HPG: Dört yoldaşımız şehadete ulaştı
HPG Basın İrtibat Merkezi (HPG-BİM), haziran ve temmuz aylarında Zap bölgesinde Göksu, Avent, Tolhildan ve Dilsoz kod adlı gerillaların şehit düştüğünü açıkladı.
HPG Basın İrtibat Merkezi (HPG-BİM), haziran ve temmuz aylarında Zap bölgesinde Göksu, Avent, Tolhildan ve Dilsoz kod adlı gerillaların şehit düştüğünü açıkladı.
Yazılı bir açıklama yapan HPG-BİM, şunları ifade etti:
“Halkımıza yönelik geliştirilen soykırım saldırılarına karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası mücadele tarihinin her döneminde geliştirdiği fedaice savaşla halkımızı savunma görevini bedeli ne olursa olsun yerine getirmiştir. İşgalcilerin her türlü insanlık dışı saldırılarına karşı hiçbir zaman geri adım atmamış, her zaman kendisini yenileyerek mücadeleyi büyütmüş ve halkımızın özgürlük umutlarını hep diri tutmuştur. İşgalci TC ordusunun 14 Nisan 2022 günü başlattığı işgal harekatı karşısında Zap, Avaşîn ve Metîna’da her karışı direniş alanına çeviren özgürlük gerillası birçok taktiğini iç içe ve zengin bir şekilde kullanarak işgalcilere büyük darbeler vurmuştur. Hareketli gerilla timleriyle gerçekleştirilen devrimci operasyonlarla işgalci Türk askerinin gerçekliği açığa çıkartılmış, direniş mevzilerindeki destansı direnişlerle Kurdistan’ın her bir tepesi kaleye dönüştürülmüştür. İşgalci saldırıların başladığı günden itibaren hareketli gerilla timlerinin içerisinde yer alan Göksu, Avent, Tolhildan ve Dilsoz yoldaşlarımız düşmanın geliştirmek istediği her saldırıya karşı saldırı ile cevap vererek hareketli tim savaşının başarılı bir şekilde pratikleştirilmesinin öncülüğünü yapmışlardır. Büyük bir inanç ve kararlılıkla yürüttükleri mücadelelerinin mutlaka zafere ulaşacağına inanan Göksu, Avent, Tolhildan ve Dilsoz yoldaşlarımız, Zîlan çizgisindeki mücadele ve direnişleri ile örnek birer fedai militan olarak şehadete ulaştılar.
Direniş mevzilerinin hazırlanmasından, hareketli tim savaşının geliştirilmesine kadar mücadelenin her aşamasında yer alarak fedakarlığın ve emekçi kişiliğin temsilcileri olan bu değerli yoldaşlarımızın mücadelelerini onların anılarına bağlı kalarak daha fazla büyüteceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.”
