HPG şehit düşen 4 gerillanın kimliklerini açıkladı

Şehit düşen 4 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, "Militanca duruşlarından savaştaki fedaice katılımlarına kadar her zaman öncü olmayı başaran bu değerli yoldaşlarımızın izinden yürümek ve anılarını yaşatmak en temel görevimiz olacaktır” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit düşen gerillalara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Sömürgeci Türk devletinin işgal saldırılarının başladığı ilk günlerden itibaren Direniş Alanları’ndaki yoldaşlarına destek olmak için sürekli eylem halinde olan Şevîn, Arîn, Suphi ve Çekdar yoldaşlarımız, hareketli tim tarzının en yetkin uygulayıcılarından olmuşlardır. İşgal saldırılarının başladığı ilk andan itibaren mevzilerine koşan, düşmana ilk mermiyi sıkan ve ilk darbeyi vuran yoldaşlarımızdan olan fedai ruhun taşıyıcıları Şevîn, Arîn, Suphi ve Çekdar yoldaşlarımız farklı tarihlerde şehadete ulaşarak şehitler kervanına katılmıştır.

Yaşamlarındaki militanca duruşlarından savaştaki fedaice katılımlarına kadar her zaman öncü olmayı başaran bu değerli yoldaşlarımızın izinden yürümek ve anılarını yaşatmak en temel görevimiz olacaktır.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Şevîn Çekdar
Adı Soyadı: Şeyda Eren
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Suphiye – Ömer
Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Eylül 2022 / Metîna

 

Kod Adı: Arîn Armanc
Adı Soyadı: Mizgîn Eren
Doğum Yeri: Aydın
Anne – Baba Adı: Yıldız – Emin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 30 Haziran 2022 / Metîna

 

Kod Adı: Suphi Tolhildan
Adı Soyadı: Yılmaz Beşaltı
Doğum Yeri: Adana
Anne – Baba Adı: Naime – Nasır
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Temmuz 2022 / Metîna

 

Kod Adı: Çekdar Canfeda Med
Adı Soyadı: Enver Çelik
Doğum Yeri: Adana
Anne – Baba Adı: Fatim – Mahir
Şehadet Tarihi ve Yeri: 12 Ağustos 2022 / Metîna

 

ŞEVÎN ÇEKDAR

Şevîn yoldaşımız kültürü, baş eğmeyen duruşu ve özgür yaşamdaki ısrarı ile her zaman Kurdistan’ın en önemli merkezlerinden olan Cizîra Botan’da yurtsever bir ailede doğmuş ve büyümüştür. Tarihin hiçbir döneminde zalimlere boyun eğmeyen Cizîra Botan halkımız bu özelliğiyle Kurdistan yurtseverliğinin en önemli merkezi olmuştur. Özgür yaşam uğruna büyük bedeller vermekten çekinmeyen Cizîr halkımız bu onurlu duruşundan dolayı her zaman işgalcilerin en vahşi saldırılarına ve katliamlarına maruz kalmıştır. Daha çocuk yaşlarda gördüklerini hiçbir zaman unutmayacak olan Cizîra Botan’ın yiğit evlatlarından Şevîn yoldaşımız, unutmanın ihanet olduğunu çok erken zamanlarda farkına varmıştır. Böylesine yurtsever bir gelenekten gelmesi, çocuk yaşlarda katliamlara, zulümlere ve işkencelere tanıklık etmesi Şevîn yoldaşımızın düşman gerçekliğini erkenden tanımasını sağlamıştır. Sömürgeci ve faşist Türk devletinin, kadınlar ve gençler özelinde Kürt halkına karşı uyguladığı soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı mücadele etmenin dışında hiçbir seçeneğin olmadığının farkına varmış ve Botan’ın boyun eğmeyen geleneğiyle mücadele arayışına girmiştir. Aktif bir biçimde devrimci gençlik çalışmalarında yer alan Şevîn yoldaşımız, kadın ve gençlere yönelik uygulanan bilinçsizleştirme ve düşürme saldırılarına karşı verilen mücadelede öncü rol oynamıştır. Etkin bir mücadele yürüten Şevîn yoldaşımız, çalışma yürüttüğü sırada düşmanın saldırısına uğramış ve ayağından yaralanmıştır. Düşmana daha etkili darbeler vurmak, tanık olduğu sömürgeci ve faşist Türk devletinin teslim olmayan her Kürt’e uyguladığı saldırılara karşı daha etkin mücadele vermek, gerilla saflarında şehit olan yakın akrabalarının intikamını almak için Kurdistan’daki işgalciliğe karşı en müthiş savaşı yürüten özgürlük gerillamıza katılım kararı vermiştir.

