'Gasplara karşı cevabımız direniş olacak'
DEM Partili 3 belediyenin gasp edilmesine tepkiler sürüyor. Eylemlerde direniş mesajı verildi.
DEM Partili 3 belediyenin gasp edilmesine tepkiler sürüyor. Eylemlerde direniş mesajı verildi.
Türk İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn, Êlih ve Riha’nın Xalfetî belediyelerinin gasp edilmesine dönük tepkiler sürüyor.
ÊLIH
Êlih Belediyesi'nin gasp edilmesi kararı, binlerce kişinin katılımıyla protesto edildi.
DEM Parti eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Êlih İl Örgütü binasında bir araya geldi. Partililer, buradan belediyeye doğru kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüş boyunca, kayyuma karşı tepki sloganları atıldı. DEM Parti İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz, "Daha önce de kayyım atadılar ama çare olmadı. Bir an önce bu kayyumdan vazgeçsinler, kayyumlarını geri çeksinler. Direnişimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Görevi gasp edilen Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük, "Xalfetî, Mêrdîn, Êlih hukuksuz bir şekilde gasp edildi. Bu belediye halkın emeği, 40 senelik partimizin emeği, bu halkın çocukların emeği. Gasp edilmesi kabul edilemez” dedi. Sönük, "İşgalciler iyi bilsinler ki halkın ve kadınların iradesini gasp etmek kolay değil. Baş eğmeyeceğiz. 3 milyar TL borç vardı belediyeyi aldığımızda. Kürt halkına, ‘Bir parça ekmek kalmış sofranda, onu da alacağım. Dilini, kültürünü yok edeceğim’ deniliyor. Kadınlara ‘Sizin kendinizi yönetmenize izin vermeyeceğiz’ diyorlar. Artık irademizi yok saymanıza izin vermeyeceğiz. Gençlerin, kadınların geleceğini peşkeş çekmenize izin vermeyeceğiz. Bu hukukuz karardan geri adım atılmadıkça, halkın hizmetine girmedikçe bu belediye geri adım atmayacağız. Ya direniş, ya direniş. Bu karar geri çekilmedikçe hiçbir arkadaşımız geri adım atmayacak” dedi.
Eylemde konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Kürt için ellerini uzattılar ama bugün Kürtlerin iradesine el uzattılar” dedi.
"Kürt halkı, Kürdistan halkı bunu kabul etmiyor, etmeyeceğiz, gittiği yere kadar direneceğiz” diyen Bayındır, şunları belirtti: "Sokaklarda, mahallelerde, her yerde irademize sahip çıkalım. Kürdistan’ın her yerinde halkımız iradesine sahip çıksın. Kürdistan’ın her santimini mücadelenin ve direnişin yeri yapacağız. Bu işgalciler, planlarını açığa çıkardı. Planları, Kürt halkına saldırmak, Kürt halkının başarısını engellemektir. Erdoğan ve Bahçeli’nin planlarını bugün Êlih ve Mêrdîn’de gördük. Bizim de size cevabımız sonuna kadar, başarıya kadar, onları gönderene kadar mücadele ve direniştir."
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: "Bu siyasi olduğu gibi aynı zamanda yargı darbesidir. 12 Eylül’de askerle darbe gerçekleştirdiler, şimdi polislerin copuyla halkın iradesini çalıyorlar. Kürt halkı bu darbeye karşı tek vücut olarak, Türkiye’deki diğer halklarla ve kadınlarla beraber, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sesini yükselteceğiz. Halkın iradesi bu sokaklarda olacak. Bu iradeye hep birlikte sahip çıkacağız."
Tuncer Bakırhan ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis'teki tokalaşmasını hatırlatarak, "Bu kumpasçılar, hırsızlar, tasfiyeyi planlayanlar bize el uzatmışlardı. Biz de elimizi uzattık. Dedik belki müzakere edecekler; yıllardır tasfiyeyle, inkârla ve zulümle çökertemedikleri Kürt halkıyla onurlu barışı yapacaklar. Ama gördük ki tasfiyeyi örgütlüyorlarmış, nasıl kayyum atayacaklarını planlıyorlarmış. Yine Kürt halkını nasıl inkâr edeceklerini planlıyorlarmış" dedi.
Belediyeleri mutlaka geri alacaklarını dile getiren Bakırhan, "Sizleri bir gün bu topraklarda tabela partisi yapacağız. Tabelanızı asamayacak bir duruma getireceğiz. Bu kayyumcu anlayışa mücadele etmeye çağırıyoruz herkesi" diye belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından sık sık “Bijî berxwedana gelê Kurd”, “Direne direne, direnişle zafere”, “Jin, jiyan, azadî”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “Hain kayyum, Kürdistan’dan defol" sloganları atıldı.