Şehit düşen dört gerillanın kimlik bilgileri şöyle:
Kod Adı: Göksu Avesta |
Göksu – Nûcan Durak
Kod Adı: Avent Andok |
Avent – Medine Mustafa
Kod Adı: Tolhildan Tîrêj |
Tolhildan – Serhat Aksoy
Kod Adı: Dilsoz Serhed Giravî |
Dilsoz – Mihemed Elîko
Açıklamada devamla şunlar belirtildi:
“Kurdistan’ın direniş merkezi Botan, tarih boyunca birçok soykırım saldırısıyla karışı karşıya kalan halkımızın özgürlük savaşına öncülük yapmıştır. PKK’nin ortak çıkmasıyla birlikte Botan halkımız en baştan itibaren Önder Apo felsefesinin yılmaz takipçi olmuş ve bütün saldırılara rağmen işgale ve işgalciye geçit vermemiştir. Göksu yoldaşımız yurtsever kültürün kalesi olan Şirnex, Dêrgul’de bu direniş geleneğine güçlü bir bağla bağlı olan yurtsever bir ailemizde dünyaya gelmiştir. Direniş çizgisine bağlı ve özgürce yaşamak isteyen onurlu her Kürt gibi erken yaşlardan itibaren faşist Türk devleti ve ordusunun kirli saldırılarına tanıklık ederek büyümüştür. Ezilen halkımızın üzerinde uygulanan asimilasyon, inkar ve imha saldırılarıyla düşman gerçekliğini yakından gören Göksu yoldaşımız hem düşmana büyük öfke duymuş hem de halkımızın özgürlük mücadelesine karşı daha büyük bir duyarlılık geliştirmeye başlamıştır. Genç ve onurlu bir Kürt kadını olarak sistemin kölece yaşamaya mahkum ettiği kadın gerçekliğini kabul etmeyerek özgür kadın kimliğini oluşturma mücadelesi veren Göksu yoldaşımız, Önder Apo felsefesine karşı her zaman büyük bir heyecan duymuş ve daha iyi anlama çabası içerisinde olmuştur. Tarih boyunca yıllarca direnmiş, toplumsallığı derin yaşamış ve PKK ile yurtseverliği tekrar zirveye çıkaran bir halkın evladı olarak yurtseverliği, direngen ruhu çocukluğundan edinen yoldaşımız, Partimiz PKK’ye her zaman büyük bir ilgi duymuştur.
Halkımızın PKK gerçeğiyle kendi öz gücünü oluşturduğuna inanan yoldaşımız, 1993 yılında devletin baskıları sonucu köyünü terk etmek zorunda kalan yurtsever bir ailede aldığı güçlü kişilik özelliklerini her zaman korumuş ve geliştirmeye çalışmıştır. Direnişçi halkından aldığı yurtseverlik duygularını bilinçle yoğurup kendisini gerilla saflarına katması ise lise yılları ve üniversite de olmuştur. Çalışkan ve başarılı bir öğrenci olarak dikkatleri çeken Göksu yoldaşımız, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni kazanmasına rağmen sistemin sunduğu yaşamı kabul etmemiş, halkı özgür olmadan huzurlu ve özgür olamayacağının bilinciyle tüm bu imkanları elinin tersiyle itmiş ve 2014 yılında kendisi için esas okul olarak belleyeceği PKK yaşamına katılmış, Önder Apo’nun izinde yürümeyi esas alan bir militan olmayı seçmiştir.
Faşist Türk devleti okullarında Kürt gençlerine karşı yürütülen asimilasyon politikalarının farkına varan Göksu yoldaşımız, katılımıyla bu özel savaş politikalarına, insanlık ve halkımız için en büyük fedakarlığı yapan Önderliğimize karşı yürütülen insanlık dışı tecride cevap olmak istemiştir. Doğup büyüdüğü Botan topraklarında, Cûdî’de gerilla saflarına katılan yoldaşımız, kendi kişiliğinde yurtseverlik, özgür kadın ve özgürlük bilinci geliştikçe Önder Apo’yu daha fazla anlamış, Önder Apo’nun fiziki tutsaklık koşullarını ortadan kaldırmadan ne kadın ne halk ne de insanlık olarak özgür olunamayacağı gerçeğini bilerek güçlü bir şekilde mücadeleye katılmıştır.
