HPG, Komutan Ekin Reşit’i saygıyla andı
Şehit düşen Komutan Ekin Reşit’i saygıyla anan HPG, “Ekin yoldaşımız, destansı mücadelesi hikayesi her zaman mücadelemizde yaşayacak ve direnişimizde ilham kaynağı olacaktır” dedi.
Şehit düşen Komutan Ekin Reşit’i saygıyla anan HPG, “Ekin yoldaşımız, destansı mücadelesi hikayesi her zaman mücadelemizde yaşayacak ve direnişimizde ilham kaynağı olacaktır” dedi.
HPG Basın İrtibat Merkezi açıklamasında şunlar belirtildi:
“Kurdistan Özgürlük Mücadelesi asimilasyon, inkar ve imha saldırılarına maruz kalan halkımızın özgür gelecek umudunu yeniden yaratarak soykırım politikalarını boşa düşürmüştür. Kürt halkının yiğit evlatları sömürgeci faşist Türk devletinin saldırılarına karşı fedaice direnerek yürüttükleri mücadeleyle tarih yazmışlardır. Ekin yoldaşımız da en ön cephede yer alarak faşist Türk ordusuna ağır darbeler vurmuş ve destanlaşan gerilla mücadelemizin öncü komutanlarından olmuştur. 2016 yılında şehadete ulaşan ve ardında güçlü bir mücadele mirası bırakan Ekin yoldaşımızı şehadet yıl dönümünde saygıyla anıyor, başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Ekin yoldaşımızın anısı zafere yürüyen mücadelemizde her zaman önümüzü aydınlatacaktır.
Ekin Reşit yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Ekin Reşit |
Kurdistan’da işgalciler her dönem kendi sömürü sistemlerini hakim kılmak için halkımızın örgütlü gücünü işbirlikçi ve hain kesimlerle beraber bastırarak halkımızı katliamdan geçirmiştir. Tüm katliamlara, baskılara ve asimilasyon uygulamalarına rağmen, Kürt halkı direnişten ve toplumsal değerlerinden vazgeçmemiştir. Önder Apo’nun çıkışıyla Kurdistan Özgürlük Mücadelesi yeni bir evreye girmiş ve mutlak zafer yürüyüşünü başlatmıştır. Yarım asırdır süren direniş devrim içinde devrim gerçekleştirmiştir. Yok olmanın eşiğinde olan bir halk gerçekliği, bugün dünyanın tüm insani değerlerini temsil eden ve tüm ezilen halklara umut kaynağı olan bir paradigmayla tarih sahnesinde yerini almıştır. Yaratılan bu onurlu mücadele tarihi şüphesiz kahraman şehitlerimizin sonsuz emeği ve halkımızın sarsılmaz onurlu duruşu ve özgürlük mücadelesine olan emsalsiz emeği sayesinde olmuştur.
Tarihin boyunca Botan halkımız, Kurdistan’da yurtseverliğin ve değerlerine bağlılığın sembolü olmuştur. Kürt halkının hakları için mücadele eden tüm hareketlerde yer almış ve hiçbir zaman bedel ödemekten geri durmamışlardır. Önder Apo’nun çıkışıyla ve PKK’nin gerilla mücadelesine başlamasıyla beraber Botan halkımızın yiğit evlatları akın akın direniş saflarında yer alarak ve her türlü desteği sağlayarak gerilla mücadelemizi sahiplenmişlerdir. Ölümsüz komutanımız Egîd komutasında soykırımcı düşmana sıkılan ilk kurşun Botan halkımızın büyük emekleri ve desteğiyle mümkün olmuştur. Bundan dolayı Botan halkımız her zaman soykırımcı Türk devletinin hedefinde olmuş, her türlü baskı, şiddet, sürgün ve soykırım uygulamalarına maruz bırakılmıştır. Şanlı 15 Ağustos Atılımı’ndan sonra faşist soykırımcı Türk devletinin Dihê halkımıza uyguladığı köy yakma ve göçertme politikaları sonucu yüzbinlerce insanımız metropollere göç etmek zorunda kalmıştır. Ancak halkımız kadim bir çınar ağacı gibi hiçbir zaman kültüründen ve değerlerinden vazgeçmeyerek tüm baskılara rağmen mücadeleye devam etmiştir.
Ekin yoldaşımızın ailesi de bu uygulamaların sonucu metropollere göç etmek zorunda kalan yurtsever bir ailedir. Bu değerli ailemiz mücadelemizin başından itibaren kopmaz ve samimi bir bağlılık ile özgürlük mücadelemizi sahiplenmiştir. Böylesi yurtsever bir aile ve çevrede doğup büyüyen Ekin yoldaşımız, daha küçük yaşta Önder Apo ve partimiz PKK ile tanışmış ve gençlik yıllarında serhildanlar içinde yer alarak bir serhildan kuşağı olarak şekillenmişleridir. Önder Apo’nun felsefesinde derinleştikçe, özgürlük tutkusu ve şehitlere olan bağlılığı sarsılmaz hale gelmiştir. Abisi Reşit–Mesut Erbey yoldaşımızın gerilla saflarına katılması Ekin yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Bu etkilenme ile birlikte 1990’lı yıllarda giderek büyüyen Partimizin kadın ordulaşmasında yer alma istemi ve şehitlere olan bağlılığıyla 2001 yılında gerilla saflarında katılmıştır.