Halkın belediye önündeki bekleyişi sürüyor.
MÊRDÎN
Gasp edilen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde protesto eylemi sürüyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve siyasetçi Sabahat Tuncel de buradaki eyleme katıldı.
Çiğdem Kılıçgün Uçar, "AKP-MHP iktidarının ve yüzyıllık devlet aklının Kürdistan coğrafyasında yürüttüğü sömürge siyasetinin bir sonucuyla karşı karşıyayız. Çok açık bir tablo var; AKP’nin siyaseti çürümüştür. AKP-MHP sadece bir avuç sermayeyle ülkeyi yönetmenin yol ve yöntemlerini aramakta. 31 Mart yerel seçimlerinde Kürdistan’da kazanılan her belediye, AKP-MHP’nin kaybettiği her belediye, Türkiye’yi aydınlığa taşıdı. Bizler, DEM Parti'nin aldığı belediyelerle sadece Kürt halkının kazandığını ifade etmedik. Sadece bir koltuk kazandık demedik. Ülkeyi uçuruma sürükleyen AKP’ye kaybettirdiğimizi ifade ettik" şeklinde konuştu.
Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi: "Güvenlik güçleri eliyle yürütülen bir özel savaş politikası var. Kadınları ve gençleri uyuşturucu ve fuhuşla kendi öz kimliğinden uzaklaştırmaya çalışan AKP-MHP, ilk kayyumu Hakkari’ye attı. Niye acele ettiğini öğrendik. Bu bir darbedir. Hem hukuki bir darbe hem de siyasi bir darbedir. Kim darbeyi yapar? Meşruiyeti kalmayanlar ve halk karşısında yenik düşenler darbeyi yapar. O yüzden yenilen ve kaybeden biz değil, AKP-MHP ve yüz yıllık devlet aklıdır. Dün de burdaydık, bugün de burdayız. 31 Mart’ta seçimlerden çıkan tablo özel savaş politikalarına geçit vermeyeceğimizin adıydı. Savaş politikalarına izin vermeyeceğimizin adıydı. Tecrit politikalarına izin vermeyeceğimizin adıydı. Arkadaşlarımız Batman’da, Mêrdîn’de, Esenyurt'ta her yerde direnmeye devam ediyor. Belki günlerce burada olacağız. Sevgili Ahmet Türk, Türkiye ve Kürdistan siyasetinde çok değerli izler bıraktı. Hiç kimse İçişleri Bakanlığının söylediği cezaları gerekçelendirmesin. AKP-MHP iktidarının ve yargısının önümüze koyduğu hiçbir kararı tanımıyoruz. Dolayısıyla kayyum yok hükmündedir. Gerçek olan Kürt halkı ve Kürdistan’daki direnişidir. Buradaydık, burada olmaya devam edeceğiz."
RIHA
Riha'nın Xelfetî (Halfeti) ilçesinde gasp protesto edildi. DEM Partili siyasetçiler, çok sayıda kişiyle birlikte gasp kararına tepki gösterdi. DEM Parti İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, "4 Kasım 2016'da halkın iradesine darbe yapılmıştı. Halk iradesine sahip çıktı ve çıkacak. Bu düşman hukukudur. Sayın Öcalan'ı Meclis'e çağıranlar Sayın Öcalan'ın ilçesine kayyım atıyor. Bu düşman hukukudur" dedi.
Görevi gasp edilen Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Mehmet Karayılan, "Kayyum zihniyetini tanıyoruz. Üçüncü defadır halkın iradesine zulüm yapılıyor. Yenilen güreşçi gibi bu zihniyet yeniden halkın karşısına çıkmak istemiştir. Yeniden yenilecekler. Kayyum sadece belediyeye değil, topyekûn Kürt halkının değerlerine atanmıştır" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, 23 Ekim'de görüştüğü Önder Apo'nun Xelfetî Belediyesi'ne değindiğini aktardı. Ömer Öcalan, "23 Ekim'de Sayın Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdik. Türk ve Kürt halkları arasında tarihi gelişmelere değinilip, bin yıl önce Sultan Sencer'den tutun cumhuriyetin kuruluşuna kadar olan süreç ayrıntılı bir şekilde değerlendirildi. Halfeti ve Halfeti Belediyesi'nden bahsettik. Sayın Öcalan'a belediye eşbaşkanının birinin Türkmen ve diğerinin Kürt kadını olduğunu söyledik. Bunun üzerine Sayın Öcalan Halfeti'yi anlattı. Halfeti'de Kürtler ve Türkmenler yaşıyor. Sayın Öcalan'ın paradigmasının hayata geçeceği bir zemine sahip. Sayın Öcalan 'Benim projem budur' dedi" ifadelerini kullandı.