Cûdî’de Göksu yoldaşın ilk öğretmeni duruşu ve savaşıyla PKK de efsaneleşen komutanlarımızdan Şehîd Gelhat olmuştur. Botan’da yürüttüğü pratik boyunca Şehîd Xeyrî, Şehîd Arjîn, Şehîd Hebûn başta olmak üzere birçok değerli öncümüzün yaşamlarından, yoldaşlıklarından etkilenmiş ve onların kişiliklerinde ilk gerillalaşma perspektiflerini alarak, kararlaşmasını pekiştirmiştir. Temel eğitimini Botan’da alarak profesyonel gerillacılığa adım atmış ve var olan yoldaşlık ilişkilerinin sıcaklığı, önündeki bütün engelleri aşmasını sağlamıştır. Göksu yoldaşımız askeri alanda yetkinleşerek profesyonel gerilla olma iddiasıyla sürekli bir gelişim halinde olmuştur. Halkımıza karşı soykırım saldırıları gerçekleştiren DAİŞ çetelerine karşı yürütülen tarihi direnişte en ön safta yerini alan Göksu yoldaşımız, iki kez yaralanmasına rağmen sıcak savaş cephesinden kopmamıştır. Çetelere karşı verilen savaşta görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tekrar Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, edindiği güçlü savaş tecrübesini yoldaşlarıyla paylaşmış ve bulunduğu her alanda nitelikli bir YJA Star gerillası olarak öncülük misyonunu layıkıyla yerine getirmiştir. Daha güçlü çıkışlar yapma istemiyle Hêzên Taybet’e katılan Göksu yoldaşımız, kişiliğinde yarattığı ideolojik ve askeri düzeyle burada da güçlü bir katılımın sahibi olmuştur. PKK’de kendi gerçekliğiyle buluşmanın, Kürt ve kadın olarak özgürleşmede aşama kat etmenin ruhunda yarattığı huzurla, PKK yaşamının öğrettiği yaşam aşkıyla gözlerine yansıttığı gülüşleri hiç eksik olmayan Göksu yoldaşımız, PKK’de özgürleşen kadının somut örneği olmuştur. Zîlan çizgisinde fedaileşmeyi esas alan Göksu yoldaşımız, yaşamı ve savaşıyla her zaman militan bir duruş sahibi olmayı başarmıştır. 14 Nisan 2022 tarihinde işgalci Türk ordusunun Zap, Metîna ve Avaşîn alanlarına yönelik başlattığı işgal saldırıları sırasında fedai yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan biri olarak, Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’nin öncülerinden olmuştur. Girê Hakkarî ve Girê Amediyê Direniş Alanları’nda birçok eylemde yer alarak hareketli tim tarzını yoldaşlarıyla birlikte başarıyla uygulayan Göksu yoldaşımız, faşist Türk ordusuna etkili darbeler vurmuştur.
PKK ve PAJK çizgisinin yiğit militanı ve Zîlanca yaşamın adı olmayı başaran Göksu yoldaşımız, büyük yoldaşlık sevgisi ve yaşam coşkusuyla bütün yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanmıştır. Fedailer bayrağını gururla taşıyarak yükselten ve ardında büyük bir mücadele mirası bırakan Göksu yoldaşımızın mücadelesini zaferle taçlandıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Uzun yıllar BAAS rejimin baskıları altında özgürlükleri ve en temel haklarından mahrum bırakılarak yaşamak zorunda bırakılan Rojava halkımız, bin yıllardır yaşadığı kadim Kurdistan topraklarında kimliksiz bir yaşama mahkum edilmiştir. Suriye rejimi 1974 yılında yürürlüğe koyduğu “Arap Kemeri” politikasıyla halkımızı topraklarından zorla güç ettirmiş ve Rojava Kurdistan’ını Araplaştırma planını devreye koymuştur. Bütün baskı ve saldırılara rağmen Kurdistan tarihinde halkımızın direniş mücadelesine verdiği destekle tanınan Rojava Kurdistan’ı, partimiz PKK’nin ortaya çıkmasıyla birlikte yeniden direniş ve mücadele çizgisini yükseltmiştir. Önder Apo’nun büyük emekleriyle Partimiz PKK’yle güçlü bağlar kuran ve Önderlik felsefesinin sadık takipçisi olan yurtsever Rojava halkımız, binlerce yiğit evladını mücadele saflarına katmıştır.
