HPG, 2 gerillanın kimliklerini açıkladı

Zap’ta şehit düşen 2 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, “Mahir ve Egîd yoldaşlarımız yeni dönem gerillacılığının öncü militanları olmayı başardı” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehadete ulaşan gerillalara ilişkin şunları belirtti:

“1 Ağustos 2023 günü Zap’a bağlı Kurojahro Direniş Alanı’nda işgalci Türk ordusu ile yaşanan çatışma ve ardından yaşanan bombardımanda Mahir ve Egîd yoldaşlarımız şehadete ulaştı.

Özgürlük mücadelemizin karakterini belirleyen direniş çizgisinden bir an bile geri adım atmadan fedaice savaşarak Apocu militanlığın gereğini layıkıyla yerine getiren Mahir ve Egîd yoldaşlarımız bu duruşlarıyla tarihimizdeki onurlu yerini aldı. İşgalci Türk ordusuna, halkımıza karşı yaptığı suçların hesabını sormak için her anlarını düşmana vuracakları darbelerin yoğunlaşması ile geçiren Mahir ve Egîd yoldaşlarımız yeni dönem gerillacılığının öncü militanları olmayı başardı.

Mahir ve Egîd yoldaşlarımız gibi kahramanları halkımızın özgürlük mücadelesine kazandıran başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin intikamını alacağımızın sözünü yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Mahir Başkale
Adı Soyadı: Deniz Ersu
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Safiye – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Ağustos 2023 / Zap

 

Kod Adı: Egîd Serdar
Adı Soyadı: Diyar Mardînî
Doğum Yeri: Hesekê
Anne – Baba Adı: Şirin – Lokman
Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Ağustos 2023 / Zap

 

MAHİR BAŞKALE

Özgürlük mücadelemizin önemli merkezlerinden olan Wan, tarihten günümüze kadar her zaman direnişçi özelliği ile öne çıktı. Bundan dolayı halkımıza karşı gerçekleşen düşman saldırılarına her zaman gerekli cevabı vererek duruşunu ortaya koydu. Soykırımcı Türk devletinin özel olarak yöneldiği; asimilasyon ve soykırım siyasetini incelikli bir şekilde sürdürmeye çalıştığı Wan alanı köklü kültürü sayesinde düşmanın bu politikalarını boşa çıkarmayı başardı. Aynı zamanda 1990’lı yıllarda soykırımcı Türk devletinin baskı, işkence ve katliamları sonucu köylerinden göç etmek zorunda kalan binlerce insanımıza ev sahipliği yaparak, yurtseverlik görevini yerine getirdi. Yine düşman baskılarının en yoğun olduğu dönemlerde bile yediden yetmişe serhildana kalkarak Önderliğimize ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne sahip çıkarak öncülük görevini layıkıyla yerine getirdi. İşgalci Türk devletine karşı ancak gerilla mücadelesi ile zafere ulaşılabileceğine ve özgürlüklerini kazanabileceğine inanan Wan halkımız, gerilla mücadelesini büyütmek için hiçbir fedakarlıktan çekinmedi. Yeri geldiğinde en değerli evlatlarını direniş saflarına göndererek, mücadelemizin zafer çizgisinde devam etmesinde rol sahibi oldu. Özgürlük uğruna bedel ödemekten çekinmeyen Wan halkımız, yaşanan yoğun savaş sürecinde şehadete ulaşan evlatlarını on binlerle sahiplenerek yüreğine gömmüş ve her şehadeti daha fazla mücadele gerekçesi haline getirerek direnişini büyütmeyi esas aldı.