Şevîn yoldaşımız 2015 yılında Amed’te . büyük bir heyecanla gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına katıldıktan sonra Şevîn yoldaşımız özgür Kurdistan dağlarında gördüğü her şeyden heyecan duymuştur. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Şevîn yoldaşımız temel devre eğitimlerini başarıyla tamamladıktan sonra pratik çalışmalara katılmıştır. Birçok farklı bölgede pratik yürüten Şevîn yoldaşımız, aldığı her görev ve sorumluluğu başarıyla sonuçlandırmak için çaba göstermiştir. Gittiği her alanda hesapsız katılımı ile yoldaşları tarafından sevilen ve sayılan bir yoldaş olmayı başarmıştır. Şevîn yoldaşımız, Önder Apo ve PKK’yi tanımanın kendisine büyük kazanımlar sağladığını, kendi özüne dönmesine ve kendisini tanıma fırsatı verdiğini belirtmiştir. Şevîn yoldaşımız her zaman Önder Apo’nun Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni anlamanın çabası içerisinde olmuştur. Zîlanlardan, Berîtanlardan ve daha birçok şehit yoldaşlarımızdan miras kalan özgür kadın çizgisini, yetkin bir YJA Star komutanı olarak sürdürme kararlılığı içerisinde olmuştur. Düşmana vurulabilecek en etkili darbenin gerillanın profesyonelleşmesiyle olabileceğini gören Şevîn yoldaşımız, yeni dönem gerilla tarz ve taktiğini anlama ve uygulama noktasında eksikliklerinin olduğunu görerek profesyonelleşme eğitimi almıştır. Aldığı eğitimleri başarıyla tamamlayan Şevîn yoldaşımız yetkin bir YJA Star komutanı olarak pratiğe geçmiştir.

Metîna alanında yapılan ve düşmana yeni dönem gerilla taktikleriyle büyük darbeler vurulan birçok eylemde en ön saflarda yer alan Şevîn yoldaşımız, Cizîra Botan’dan aldığı mücadele geleneğini daha da büyüterek biz yoldaşlarına büyük bir mücadele mirası bırakmıştır. Yoldaşları olarak, Şevîn yoldaşımızın bıraktığı bu mirası geliştirme sözünü yeniliyoruz. Şevîn yoldaşımızın yaşamdaki ve savaştaki sadeliği, kararlılığı ve duruşu biz yoldaşları için yaşamı ve savaşı geliştirmenin gerekçesi olacaktır.

 

ARÎN ARMANC

Arîn yoldaşımız aslen Tetwan’lı bir ailenin ferdi olarak Aydın’da doğmuştur. Özgürlük mücadelemizin Bakurê Kurdistan’da gelişmesi ile birlikte Garzan halkımız da gerilla ile tanışmış ve gerillanın halkımızın özgürlüğü için yaptığı fedakarlıklardan derinden etkilenmiştir. Arîn yoldaşımızın ailesi de Garzan alanının efsanevi komutanlarından Hozan Mizgîn (Gurbet Aydın) yoldaşın mücadelesinden etkilenerek Arîn yoldaşımızın ismini Mizgîn yapmıştır. Arîn yoldaşımız Mizgîn yoldaşın kahramanlık hikayeleri ile büyümüş ve düşmana karşı geliştirdiği militanca duruştan derinden etkilenmiştir. Arîn yoldaşımız her ne kadar Kurdistan’dan uzakta büyümüş olsa yüreği her zaman halkımızla birlikte atmıştır. Düşmanın halkımıza karşı geliştirdiği saldırıları derinden hissetmiş, her geçen gün düşmana olan öfkesi daha da artmıştır. Düşmanın özellikle 2015 yılından itibaren halkımıza karşı birçok katliam gerçekleştirmesi Arîn yoldaşımızı mücadele saflarındaki yerini almasına vesile olmuştur. Özyönetim Direnişi sürecinde halkımızın düşman zulmüne karşı geliştirdiği tarihi direniş karşısında bir Kürt kadını olarak kayıtsız kalmaması gerektiğine karar vermiş ve 2016 yılında akrabası olan Arîn (Tülay Eren) arkadaşla birlikte mücadele saflarına katılmıştır.