Halkımızın mücadele geleneğine bağlı Rojava’da yurtsever kültür ve Kurdistani değerlerin güçlü bir şekilde sahiplenilip yaşatıldığı Efrîn’de dünyaya gelen Avent yoldaşımız da erken yaşlardan itibaren bu direniş kültürüyle tanışma şansına sahip olmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi’nin etkisiyle Önder Apo ideolojisine karşı büyük bir merak duymaya başlayan yoldaşımız Önderlik felsefesini öğrendikçe mücadele etme kararlılığı daha fazla pekişir. Genç bir Kürt kadını olarak devrime hizmet etmek isteyen Avent yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi ve halkımızın kutsal değerlerini gelişen işgalci saldırılara karşı savunmak için 2013 yılında aktif olarak mücadele saflarına katılmıştır. Bir yandan işgalci çetelere karşı tarihi direniş içerisinde yer alan yoldaşımız diğer taraftan Kürt gençlerini bilinçlendirmiş ve onlarca gencin Önderlik ideolojisiyle tanışmasında önemli bir rol oynamıştır. Mücadeleci kişiliğiyle ön plana çıkan Avent yoldaşımız, Kurdistan’ın kadim dağlarına karşı hep bir özlem ve merak içerisinde olmuştur. Rojava Özgülük Devrimi saflarında uzun süre emek veren ve yoldaşlarıyla birlikte halkımızı fedai ruhla koruyan yoldaşımız, yürüttüğü mücadeleyle hiç zaman sınırlı kalmamış, her zaman daha fazla emek verme ve şehitlerimizin mücadelesini zafere ulaştırma çabası içerisinde olmuştur. Bütün Kurdistan’ın özgürleşmeden halkımıza karşı her dönem geliştirilen inkar ve imha saldırılarının son bulmayacağı gerçeğini devrim sürecinde somut bir şekilde gören Avent yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarihi direnişiyle halkımızın zafere ulaşacağına bütün kalbiyle inanmıştır. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın destansı direnişini yakından takip eden yoldaşımız 2016 yılında yönünü Kurdistan’ın direniş merkezi olan kutsal dağlara dönmüş ve gerilla saflarına katılmıştır.
Gerilla saflarına katılmadan önceki yaşamı boyunca hep arayış içerisinde olan yoldaşımız, özgür Kurdistan hayalini yüreğinde hep diri tutmuş ve karşılaştığı bütün engelleri sabırla ve inatla aşmayı başarmıştır. Gerilla saflarına katıldığı ilk andan itibaren hep daha fazla sorumluluk alarak mücadeleye katkı sunmak isteyen yoldaşımız, Önder Apo’ya layık bir militan olmak için durup dinlenmeden çalışmış ve büyük bir emek ortaya koymuştur. Yaşamda emekçi bir duruşa sahip olmuş, yoldaşlarına karşı büyük bir sevgi ve saygı beslemiştir. Doğayla arasında müthiş bir bağ olan Avent yoldaşımız, Kurdistan dağlarında her anını özgürlükten parçalar bularak geçirmiştir. Önderliği ilk tanımaya başladığı andan itibaren hep Önderliği anlamaya çalışmış, özgür Kurdistan’da Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlama amacında olmuş ve bunu yaşamının merkezine yerleştirmiştir. Avent yoldaşımızın coşkusu yaşamda çok belirgin olup, morali coşkusu ve heyecanı her zaman en üst düzeyde olmuştur. Ülkesine ve halkına karşı kendisini hep borçlu hissetmiş ve yaptıklarını hiçbir zaman yeterli görmemiştir. Daha fazla ve daha güçlü bir katılım hedefi olan Avent yoldaşımız, bu temelde Hêzên Taybet’e dahil olmuş, devrimci görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyi esas almıştır. Hêzên Taybet’e dahil olduğu ilk andan itibaren aktif bir şekilde çalışmalara katılmıştır. Görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan Avent yoldaşımız özgür kadın kimliğinin bilincinde olmuş ve bu kimliği güçlendirme çabasını sürekli yükseltmeyi yaşamında güçlü bir şekilde pratikleştirmiştir.
