HPG ve YJA Star komutanları, gerillanın manevi donanımına ve hazırlık düzeyine işaret ederek, düşmanın bu iradeyi kıramayacağını vurguladı. Komutanlar, kendilerine, halka ve Önderliğe inandıklarını belirterek, “Çok kutlu bir savaş veriliyor ve bu da zaferi getirecek” dedi.

HPG ve YJA Star komutanları, Türk ordusunun Zap ve Avaşîn merkezli yeni işgal saldırılarıyla ilgili ANF’ye konuştu.

BU KUTLU SAVAŞ ZAFERİ GETİRİR

YJA Star komutanlarından Sozdar Evîn, 2022’den itibaren yeni bir aşamaya geçildiğini belirterek, işgalci ordunun her yönüyle Kürdistan toprağına saldırdığı çok çetin bir savaşın yaşandığını söyledi.

Daha önce Zap’ta kaldığını hatırlatan Evîn, “Oradaki arkadaşların hangi ruhla çatıştıklarını, hangi duygularla o toprağa bağlı olduklarını, taktik yönde hangi hazırlıklarının olduğunu, özellikle de sürece nasıl bağlı olduklarını ve savaştıklarını biliyorum. Düşman önceleri belki birebir kimyasal kullanmıyordu, ancak şu an arkadaşlara karşı birebir kimyasal kullanıyor. Arkadaşlar zafer ruhuyla, hakikatli bir yoldaşlıkla sonuna kadar Önderlikle yoldaşlık yapabilmek için savaşıyor. Son dönemde Skorsky de düşürdüler, darbeler vurdular. Biz oradayken düşman kayıplarını saklıyordu. Kaçışları, bağırışları, arazide kaybolmaları görüyorduk” dedi.

Zap’taki gerillanın düşmanı da çok iyi tanıdığını, ona göre hazırlanıp savaştığını kaydeden Evîn, şunları söyledi: “Belki biz şu an birebir o alanda değiliz ama gerçekten tüm ruhumuzla, yoğunlaşmamızla arkadaşlarla beraberiz. Arkadaşların moral ve coşkuyla düşmana darbe vurduklarını her gördüğümüzde moral alıyoruz. Çok kutlu bir savaş ve bu da zaferi getirecek. Kadın olarak tüm duygularımı ifade etmek istiyorum; belki fiziki olarak orada değiliz ama her yönüyle onlarlayız. Her türlü vahşi, ihanetçi ve komplocu saldırıları boşa çıkacaktır. Onların yoldaşları olarak büyük güç alıyoruz. Ne olursa olsun zafer bizim olacaktır.”

MÜCADELE KAYNAĞINI ŞEHİTLERDEN ALIYOR

HPG komutanların Cemal Erdal, Kürt Özgürlük Hareketi’nin geçirdiği bazı ağır noktalar, önemli aşamalar olduğunu; kuşkusuz örgütlenmeye yönelik çok önemli eserlerin de açığa çıktığını hatırlatarak, Mayıs ayı şehitlerine dikkat çekti.

“Türk devletinin saldırılarına karşı genişletilmiş bir mücadele verebiliyorsak kuşkusuz bu şehitlere borcumuzdandır” diyen Erdal, şunları ifade etti: “Onlardan aldığımız mirası, zaferle taçlandırmak istiyoruz. Bugün Zap, Avaşîn, Metîna ve diğer alanlarda yürütülen mücadele de kaynağını buradan alıyor. Yani esas olarak, kaynak olarak aldığımız bu mücadelede şehit düşen arkadaşlardır. İnsan bunu çok rahat dile getirebilir. Günümüzde yaşanan şehadetler, özgür Kürdistan’ı mümkün kılmaktadır. Özgür yaşamın temeli de kaynağını buradan alıyor. Kuşkusuz bunların tümü anlam sahibidir. Yani insan ona ne kadar anlam yüklerse kendini o kadar eksik görür. Bunu kolaylıkla dile getirebiliriz. Bu temelde Mayıs şehitlerini bir kere daha anıyorum.

BENZERSİZ BİR DİRENİŞ SERGİLENİYOR

Şimdi Zap, Avaşîn, Metîna, Xakurkê ve Kürdistan’ın diğer yerlerinde çok güçlü bir mücadele yürütülüyor. Türk işgalciliğinin çok çetin saldırıları oluyor. Kuşkusuz ona karşı tarihte görülmemiş bir direniş yürütülüyor. Benzersiz bir direniş gösteriliyor. İşgalcilerin orayı işgal etmesine veya Kürdistan toprağına konumlanmasına izin vermiyorlar. Günümüzdeki mücadelemiz göstermiştir ki; ne olursa olsun işgalcilerin Kürdistan toprağında yaşamasına, konumlanmasına izin vermeyeceğiz.

