GÖRÜNTÜLÜ

Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledildiği yerde inceleme yapılmamış!

Özgür Basın emekçileri Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledildiği noktada, olay yerinde bir inceleme yapılmadığı ortaya çıktı. Gazeteciler ve Kürtler katillerin yargılanmasını beklerken, yerel yetkililer sorumluluklarını yerine getirmedi.

GÜLİSTAN TARA-HÊRO BAHADÎN

Türk Devleti 23 Ağustos'ta Silemanî’nin Seyidsadiq ilçesinde gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'i SİHA ile katletti. Aracı kullanan Rebin Bekir ise saldırıdan yaralı kurtuldu. Chatr Prodüksiyon'a ait iki araç ile Hewraman bölgesine doğru program çekmek için sabah saatlerinde yola çıkan gazeteciler, Süleymaniye kent merkezine 52 kilometre mesafede yerel saatle 10:30-11:00 sularında Tepe Reş bölgesinde işgalci Türk devletine ait SİHA'nın hedefi oldu. Olayın yaşandığı sırada Gülistan Tara, Hêro Bahadîn ve Rebin Bekir'in bulunduğu araç arkada, hemen önlerinde ise Chatr Prodüksiyon çalışanı Keser Buldan'ın kullandığı araç seyrediyordu. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in bulunduğu araç SİHA'nın ilk hedefi oldu. Önde seyreden Keser Buldan'ın kullandığı araç ise SİHA'nın ikinci hedefi oldu. Bu iki bombalama arasındaki mesafe ise yaklaşık 500-600 metre civarında.

Rebin Bekir'in denetimindeki araç hedef olduktan sonra bombalamayı aracın dikiz aynasından gören Keser Buldan, meslektaşların yardım etmek için fren ve manevra yapıyor, böylece ikinci bombardımandan şans eseri kurtuluyor. Rebin Bekir'in kullandığı araç ise bombanın etkisi ile yaklaşık 250-300 metre, Tepe Reş köyüne giden yolun kesişimine kadar sürükleniyor ve burada yanmaya devam ediyor. Saldırıdan yaralı kurtulan Rebin Bekir, olayı "Bir patlama oldu ve araç yanmaya başladı. Hiçbir şey anlamadım. Aracımız dönerek sürüklenmeye başladı. Ben sağ elimle emniyet kemerini açamadım, sol elimle emniyet kemerini açabildim ve etraftakiler beni araçtan çıkardı" diye anlattı.

Saldırıdan yaklaşık 45 gün sonra, ROJIN ve Kurdistan Gazeteciler İnisiyatifi'nin çağrısı ile Avrupa'dan Silemanî’ye giden heyetin temaslarını takip etmek üzere biz de olay yerine gidiyoruz. İlk olarak aracın bombardımanın ardından durduğu ve yanmaya devam ettiği noktaya ulaşıyoruz. Yangın izleri ve araçtan kalan parçalar ilk günkü gibi yerinde duruyor. Fakat bombalamanın yaşandığı yere, yani 250-300 metre daha geriye gittiğimizde, gördüklerimiz katliamdan sonra bir facianın daha yaşandığını gösteriyor. Katliam sonrası Asayiş'in yolu kapattığı ve inceleme yaptığı yönünde haber ve fotoğraflar servis edilmişti. Fakat karşılaştığımız manzara olay yerinde hiçbir çalışmanın yapılmadığını gözler önüne seriyor.

YEREL YETKİLİLER SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEMİŞ

Bombanın aracı hedef aldığı noktada sıcak asfalt üzerinde 10-15 santimetre çapında 4-5 santimetre derinliğinde bir çukur oluşmuş. Bu noktaya biraz daha yaklaştığımızda, Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'i katleden bombanın parçalarını görüyoruz. İşgalci Türk devleti katliamın boyutunu büyütmek için yasaklı olmasına rağmen bilyeler kullanmış. Bu yöntemin bir DAİŞ yöntemi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Heyette bulunan isimlerden ve uzun yıllar savaş muhabirliği yapmış Gazeteci Emma Audrey, söz konusu durumu "Burada olay yeri incelemesi yapılmamış" sözleriyle özetledi. Bir başka gazeteci Alice Magar ise, gördüklerine "inanılmaz" diyerek tepki verdi. Olayın üzerinden 45 gün geçmesine rağmen olay yerinde bu kadar delilin bırakılmış olması, Asayiş’in sorumluluğunu yerine getirmediğini gösteriyor. Bu durum sadece ihmal veya sorumsuzlukla açıklanamaz, zira ihmalden fazlası var. Oysa titiz bir olay yeri incelemesi ile bombayı atan SİHA'dan, atılan bombanın tipine, kullanılan malzemelerin içeriğine kadar pek çok bilgi edinilebilirdi.

Burada bombalamadan kalan parçaları topladıktan sonra ikinci bombanın atıldığı 500-600 metre mesafedeki noktaya gidiyoruz. Burada da benzer bir durumla karşılaşıyoruz. Atılan bomba ikinci aracın hemen önüne, yolun tam kenarına düşmüş. Araçta hasar meydana gelmiş ancak araçtaki gazeteciler şans eseri kurtulmuş. Ancak burada da hiç bir olay yeri incelemesinin yapılmadığı anlaşılıyor. Yolun hemen kenarına saçılmış bomba parçalarını, şarapnelleri buluyor ve topluyoruz. Oysa Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn'in arkadaşları, gazeteciler, Kürt halkı etkin bir soruşturma ile katillerin ve emri verenlerin yargılanmasını beklerken, yerel yetkililer sorumluluklarını yerine getirmemiş. Kamuoyu şimdi katliama dair etkili bir soruşturmanın yapılıp yapılmayacağından dahi şüphe ediyor.