Kutsal Kurdistan’ın sömürge konumu Avent yoldaşımızda müthiş öfkeye sebep olmuştur. Fiziki, siyasi ve kültürel anlamda soykırım tehdidi altında olmanın ne anlama geldiğini çok iyi bilen yoldaşımız, bu soykırıma karşı sömürgecilerden intikam alacağının yeminini her zaman tekrarlamıştır. Düşman saldırısına karşı her zaman kendini hazırlamıştır. Sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırıları karşısında her zaman en önde yer almak istemiş, ısrarıyla bu hedefine ulaşmış ve işgalcilere ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan olmuştur. Faşist zihniyete karşı tavrı çok net olan Avent yoldaşımız “Zap’a giriş olur ama çıkış olmaz.” diyerek kararlı ve cesur duruşunu bir kez daha göstermiş ve Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’nin öncü militanlarından olmuştur. Birçok eylemde yer alarak Direniş Alanları’nı işgalcilere dar eden Avent yoldaşımız, zengin gerilla taktiklerini ustaca kullanarak işgalcilere ağır darbeler vurulmasını sağlamıştır.
Devrimci yaşamı boyunca PKK ve PAJK çizgisinde tereddütsüz yürüyen, Zîlan çizgisini esas alarak hem yaşamında hem savaşında fedaileşerek Önder Apo’ya layık bir militan olmayı başaran Avent yoldaşımızın mücadelesini zaferle taçlandıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Halkımıza karşı soykırım ve imha siyasetin en yoğun yaşandığı, Kürt ve Kurdistan gerçekliğinin yok oluşun eşiğine getirildiği bir dönemde Önder Apo öncülüğünde ortaya çıkan partimiz PKK, ezilen halkımız özgürlük umudunu yeniden dirilmiştir. Mêrdin kentimiz, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin halkımızla bütünleşerek kitleselleştiği ve serhildan kültürünün yaratıldığı merkezlerden olmuştur. Tolhildan yoldaşımız, yurtsever çizgiye olan bağlılığını bütün saldırı ve baskılara rağmen kaybetmeyen ve direniş kültürünün güçlü yaşandığı Mêrdîn, Kerboran’dan sömürgeci Türk devletinin baskıları sonucu İstanbul’a göç etmek zorunda bırakılan yurtsever bir ailemizde doğup büyümüştür. Yoldaşımız, Kürtler için asimilasyon merkezlerine dönüştürülen Türk metropollerinde yaşamasına rağmen ailesinden aldığı yurtsever bilinç ve kültürü hiçbir zaman kaybetmemiştir. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında şehitleri ve katılımları olan bir aile çevresinde yetişmesi yoldaşımızın erken yaşlardan itibaren Partimizi tanımasını ve yakından takip etmesini sağlamıştır. Sömürgeci Türk devletinin halkımıza karşı geliştirdiği saldırıları ve soykırım politikalarını asla kabul etmeyen yoldaşımız, mücadele arayışı içerisine girmiştir.
2015 yılında Avrupa’da gençlik çalışmalarına katılan Tolhildan yoldaşımız Önder Apo felsefesini ve PKK’nin mücadele çizgisinin tanıdıkça daha fazla direniş içerisinde olmak istemiş ve 2017 yılında mücadele saflarına katılmıştır. 2019 yılında kadar Avrupa başta olmak üzere birçok alandan çalışma yürütmüş ve onlarca Kürt gencinin gerçek kimliğiyle buluşup direniş saflarına katılmasında emek sahibi olmuştur. Direniş çizgisini ve mücadeleye katılımını sürekli arttıran yoldaşımız, Önder Apo üzerindeki ağır tecridi kırmak ve faşist Türk devletinin yoğun saldırılarına cevap olmak için Kurdistan dağlarına ulaşmış ve yürütülen tarihi mücadeleye dahil olmuştur.
