Gazetecilerin katledilmesi Qamişlo sınırındaki eylemde kınandı

Qamişlo sınırında devam eden nöbette gazetecilerin katledilmesi protesto edildi. DFG ve MGK, "Özgür Basın’ı susturamayacaksınız” mesajını verdi.

NAZIM-CİHAN

Türk devleti ve ona bağlı SMO'nun Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük işgal saldırılarına karşı Qamişlo sınırındaki eylem 9. gününde. Eylemde Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) 19 Aralık'ta Rojava'da katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın katledilmesine ilişkin açıklama yaptı.

Nöbet alanında bir araya gelen yüzlerce kişi Kürtçe klamlar, zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde Kuzey ve Doğu Suriye’de devam eden direnişi sahiplendi. Nöbet eyleminde Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip ettiği sırada Türkiye'nin SİHA saldırısı sonucu katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için "Çapemaniya azad rûmete me ye", “Basına uzanan eller kırılsın”, “Özgür basın susturulamaz”, “Cihan Bilgin onurumuzdur”, “Nazım Daşdan onurumuzdur” ve “Bîjî berxwedana Rojava” sloganları atıldı. Yapılan açıklamada gazeteciler, “Kalemimiz de kameramız da yerde kalmayacak” pankartını açarken, Cihan Bilgin’in ve Nazım Daştan’ın fotoğraflarının olduğu dövizler taşındı.
Mêrdîn TJA Sözcüsü Hatice Öncü, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesini kınayarak, “Şu anda bu toprağa düşen her tohumunun ardından binler yeşeriyor."

'HEDEF SEÇİLEREK KATLEDİLDİLER'

MKG Başkanı Roza Metina da gazetecilerin hedef seçilerek katledildiğini belirtti. Roza Metina, “Bugün biz özgür basın olarak başı dik bir şekilde buradayız. Tüm katledilen arkadaşlarımızın sesi olabilmek için buradayız. Rojava’daki arkadaşlarımız oradaki gerçekleri ortaya çıkardığı için hedef haline geldiler. Orada yaşanan gerçeklerin ortaya çıkmaması için arkadaşlarımız hedef oldu. Özgür basın asla alanları terk etmeyecektir ve asla susturulamayacaktır. Asla kalemimizi ve kameralarımızı bırakmayacağız” dedi.

İMRALI TECRİDİNE TEPKİ

Şirnex'ten eyleme katılan TJA Sözcüsü Adalet Fidan da, Önder Apo üzerindeki tecride dikkati çekerek, derinleşen savaş halinin tecrit ile bağlantısına değindi. Savaşın durması için bir an önce tecridin kaldırılması gerektiğini kaydeden Adalet Fidan, "Dün yine kötü bir haberle uyandık. İki arkadaşımızın şehadeti ile uyandık. Özgür basına yönelik saldırıları kınıyoruz. Bugün yine sınırda nöbet devam ediyor. Yüz yıl önce uluslararası güçler Kürdistan'ı dört parçaya böldüler. Ama Kürt halkı bu kurulan sınırları hiçbir zaman tanımadı ve mücadelesine devam etti. Kürdistan'ın dört parçasındaki kazanımlar her zaman tehdit altında. Bizim için Kürdistan'ın hiç bir parçasındaki direnişin farkı yok. Yıllar önce kobanê’yi düşüreceklerini söylediler ama Kürt kadınları Kobanê’yi korudu ve başarılı oldular. Bizler kadın olarak nasıl ki dün kazanımlarımız için bedeller ödemişsek yine aynı amaçla alanlardayız ve sınırdayız. Dün direndik, bugün de, yarın da direneceğiz” ifadelerini kullandı.

Bêdlîs’den nöbet eylemine destek vermek için gelen Barış Annesi Saadet Çaçan da “Kimsenin ölmesini istemiyoruz ve Kürdistan'ın dört parçasında özgür yaşamak istiyoruz. Artık kadınlar, anneler ağlamasın. Bugün gazeteci bir kızımız gerçekleri yazdığı için katledildi. Biz bunları asla kabul etmiyoruz. Bütün anneler ellerini Barış Anneleri’ne uzatsın ve barış sağlansın” dedi.

Basın açıklaması ardından gazeteciler ve beraberindeki heyet, Gazeteci Cihan Bilgin’in Mêrdîn’in Mîdyat ilçesinde kurulan taziyesini ziyaret etmek için yola çıktı.