Böylesi köklü bir yurtseverlik kültürünün hakim olduğu Wan’ın Elbak ilçesinde Kürt kültürünün en sade ve derinlikli yaşandığı bir ailede doğan Mahir yoldaşımız, daha küçük yaşlardan itibaren bu gerçeklikle kişiliğini şekillendirdi. Yaşadığı Elbak alanının gerillanın etkin mücadele alanı olmasından kaynaklı daha küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tanıma imkanı buldu. Gerillanın verdiği mücadelenin, yaptığı fedakarlıkların farkında olan Mahir yoldaşımız; halkımızın hayırlı bir evladı olabilmenin gerilla saflarına katılmaktan geçtiğini küçük yaşlarda kavradı. Bu nedenle bir gün elde silah ülkemizin asi dağlarında gerilla olabilmenin hayalini kurdu. Böylesi kutsal duygularla büyüyen Mahir yoldaşımız, bu süreçte düşman gerçekliğini de tanıma imkanı buldu. Soykırımcı Türk devletinin temel amacının halkımızın yokluğu üzerinden kendisini var etmek olduğunu bilince çıkararak, sürekli bir mücadelenin sahibi olması gerektiğini düşündü. Bu temelde düşmanın Hareketimizi tasfiye etmek amacıyla kullanmaya çalıştığı diyalog sürecinde düşmanın samimi olmadığını gören yoldaşımız, sürecin sonunda yoğun bir savaşın olacağını öngörerek gerilla saflarına katılma kararı aldı. Bu temelde 2013 yılında iki akrabası ile birlikte yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek çocukluk hayalini gerçekleştirdi.

Bir süre Bakurê Kurdistan’daki gerilla alanlarında kalan Mahir yoldaşımız daha sonra temel gerillacılık eğitimlerini almak için Medya Savunma Alanları’na geçti. Zap alanında yeni savaşçı eğitimi alan yoldaşımız gerillacılığa dair ilk bilgilerini burada edindi. Aldığı eğitimlerle gerilla ve dağ yaşamına hemen uyum sağlayan Mahir yoldaşımız, büyük bir istek ve heyecanla pratik çalışmalara yöneldi. Zorlu şartların yoldaşlık ilişkilerini daha da sağlamlaştırdığını fark eden yoldaşımız, yüreğini tüm yoldaşlarına açtı. Samimi kişiliği, dürüst ve özlü katılımı ile kısa sürede tüm yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, mücadelesini daha da büyüterek, yoldaşlarına layık olmaya çalıştı. Zap’ın birçok alanında gerillacılık yapan Mahir yoldaşımız adeta geçmedik patika, zirvesine çıkmadığı dağ silsilesi bırakmadı. Ertûş, Cîloya Biçûk, Şehîd Rustem, Geliyê Zap, Çiyayê Reş ve daha birçok alanda gerillacılık yapan Mahir yoldaşımız; birbirinden farklı çalışmalarda yer alarak çok yönlü bir gerilla oldu. Yer aldığı her çalışmada başarıyı esas alan yoldaşımız küçük, büyük demeden yüksek bir tempoda ve büyük fedakarlıklar yaparak çalışmalarını tamamlamayı esas aldı. Altyapı çalışmalarından direniş kalelerine dönüşen tünellerin yapımına kadar birçok kritik çalışmada yer alan yoldaşımız, büyük bir ciddiyet ve disiplinle çalışarak yoldaşlarına örnek oldu. Yoldaşlarıyla birlikte emek verdiği bu çalışmalarda, kutsal PKK yaşamının temellerinden olan yoldaşlık ilişkilerine sarsılmaz bir biçimde bağlanan Mahir yoldaşımız, salt duygusal bağlılığın Apocu militanlık için yeterli olmadığı sonucuna vardı. Bundan dolayı kendisini ideolojik olarak da geliştirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde ideolojik eğitimlerine daha çok ağırlık verdi. Önderlik felsefesini anladıkça, kişiliğine yediren ve hemen pratiğe geçiren yoldaşımız, kısa sürede bulunduğu alanda yetkin bir militan olmayı başardı. Gerçekleşen düşman saldırılarına karşı bulunduğu her alanda en önde karşılık veren yoldaşımız, Zap alanında gelişen birçok eyleme de katılarak düşmandan halkımıza yaptığı katliamların hesabını sordu. Yoğun bir savaş pratiğinin içinde kalan Mahir yoldaşımız; 2016 yılında bir kez, 2017 yılında iki kez, 2018 yılında bir kez ve 2019 yılında da bir kez başından ağır bir şekilde yaralandı. Fakat bu yaralanmaları birer gururu abidesi olarak ele alan Mahir yoldaşımız, hiçbir şekilde yılgınlığa düşmeden mücadelesini daha da büyütmenin çabasında oldu.