Kuşkusuz işgalcilerin bu saldırıları anlamlıdır. Belki Kürdistan, ülke olarak başka bir ülkeye benzemiyordur. Kürt halkı özellikleri, kültürü, tarihsel kaynağıyla başka halklara benzemiyor. İşgalciler tüm güçleriyle Kürdistan’a yüklenmelerinin nedeni, bizim açımızdan nettir. Kültürü yaratmış toprağı kültürsüz bırakmak istiyorlar. Kimliğin ilk oluştuğu toprağı kimliksiz bırakmak istiyorlar. Dilin ilk defa geliştiği toprağı dilsiz bırakmak istiyorlar. Toplumsallaşmanın öne çıktığı toprağı toplumsuz bırakmak istiyorlar. Bunun için saldırılarını genişletmek istiyorlar. Bu temelde saldırıları gelişiyor. Kuşkusuz bunların tümü anlamlıdır. Öne çıkan şeyi insan kolayca dile getirebilir. Her ne kadar özgürlük güçlerine karşı saldırılar bu kadar fazla, tekniği bu kadar çok kullanmalarına karşın neden işgalciler iradelerini Kürt halkı üzerinde, Kürdistan özgürlük gerillası üzerinde oturtamıyor? Bu biraz da bu örgütün özelliklerinde yatıyor. Belki örnekleri parti tarihinde çok yaşanmıştır. Günümüzde bu bir kere daha önemli kılmaktadır. Saldırılar nereden gelirse gelsin, ne kadar çetin olursa olsun, teknoloji hangi düzeyde kullanılırsa kullanılsın Kürdistan özgürlük gerillasının iradesi işgalciye Kürdistan’ı işgal etmesine yol vermez! Aslında bu, 21. yüzyılda açığa çıkan Apocu ruhtur. Bu direnişin kaynağı Apocu militanlıkta gizlidir. Aslında onun için düşman belki henüz fark etmemiştir ki; Kürt halkının ve Kürt Kürt özgürlük gerillasının iradesini kıramayacaktır. Bu, bir kere daha savaş alanında netleşti. Her ne kadar saldırıları çetin de olsa Apocu çizgi olduğu müddetçe işgalciliğin Kürdistan’da yer edinmesine izin vermeyeceğiz”

TIKANMIŞ, BÜYÜK DARBELER YİYOR

HPG komutanlarından Dağıstan İntikam, Türk devletinin, zaten 6 yıldır Kürdistan’ın tamamında; Efrîn’den Zagros’a kadar geniş çaplı saldırılarını sürdürdüğünü belirterek, şunları söyledi: “Hiçbirinden de sonuç alamayacak. Şu an saldırdığı alanda tıkanmış, büyük darbeler yiyor. Efrîn’den Zagros’a kadar nefes almasına izin vermiyoruz. Dost ve düşmanımız bunu çok iyi bilsin ki; tek bir gerilla kalana kadar kutsal Kürdistan topraklarında düşmanın rahatça nefes almasına izin vermeyeceğiz. Kendimize, halkımıza ve Önderliğimize inanıyoruz. Asla ve asla irademizi kıramayacaklar. Bu düşmanı bu ülkede kırmadıkça bize rahatlık haramdır. Bu inanç ve güçle ayaktayız. Önderlik üzerinde büyük bir tecrit yürütülüyor ki halk ve gerilla ile bağlantısını koparıp savaşta sonuç alabilsin. Bu da hayalidir, çünkü Önderlik öyle bir ordu ve hareket kurmuş ki ortak ruha bağlıyız. Önderlik, savaş cephelerinde ve her zaman bizimledir. Avaşîn ve Zap’ta da yenilecektir. Tüm arkadaşlar moralli ve güçlüdür. Hepimiz biliyoruz ki; düşman kazanırsa hedefi Başûrê Kurdistan’ın tamamıdır. Kürt halkının tüm kazanımlarıdır. Özellikle Başûr halkımız bunun farkında olmalı ve ona göre sesini çıkarmalıdır. Bugün sessiz kalırsan yarın şehrin de gider, yerinden de olursun.”