Soykırımcı Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na yönelik işgal saldırıları devam ediyor. Her türlü saldırıya karşı gerillanın direnişi karşısında çaresiz kalan faşist Türk ordusu, kimyasal silahlara sarılarak gerillayı yenilgiye uğratacağını sandı. Hala devam eden savaşta soykırımcı Türk devleti, gerillaların görkemli direnişi karşısında her gün yeni bir bozgun yaşıyor.
Bazen Zagrosê devrimci hamlesinde yer alan HPG gerillalarından Argeş Amed, savaşın ayrıntılarını ANF’ye değerlendirdi. Argeş Amed, Türk ordusunun gerçekliğini ve gerillanın direniş destanını şöyle değerlendirdi: “Bazên Zagrosê hamlesinde yer alıyorum. Bir özgürlük savaşçısı olarak bu savaşın içinde yer almak gurur vericidir. Öncelikle bilinmelidir ki Medya Savunma Alanları'nda yürütülen savaş sadece Türk devletinin yürüttüğü bir savaş değil, tüm hegemon güçlerin desteğini arkasına alarak yürüttüğü bir savaştır.
Bazên Zagrose devrimci hamlesinde yaşanan saldırılar, sıradan saldırılar değildir. Gerillaya karşı her türlü yasaklı silahlar kullanılıyor. Bu kimyasal silahlara karşı güçlü bir irade var. Bir gerilla olarak bu savaşın içerisinde yer almak ve bu düşmana karşı savaşmak başlı başına bir tarihtir. Türk devleti gerillanın iradesi karşısında yenik düştü. Onun için, şu an Medya Savunma Alanları'nda kimyasal silahlarla sonuç almak istiyor. Her ne kadar uluslararası güçler tarafından kullanımı yasak olarak bilinse de, açığa çıkan pratikte bu gerçekliğin gerilla güçleri için geçerli olmadığı somut bir şekilde görülmektedir. Sadece dört gün içerisinde yüzlerce kez Şehit Botan savaş mevzisi kimyasal gazlar ve patlayıcılarla vuruldu. Bu Türk devletinin zorlanmalarının ve gerilla güçlerine karşı yenilgiye uğradığının en büyük göstergesidir. Kimyasal silahlarla sonuca gitmek istiyorlar. 2021 yılının başında Siyanê, Werxelê ve Zendura direnişleri, direnişin nasıl gelişmesi gerektiğini bizlere gösterdi.”
DİRENİŞİMİZ DEVAM EDECEK
Türk devletinin saldırılarına karşı gerilla direnişinin devam edeceğini vurgulayan HPG’li savaşçı Argeş Amed, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Gerilla her ne kadar bu yasaklı gazların kullanımını belgelemiş olsa da hala herhangi bir şey yapılmış değil. Buna rağmen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) herhangi bir girişimde bulunmadı. Çünkü bu sadece Türk devletinin değil, tüm uluslararası devletlerin ortaklığı ile kullanım izni verilmiş olan silahlardır. Bu uygulanan genel bir konsepttir. Buna karşı gerillanın direnişi her zaman devam edecektir.
Türk devleti elindeki tekniğine güvenerek gerillanın bulunduğu alanları denetimi altına almak istiyor. Fakat bunun hayalden öteye olamayacağı biliniyor. Yaşadıkları kayıplar, Türk ordusunun yenilgisinin yakın olduğu anlamına gelmektedir. Her ne kadar Türk medyası bu kayıpları gizlemeye çalışsa da Türkiye’ye giden cenazeler bilinmektedir. Faşist Türk ordusu gerillaya karşı yenilmiştir. Çünkü gerillanın uğruna inanarak savaştığı bir ideolojisi ve sağlam bir iradesi var. Biliyoruz, mutlak zafer bizim olacak, biz kazanacağız. Şehit düşen yoldaşlarımızdan devraldığımız bayrağı zirvelere ulaştırmak boynumuzun borcudur. Bu uğurda kanımızın son damlasına kadar tereddütsüzce savaşacağız.”