Genç, dinamik ve yaşam dolu enerjisiyle Kurdistan dağlarına ve gerilla yaşamına hızla uyum sağlayan yoldaşımız hem askeri hem ideolojik alanda kendisinde büyük gelişme zemini oluşturmuştur. Aldığı askeri eğitimlerle uzman bir gerillaya dönüşen ve tecrübesini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştiren Tolhildan yoldaşımız, güçlü katılımı ve Parti çizgisine olan bağlılığıyla örnek bir pratik sahibi olmuştur. Sömürgecilerin Kürt ve Kurdistan’a dair her şeyi yok etmek istedikleri bir dönemde daha fazla mücadele ederek cevap olunabileceğini çok iyi bilen Tolhildan yoldaşımız, Hêzen Taybet’e katılmış ve fedaileşerek mücadelesini yükseltme kararlığına ulaşmıştır. Kendisini Önderlik çizgisinde derinleştirmeyi esas alan yoldaşımız, aldığı bütün görev ve sorumlulukları başarıyla sonuçlandırmasını bilmiştir. Şehitler çizgisine büyük bir bağla bağlı olan yoldaşımız, onların geride bıraktığı kutsal mücadelemizi ve yarattığı değerleri koruyarak büyütme çabası içerisinde olmuştur. Kendisini yaşamın her alanında sorumlu gören Tolhildan yoldaşımız, yoldaşlarını da geliştirmeyi esas almış, Partimizin zafer çizgisinin militanı olmanın sürekli çabası içinde olmuştur. Kararlı ve iddialı bir duruşun sahibi olarak her zaman en önde işgalcilere karşı savaşmayı temel hedefi haline getirmiş ve Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’nde üzerine düşen görevleri üstün bir başarıyla yerine getirmiştir. Birçok gerilla taktiğinde uzmanlaşarak yaratıcı bir şekilde savaş pratiğine yansıtan Tolhildan yoldaşımız, yeni dönem gerillacılık ihtiyaçlarını karşılayan fedai bir militan ve zafer ruhuna sahip bir komutan adayı olmuştur.
Şehitler çizgisinin sadık bir takipçisi olarak fedaileşen, nefes aldığı her an’ı mücadeleye adayan Tolhildan yoldaşımız, faşist Türk ordusunun işgal saldırıları karşısında en ön safta yerini alarak işgalcilere ağır darbeler vurmuştur. Ardında fedailere yaraşır bir yaşam ve mücadele mirası bırakan Tolhildan yoldaşımızın mücadelesini zaferle taçlandıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Dilsoz yoldaşımız Kurdistan’da yurtseverliğin, Kürt kültür ve ulusal özelliklerine bağlılığın en derinlikli yaşandığı Efrîn’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin bu özelliklerinden dolayı Dilsoz yoldaşımız da daha küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne aşina olmuştur. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmeye başladığı yıllarda gençlik dönemlerinin başında olan Dilsoz yoldaşımız yaşadığı çevrede yaşanmakta olan değişimleri seziyor, anlamaya çalışıyordu. Devrimin toplumumuzda yarattığı olumlu etki gün geçtikçe Dilsoz yoldaşımızın yaşamında da görülmeye başlanmıştır. BAAS Rejimi’nin etkili olduğu dönemlerde halkımıza yapılan ağır baskı ve işkencelere tanıklık ettikten sonra Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle özgürlük hissinin tadını almış, bu özgürlük zamanlarının tüm halkımız için kalıcı olması için mücadele edilmesi gerektiğinin bilincine varmıştır. Yaratılan bu özgürlük ortamının şehitlerimizin değerli emekleri ve canları pahasına geliştiğinin farkındalığıyla kendisinin de bir Kürt genci olarak mücadele saflarında yer alması gerektiğine inanmıştır. Fakat yaşının askeri çalışmalar için genç olmasından dolayı ilk olarak bu isteği gerçekleşmemiştir. 2018 yılında sömürgeci Türk devletinin Efrîn’e yönelik başlattığı işgal saldırısında halkımıza karşı katliamlar yapması ve halkımızı göçe zorlaması Dilsoz yoldaşımızı derinden etkilemiş ve mutlaka halkımızın intikamının alınması gerektiğini düşünmüştür. 