"Sayın Öcalan'ın paradigması burada gerçekleşiyor" diyen Ömer Öcalan, şunları söyledi: "Sayın Öcalan, Karayılan'ın Türkmen olduğunu duyduğunda şaşırdı. Halfeti, Türkiye gerçeğidir. Sayın Öcalan'ın mesajı açıktır; Sayın Öcalan 'koşullar sağlanırsa çözüm için varım' dedi. Demokratik siyaset zemininde ısrar ediyoruz. Bugün yaşananlar çözüme katkı sağlamıyor. Sorunları daha da derinleşiyor. Hukuki zemin tahrip oluyor. Kimler kazanıyor? Bunlar yanlış politikalar. Sorunu derinleştiren politikalardan dönülmesi gerek. İç bütünleşmeyi böyle mi sağlayacaksınız? Halfeti'de herkesin seçme hakkı elinden alınıyor. Kürtler ve dostlarının siyaset yapmasını istemiyorlar. Bunun için çatışma ve şiddet zemininde ısrar eden bir akıl var. Buna karşı demokratik siyaset, demokratîk ulus paradigmasında ısrar edeceğiz."
Ablukaya alınan belediye binası önünde devam eden nöbete Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak da katıldı. Burada açıklama yapan Kırkazak, "Bugün yine direniş günüdür. Yüz yıllık talan, politikaya karşı direnme günüdür. Bugün direnişi büyütme günüdür" dedi.
Kırkazak, şunları söyledi: “Herkesi tekçiliğe karşı demokratik ulusa, hırsızlığa karşı hizmete sahip çıkmaya davet ediyoruz. Erdoğan Kürt halkı senin ağa babalarına diz çökmedi, sana da diz çökmeyecek! Daha önce Kürdistan'da kayyum varsa İstanbul'da da olacak, dedik ve örneğini gördük. Gelin, hep birlikte demokratik ulusu inşa edelim. Yoksa bütün belediyeler kayyum tehdidi altında kalacak.”
Halkın belediye binası önünde bekleyişi sürüyor.
WAN
Wanlılar, Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, yenilgiye doymayan AKP-MHP rejiminin tekrar aynı yönteme başvurduğunu belirterek, halkın bu saldırılara karşı direneceğini söyledi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Kürt halkı tarih boyunca nasıl boyun eğmediyse bundan sonra da boyun eğmeyecek. Kürtleri demokratik siyaset zemininden çekmeye çalışan bu zihniyete karşı Kürtler nasıl mücadele ettiyse bundan sonra da mücadelesine devam edecektir. Kürdistan’da her türlü kirli savaş politikalarını devreye soktular. Özel savaş politikalarını uyguladınız ama Kürtler size gereken cevabı verdi. Yolsuzluk yaptınız, hırsızlık yaptınız, kültürümüze, dilimize tarihimize ve irademize el uzatıyorsunuz. Kürtler size karşı nasıl mücadele edeceğini çok iyi biliyor. Kayyum artık bir rejimdir. Buna kimse sessiz kalmamızı beklemesin. Nasıl ki 31 Mart’taki mazbata gaspına karşı irademizi savunduysak ant olsun ki aynı direnişi bir kez daha sergileyeceğiz” diye konuştu.
Konuşmanın ardından yürüyüşe geçen halka polis saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişi gözaltına alınırken, halk polis ablukası altında Sanat Sokağı’nda oturma eylemi başlattı.
MERSİN
Gasplar Mersin'in Akdeniz ve Toros ilçelerinde yapılan yürüyüşlerle protesto edildi. DEM Parti Mersin İl Örgütü tarafından düzenlenen yürüyüşe DEM Parti Mersin il ve ilçe örgütleri yöneticileri, Mersin Milletvekili Perihan Koca ve çok sayıda yurttaş katıldı. Yürüyüşte sık sık, "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Kayyum gidecek halk kalacak" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.
Akdeniz ilçesindeki yürüyüşün ardından açıklama yapan DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, "Darbeci anlayışa karşı, Kürt halkını yok sayanlara, Kürt halkının iradesini hiçe sayan zalimlere karşı gün direnme günüdür, mücadele günüdür" dedi.
DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, "Kayyum hırsızlıktır, gasptır, darbedir, Kürt halkının iradesine yapılmış bir darbedir, kadınların, gençlerin iradesine yapılmış bir darbedir" diye konuştu.
Öte yandan DEM Parti İl Örgütü, bugün saat 18:00'de Özgür Çocuk Parkı'nda gerçekleşeceği açıklamaya katılım çağrısı yaptı.