İşgalci Türk devletine karşı zafer kazanmanın Bakurê Kurdistan’da mücadeleyi büyütmekten geçtiğine inanan Mahir yoldaşımız, Bakur’da mücadele yürütme önerisinde bulundu. Bu amaçla kendisini Apocu ideoloji, askeri tarz ve taktik konularında eğitmek ve geliştirmek için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil oldu. Eğitim sürecinde kendisini bütünlüklü bir şekilde çözümleme imkanı bulan Mahir yoldaşımız, eksik ve zayıf yanlarını hızlıca güçlendirerek kendisini yoğun bir mücadele süreci için hazırladı. Daha önceden eksik kaldığı, görevini tam olarak yerine getiremediği pratiklerin özeleştirisini vererek daha coşkulu ve iddialı bir çıkış yakaladı. Bu özelliği ile Apocu militanlığın esasını yaşamayı başaran Mahir yoldaşımız, eğitimini bitirdikten sonra örgütümüzün uygun görmesi ile yüksek güvenirlik ve nefs terbiyesi gerektiren bir çalışmaya geçti. Fakat yakın akrabası, değerli komutanımız Dilgeş Agir (Taner Kaya) yoldaşımızın şehadetinden yaşadığı etkilenme ile tekrardan daha önce büyük emekler verdiği Zap alanına geçti. Burada düşmanın geliştirmeye çalıştığı işgal saldırılarına karşı fedailik çizgisinde bir mücadelenin sahibi oldu. Hareketli gerilla timlerinin içinde yer alan Mahir yoldaşımız, cesareti ve çalışkanlığı ile bulunduğu her yerde öncü bir militan olmayı başardı. Gözünü zafere diken Mahir yoldaşımız, bunun için hiçbir fedakarlıktan geri durmadı. Ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ile zafere ulaşılabileceğine inanan Mahir yoldaşımız, Zap alanında düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yer alarak inancına denk bir pratiğin sahibi oldu.

Mütevazı, olgun ve sade bir Apocu militan olan Mahir yoldaşımız, 1 Ağustos 2023 günü Zap alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşarak ölümsüzler kervanına katıldı. Mahir yoldaşımızın ardılları olarak, O’nun şahsında tüm şehitlerimizin hayallerini gerçekleştireceğimizin ve anılarını özgür bir Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

 

EGÎD SERDAR

Partimiz PKK öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ilk mayalandığı alanların başında Rojavayê Kurdistan gelmektedir. Rêber Apo’nun bu alana geçişi ile Rojava halkımız kapısını ve yüreğini Hareketimiz için açarak, büyük bir inançla mücadeleye katıldı. Soykırımcı Türk devletinin en ağır saldırılarının geliştiği bir süreçte Rojava halkımızın mücadelemizi sahiplenmesi, Hareketimiz için adeta nefes borusu oldu. Mücadele için şehitlere bağlılık ve inançtan başka herhangi bir imkanın olmadığı bir süreçte PKK militanlarının dervişane yaşamlarından etkilenen Rojava halkımız akın akın mücadele saflarına katılarak, Apocu Hareketi büyüttü. Bu süreçte Rêber Apo ve partimiz PKK ile tanışma imkanı bulan ve Önderlik eğitiminden geçen halkımız daha sonra gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi’nin öncülüğünü yaparak, 50 yıllık mücadelemizi zafere doğru bir adım daha yaklaştırdı. Böylesi bir halk gerçekliğinin hakim olduğu Rojava’nın Hesekê kentinde yurtsever bir ailede doğan Egîd yoldaşımız da bu direniş geleneği ile büyüdü. Rojava Özgürlük Devrimi’nin her aşamasına şahitlik eden yoldaşımız; savaş sürecinde yaşanan kahramanlıkları, halkımızın yaptığı büyük fedakarlıkları ve devrimi korumadaki ısrarını bir bir zihnine kazıdı. Rojava halkımızın bu yiğit duruşuna layık bir evlat olabilmek için erkenden devrim saflarına katılarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmek isteyen Egîd yoldaşımız, yaşının küçük olmasından dolayı bu istemini gerçekleştiremedi. Fakat mücadeleye dair yoğunlaşmalarını sürdüren yoldaşımız, işgalci Türk devletinin Girê Sipî ve Serêkaniyê alanlarını işgal etmesinden sonra büyük bir intikam hırsıyla gerilla saflarına katılma kararı aldı. İşgalci Türk devletine karşı ancak gerilla mücadelesinin büyütülmesi ile sonuç alınabileceğine inanan yoldaşımız bu amacını gerçekleştirmek için yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.

