başladı. 18 Eylül 2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile vatandaşlık kanununda değişikliğe gidildi.

Daha önce, Türkiye'de 1 milyon Amerikan doları değerinde taşınmaz mülk alan yabancılar, mülkü 3 yıl satmama şartıyla Türk vatandaşı olmaya hak kazanırken, 2018 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ile bu tutar 250 bin Amerikan dolarına düşürüldü. Yönetmelik değişikliği yapıldığında Türkiye'de dolar kuru yaklaşık 6,60 TL, asgari ücret ise 1.603 TL idi.

Türk vatandaşlığına hak kazanmak için gereken şartlar hafifletildikten sonra, Türkiye'de çok sayıda kişi vatandaşlık aldı. Türk devleti tam bir sayı açıklamadığı için, yönetmelik değişikliği sonrasında kaç kişinin vatandaşlık aldığı ve bu kişilerin uyrukları bilinmiyor. Yönetmelik değişikliğinin sadece göçmenlerin vatandaşlık alması olarak algılanması ve bu şekilde tartışılması ise, bu yöntemle kaç kişinin vatandaşlık aldığının bilinmesine engel teşkil oluyor.

KAÇ KİŞİNİN VATANDAŞ OLDUĞU, NE KADAR DOLAR GİRDİĞİ BELLİ DEĞİL

250 bin Amerikan doları karşılığında verilen vatandaşlıkla birlikte, aslında göçmenlerin veya mültecilerin değil, kara paranın Türkiye’ye girmesinin ve aklanmasının da önü açılmış oldu. Dünyanın dört bir yanındaki mafya liderleri, kazandıkları parayı Türkiye’de mülk satın alarak aklama yoluna gitti. Türk devleti ise içine girdiği ekonomik krizin üstesinden gelmek için kara paranın ülkeye girmesine sessiz kaldı.

Çeteleşmenin artması ve devletin artık çetelerle iç içe geçmesi sonucunda, vatandaşlık veren çetelerin olması, bu işlemlerin belirlenen miktarların çok altında rakamlarla da yapıldığını ortaya çıkardı. 2019’da düzenlenen bir operasyonda, aralarında devlet görevlilerinin de olduğu bir çetenin, 870 kişiye 50 bin dolar karşılığında vatandaşlık verdiği ortaya çıkarıldı.

Bunun dışında, devlete hiç para ödemeden alınan vatandaşlıklar da mevcut. Ne İçişleri Bakanlığı ne de başka bir devlet kurumu, bugüne kadar kimlere vatandaşlık verildiğine veya kaç kişinin vatandaşlık aldığına dair bir veri yayımlamadı. Yayımlanan veriler ise sadece Suriyeli ve Afgan göçmenlerin sayılarıyla sınırlı kaldı.

Mafya liderlerinin Türkiye’yi seçmesinin en önemli sebeplerinden biri ise Türk devletinin TC vatandaşlarının iadesini engelliyor olması. Türkiye'de yakalanan ve Türk vatandaşlığına geçen suçluların başka ülkelere gönderilmesini Türkiye engelliyor ve bu kişilerin Türk yasalarına göre yargılanmasına izin veriyor.

ABD merkezli yayın yapan VICE News'in 17 Nisan 2023 tarihli “Gangsterler yakalanmaktan kaçmak için yeni bir yol buldu: Türk Olmak” başlıklı haberinde, çok sayıda uyuşturucu kaçakçısının Türkiye'den vatandaşlık satın alarak yargılanmaktan kaçtığı belirtildi. Haberde, mafya liderleri ve kaçakçıların Türk vatandaşı olma sebeplerinin, Türkiye'nin Türk vatandaşlığına geçenlerin iadelerini reddetmesi ve yargılanmalarını engellemesi olduğu ifade edildi.

VATANDAŞLIK VERİLEN MAFYA LİDERLERİNDEN BİLİNENLERİN BAZILARI

Nenad Petrak: Hırvat uyuşturucu baronu, Türk ortağından 250 bin dolar karşılığından ev alarak Nenat Çelik ismini aldı ve Türk vatandaşı oldu.