Gerilla saflarında Ekin yoldaşımızın dikkatini ilk olarak Apocu militanların yoldaşlık ilişkileri ve paylaşıma dayalı komünal yaşam tarzları çekmiştir. PKK’deki yoldaşlık ilişkilerinin birbirini geliştirme ve büyütme esası üzerinde olduğunu anladıkça kendisi de yoldaşlarına iyi bir yoldaş olmak için emek vermiş, çaba harcamış; samimi, dürüst kişiliği ve hesapsız yoldaşlığı ile tüm arkadaşlarının yüreğinde yer edinmesini başarmıştır. Mücadelemizin en zorlu zamanlarında yoldaşlığa verdiği paha biçilmez değer ve şehit yoldaşlarımıza olan bağlılığı ile ayakta durmasını başarmış, günden güne kendisini geliştirerek yetkin bir kadın gerilla olmuştur. Yine içerisinde yer aldığı ve binlerce şehidin emsalsiz çaba ve emekleriyle yarattığı PKK yaşamını anlamlı bir yaşam olarak değerlendirmiş ve aynı zamanda bir özgürlük arayışı olduğunu ifade etmiştir. Bunun için Ekin yoldaşımız yaşamın her anına anlam yüklemiş, an’ı dolu dolu ve özgürlüğe ulaşma temelinde yaşamıştır. Kendisini halkımızın ve Önderliğimizin fiziki özgürlüğünden sorumlu gören Ekin yoldaşımız her ne kadar mücadelesiyle örnek bir militan olmuşsa da bunu hiçbir zaman yeterli görmemiştir. Başarı ölçüsü olarak Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü esas almış, mücadelenin de bu amaç doğrultusunda sürekli büyütülmesi gerektiğine inanmıştır. Bu amaçla bir süre Hêzên Taybet çalışmaları içerisinde yer almış, fedaice katılımı yaşamının her anında gerçekleştirmeyi esas almıştır. Yine sömürgeci Türk devletinin halkımıza yönelik baskı ve katliamlarının hesabını sormak ve halkımıza yaşatılan soykırım saldırılarının intikamını almak için Bakurê Kurdistan’a geçmiş, burada soykırımcı Türk devletine karşı yürütülen amansız mücadelede önemli katkıları olmuştur. Abisi Reşit–Mesut Erbey yoldaşımızın 2007 yılına şehadete ulaşması her ne kadar Ekin yoldaşımız için zorlayıcı olmuşsa da bu şehadeti kendisi için daha fazla mücadele etme gerekçesi yapmış, şehitler gerçekliğinden güç alarak daha fazla mücadele etmenin arayışında olmuştur. Qendîl’den Dêrsîm’e kadar uzanan uzun gerillacılık yürüyüşünden sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen Ekin yoldaşımız Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitime başlamış, var olan askeri tecrübelerini güçlü bir komutanlık eğitimi ile bütünleştirerek sürece cevap olabilecek öncü bir komutan olmuştur. Kadın Özgürlük İdeolojisi ve Zîlan çizgisi karşısında kendisini her zaman sorgulayan Ekin yoldaşımız, Önderliğimizin perspektifleri temelinde özgür bir kadın olmak için sürekli mücadele etmiş, bu mücadelesinde yaptığı derinlikli yoğunlaşmalarla özgür kadın özelliklerini kişiliğinde yaratmayı başarmıştır.
Aldığı komutanlık eğitimleri ve yoldaşlarından aldığı manevi güçle 2014 yılında Avaşîn alanına geçen Ekin yoldaşımız, burada cephe komutanlığı görevini üstlenmiştir. Bir YJA Star komutanı olarak görevini en iyi bir şekilde yapmak isteyen Ekin yoldaşımız, kendisini ve yoldaşlarını olası bir savaş durumu için sürekli hazırda tutmuştur. Düşmanın 2015 yılından itibaren başlattığı saldırılara karşı Avaşîn alanında bir eylem gerçekleştirerek dönem görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmeye çalışmıştır. 2016 yılında düşmanın gerçekleştirdiği kapsamlı saldırılarda yoldaşları ile birlikte aynı mevzilerde savaşan Ekin yoldaşımız düşmana karşı göğüs göğüse savaşarak ölümsüzler kervanına katılmıştır.
15 yıllık gerilla yaşamında Kurdistan dağlarının adeta her karışında mücadele yürüten Ekin yoldaşımız Zagroslardan Dersîm’e kadar büyük bir emek, çelikten bir irade ve sarsılmaz bir kararlılıkla direniş cephesinde yer almıştır. Botan’ın asi ve her türlü zulme karşı isyankar kişiliğini kendisinde somutlaştırmış ve Önder Apo’nun ideolojisinde derinleşerek YJA Star’ın öncü bir komutanı olmuştur. Mücadele hayatını büyük bir sabırla örgütleyerek, etrafındaki yoldaşlarını eğitmiş ve tüm zorlukların üstesinden gelmiştir. Ekin yoldaşımız, destansı mücadelesi hikayesi her zaman mücadelemizde yaşayacak ve direnişimizde ilham kaynağı olacaktır.”