Gerilla ve dağ yaşamına adapte olabilmek için ilk olarak bir eğitim devresine katılan Egîd yoldaşımız, aldığı eğitimlerle gerilla yaşamına çabuk uyum sağladı. Büyük bir mücadele azmi olan yoldaşımız hiçbir fiziki koşulu kendisi için engel yapmayarak hesapsız bir katılımın sahibi oldu. PKK’nin kutsal yoldaşlık ilişkilerine verdiği değerle bilinen Egîd yoldaşımız, samimi ve doğal kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgisini kazanmayı bildi. Aldığı ideolojik eğitimlerle halk gerçekliğimizi tanıma imkanı bulan Egîd yoldaşımız, bu gerçeklik içinde kendisini de keşfederek kişiliğinde önemli dönüşümler yapmayı başardı. Özüne ait olmayan, kapitalist modernitenin dayatmaları ile oluşan özellikleri bilince çıkararak, Demokratik Modernite’nin özgür kişiliğine ulaşmak için yoğun çaba sahibi oldu. Aynı zamanda başta Medya Savunma Alanları olmak üzere tüm Kurdistan’da yaşanan savaş gerçekliğine cevap olabilmek için kendisini yeni dönem gerilla tarzında eğitmeyi esas aldı. Özellikle tünel ve hareketli tim savaş tarzlarında yetkinleşen yoldaşımız öğrendiklerini pratikte uygulayabilmek için yoğun bir ısrarın sahibi oldu. Zap alanında yaşanan kahramanlıkları tüm hücrelerine kadar hisseden yoldaşımız, buradaki yoldaşlarıyla aynı direniş mevzilerinde yer almak için yoğun bir ısrar içinde oldu. Israrında başarılı olduktan sonra Zap alanına geçen Egîd yoldaşımız burada hareketli gerilla birliklerine dahil oldu. Yeni dönem gerilla taktiğiyle düşmanın yenilgiye uğratılabileceğine inanan Egîd yoldaşımız, yer aldığı hareketli timde coşkulu ve moralli katılımı ile öncü bir militan oldu. Emekçi yönü ön planda olan yoldaşımız, yoldaşlarına verdiği değer nedeniyle en zor çalışmalara kendisini önerdi. Düşman saldırılarına karşı her zaman en önde olmayı kendisine ilke edinen yoldaşımız, aynı zamanda düşmana karşı Zap’ın birçok alanında gerçekleştirilen eylemlerde de hep en önde oldu. Her anını şehit yoldaşlarının intikamını almak için yoğunlaşarak geçiren, bu temelde sürekli yeni eylem planlamaları yapan Egîd yoldaşımız genç bir komutan adayı olarak, üstlendiği tüm sorumlulukları büyük bir ciddiyet ve disiplinle yerine getirdi. Bu özellikleri sayesinde yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının saygı ve sevgisini de kazanarak hep aranan bir militan oldu. Yoldaşlarının bu sevgisine layık olmanın, mücadelesini istikrarlı bir şekilde büyütmekten geçtiğinin bilincinde olan Egîd yoldaşımız, bu temelde daha bilinçli bir katılım sergileyerek cevap oldu.

Düşmanın 1 Ağustos 2023 günü gerçekleştirdiği saldırılarda Mahir yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Egîd yoldaşımız Zap alanında bulunduğu süreçte dürüst yoldaşlığı, kaygısız katılımı ve özlü kişiliği ile tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Yoldaşları olarak Egîd yoldaşımızın özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.”