Rawa Majid: İsveç'te uyuşturucu trafiğinin büyük bir kısmını yöneten ve çok sayıda cinayet ile uyuşturucu ticareti nedeniyle dünya çapında Interpol tarafından aranan Majid, 2020 yılında 250 bin dolar karşılığında mülk alarak Türk vatandaşı oldu. İsmini de Miran Othman olarak değiştirdi.

Jos Leijdekkers: AB genelinde aranan başına 200 bin Euro ödül konulan Heijdekjers, Türk vatandaşı olduğunu ve Türk pasaportu kullandığını kendi açıkladı. Heijdekjers, uyuşturucunun Avrupa’ya girişini kontrol eden isim olarak biliniyor.

Vladimir Plahotniuc: Moldovyalı bir oligark olan ve ülkesinde mafya ile hareket eden Plahotniuc’un Türkiye’de olduğunu tespit eden Moldovyalı yetkililer, Plahotniuc'u Türkiye'den geri istedi. Ancak Türk devleti, Plahotniuc’un Türk vatandaşı olduğunu ve geri göndermeyeceklerini açıkladı.

Ahmet Nazari: Almanya merkezli bir dolandırıcık çetesinin başı olan Nazari, Almanya’dan kaçarak Türkiye’ye geldi ve Türk vatandaşı oldu. Nazari, ayrıca Eskişehir Valiliği’nden onay alarak silah taşıma ruhsatı da aldı.

Jovan Vukotiç: Vukotiç’in Türkiye’de uzun süredir yaşadığı, İstanbul’da bir suikast sonucu öldürülmesiyle ortaya çıktı. Vukotiç’in Türkiye’den oturum izni aldığı da öğrenildi.

Zeljko Bojanic: Sırp uyuşturucu baronu olan ve kendi ülkesinde aranan Bojanic’in, aynı isimle Türkiye’de oturum izni aldığı ve 8 yıldır Sarıyer’de oturduğu ortaya çıktı.

Sani Al Murdaa ve Alemur Sinanaj: Bosna-Hersekli Sani Al Murdaa ve Arnavut asıllı Alemur Sinanaj, Belçika hükümeti tarafından kırmızı bültenle aranırken Türkiye’ye gelip Türk vatandaşı oldular. Belçika tarafından Türkiye’de olduğu tespit edilen bu iki mafya lideri, Türkiye’den istendiğinde Türk devleti, "TC vatandaşı olduğu" gerekçesiyle her iki ismin de iadesini engelledi.

İsaac Bignan: Jos Leijdekkers’in sağ kolu olan Bignan ve ailesi de TC vatandaşı oldu.

Maximillian Rivkin: Avusturalya merkezli Comanchero çetesinin lideri olan ve uyuşturucu trafiğini yöneten Rivkin, İnterpol tarafından Türkiye’de yakalandığında, Türk vatandaşı olduğu ve Cem Cansu adına kimlik sahibi olduğu ortaya çıktı.

Nadir Salifov: Azeri mafyasının önemli isimlerinden biriydi. Türk vatandaşı oldu. Antalya’da koruması tarafından öldürüldü.

Jovica Vukotic: Sırp mafya lideriydi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, “Balkanların en büyük mafya lideri; devletler korkarken biz yakaladık, başına çuval geçirip iade ettik” denilerek tanıtılmıştı. Soylu’nun bu açıklamasından iki ay sonra, Vukotić İstanbul’da bir suikast sonucu öldürüldü.

Arman Dikiy: Kazak mafyasının başındaki kişi olarak bilinen Arman Dikiy, Türkiye’ye gelip Türk vatandaşlığı aldı ve ismini Vahşi Arman olarak değiştirdi. Türkiye'de şirketler kuran, kendini iş insanı olarak tanıtan Arman Dikiy, İstanbul’da iki iş insanına yönelik işkence dosyasında adının geçmesi nedeniyle ülkesine geri döndü. Dikiy’in, Türk mafya liderleri Sedat Peker, Alaattin Çakıcı ve dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile fotoğrafları da ortaya çıktı.