2018 yılında mücadele saflarına katılan Dilsoz yoldaşımız aldığı eğitimlerle yetkin bir savaşçı olmuştur. Kısa bir sürede gelişkin zeka düzeyi yoldaşları tarafından fark edilmiş, günümüzde kullanılan savaş tekniğinin düşmana karşı kullanılması için eğitim çalışmalarına alınmıştır. Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra düşmanın Girê Sipî ve Serêkaniyê’ye yönelik başlattığı işgal saldırılara karşı birçok eylem gerçekleştirerek genç bir militan olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmek istemiştir. Yüzü her zaman özgürlük dağlarında olan Dilsoz yoldaşımız yaşanan savaştan sonra gerilla saflarına katılma kararı almış ve ancak gerilla savaş tarzıyla düşmanın yenilebileceğine inanmıştır.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra gördüğü Yeni Savaşçılar eğitimi sırasında kıvrak zekası sayesinde anlatılanları hemen anlayarak pratiğe geçirebilmiştir. Bundan dolayı kısa sürede büyük bir gelişme sağlayarak başarılı bir savaşçı ve gelecek vadeden bir komutan adayı olmuştur. Eğitimden sonra tim komutanı olarak Avaşîn alanına geçen Dilsoz yoldaşımız burada ilk olarak Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesinin sembol komutanlarından Serhed Giravî ve Şerzan Qaşûrî yoldaşlarla tanışmış, ilk pratik tecrübelerini bu değerli yoldaşlarımızdan almıştır. Bu yoldaşların yaşamdaki moralli duruşlarından ve katılımlarından etkilenen Dilsoz yoldaşımız, Serhed ve Şerzan yoldaşlarımızı kendisine örnek almıştır. Kısa bir süre sonra Zap alanına geçen Dilsoz yoldaşımız burada Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmak için öneride bulunmuş ve önerisi kabul edilmiştir.
Hêzên Taybet çalışmaları sırasında yüreği her zaman Avaşîn ve Zap alanında gelişen destansı direnişle birlikte atmış, tanıdığı birçok yoldaşının şehadeti karşısında düşmana daha fazla öfkelenmiş, bu şehadetlerden aldığı güçle pratik çalışmalara daha fazla sarılmıştır. Şehadet gerçekliğine en iyi cevabın mücadeleyi büyütmek olduğunu iyi bilen Dilsoz yoldaşımız kendisini hem ruhsal anlamda hem de askeri anlamda her geçen gün geliştirmiştir. Gelişebilecek olası bir düşman saldırısına karşı her zaman tetikte beklenilmesi gerektiğini düşünmüş, tüm çalışmalarını bu eksende sürdürmüştür.
14 Nisan 2022 günü başlayan işgal saldırılarının Zap’ın batısına yayıldığı dönemlerde Girê Cûdî Direniş Alanı’nda bulunan Dilsoz yoldaşımız düşmanı ilk karşılayan timlerin içerisinde yer almıştır. Düşmanın direniş alanına indirme yapmak istediği her teşebbüste Dilsoz ve beraberindeki yoldaşlarımız düşmana etkili darbeler vurarak bu işgal saldırısının bedelsiz gerçekleşmeyeceğini her defasında işgalcilere göstermişleridir. Hareketli tim savaşının etkili bir şekilde gelişmesi için büyük bir fedakarlık gösteren Dilsoz yoldaşımız her zaman Serhed Giravî ve Şerzan Qaşûrî şahsında tüm şehitlerimize layık olabilmenin sorumluluğu ile hareket etmiş ve katılımını da fedailik ölçülerinde geliştirmiştir. 1 Haziran günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan Dilsoz yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadeleyi yoldaşları olarak ona layık olmanın bilinci ve sorumluluğuyla başarıya taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
Cenga Xabûr Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesinin öncü fedai savaşçıları Göksu, Avent, Tolhildan ve Dilsoz yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, bu fedai yoldaşlarımızın bizlere devrettiği mücadelelerini daha fazla büyütecek ve anılarını daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yapacağız.”