İlk olarak Gever alanında halkımızla birlikte işgalcilere karşı savaşan Arîn yoldaşımız, burada savaş koşullarında gerillacılığı öğrenmiş ve yaptığı başarılı pratikle bu avantajı en iyi şekilde değerlendirmiştir. Gever’deki direniş sürecinde akrabası Arîn (Tülay Eren) yoldaşın şehadeti Arîn yoldaşımızı derinden etkilemiş ve mücadelesini daha fazla büyüterek şehadetlere cevap olabileceğinin bilincine varmıştır. Bu temelde Gever alanından Medya Savunma Alanları’na geçen Arîn yoldaşımız, bir süre Komalên Ciwan çalışmalarına katılmıştır. Daha sonra Garê alanında yeni savaşçılar eğitimi aldıktan sonra yine aynı alanda çalışmalara dahil olmuştur. Yaklaşık 3 yıl boyunca Garê alanında pratik yürüten Arîn yoldaşımız, bu süreç içerisinde kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirmiş ve Demokratik Modernite Gerillacılığında derinleştirmiştir. Yeni dönem gerillacılığında profesyonelleşmenin önemini çok iyi özümseyen Arîn yoldaşımız, bu çerçevede akademik düzeyde uzmanlaşma eğitimleri almış ve aldığı eğitimlerle askeri anlamda daha fazla güçlendiğini hissetmiştir.  Özellikle bir Kürt kadını olarak Önder Apo’nun Kadın Kurtuluş İdeolojisini özümsemek için yoğun bir çabanın içerisinden olmuştur. Önderliğimizin kadın özgürlüğüne dair çözümlemeleri çerçevesinde kişiliğinde önemli değişimler yaratmış ve özgür bir kadın olmaya emin adımlarla ilerlemiştir. Yoldaşlık ilişkilerinde son derece samimi olan Arîn yoldaşımız, bu özelliğiyle tüm yoldaşlarını etkilemiştir. Bu nedenle yoldaşları tarafından her zaman sevilen ve sayılan bir yoldaş olmuştur. Sömürgeci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’ı işgal etme saldırıları çerçevesinde Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı kapsamlı saldırılara karşı kendisinin de yoldaşlarının yanında direniş cephelerinde olması gerektiğine inanan Arîn yoldaşımız bu çerçevede 2020 yılında Metîna alanına geçmiş ve direniş cephesindeki yerini almıştır.

İlk olarak düşmanın Heftanîn alanına dönük saldırıları sırasında Metîna alanında yapılan eylemlerin içerisindeki yerini alarak Heftanîn’deki yoldaşlarının direnişlerine cevap olmak ve onların yükünü hafifletmek istemiştir. Aynı şekilde 2021 yılında da düşmanın başta Avaşîn, Zap ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarına karşı da sürekli eylem içerisinde olmuş, özellikle Zendûra’daki tarihi direnişe daha fazla destek olmak için eşsiz bir fedakarlık örneği göstermiştir. Direniş mevzilerindeki yoldaşlarını hissetmesi Arîn yoldaşımızın mücadelesini daha fazla büyütmesini sağlamıştır. Savaştaki militanca duruşu ile tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan Arîn yoldaşımız, her geçen gün tecrübelerine daha fazla tecrübe eklemiş ve her zorlu koşul altında eylem gerçekleştirebilen bir gerilla olmayı başarmıştır. Bu özellikleri sayesinde tüm yoldaşlarınca aranan ve birlikte çalışmak istenen bir yoldaş olmayı başarmıştır. Düşmanın 14 Nisan günü Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı saldırılara karşı da sürekli tetikte olan Arîn yoldaşımız daha çok Girê Hakkarî alanında konumlanmış ve düşmanın olası bir saldırısına karşı başta altyapı hazırlıkları olmak üzere birçok çalışmanın içerisinde aktif bir şekilde yer almıştır. Bu çalışmalardaki emeği ile savaş tünellerinin hazırlanmasında önemli katkıları olmuş ve tarihi Girê Hakkarî direnişinin örülmesinde önemli bir rolün sahibi olmuştur. Düşmanın Girê Hakkarî Direniş Alanı’na yönelik başlattığı saldırılara karşı da her zaman ki öncülük misyonuyla cevap veren Arîn yoldaşımız düşman saldırılarına karşı gerçekleştirilen ilk eylemlerde yerini almış ve tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmıştır. Bu çerçevede 30 Haziran günü düşmana karşı gerçekleştirilen bir eylemde fedai bir şekilde düşmanın üzerine yürüyen Arîn yoldaşımız, birçok düşman askerinin cezalandırıldığı başarılı bir eylemde son mermisine kadar düşmanla çatışmış ve şehadete ulaşmıştır. Yiğit bir Kürt kadını olarak kendinden önce halkımızın özgürlüğü için mücadele edip şehadete ulaşan binlerce yoldaşı gibi düşmana karşı taviz vermeyen duruşuyla kadın özgürlük çizgisinin en değerli militanlarından olan Arin yoldaşımızın özgürlük hayallerinin savaşçıları olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

 

SUPHİ TOLHILDAN

Suphi yoldaşımız aslen Suruç’lu bir ailenin ferdi olarak Adana’da doğmuştur. Ailesini yurtsever ve Kurdistani değerlere bağlı olmasından dolayı Suphi yoldaşımız da daha küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesini tanımış ve sempati duymuştur. Gençlik dönemlerinden itibaren devrim çalışmalarındaki yerini alan Suphi yoldaşımız uzun yıllar boyunca gençlik çalışmalarında yer almıştır. Gençlik çalışmalarındayken emeği ve fedakarlığı ile bulunduğu her alanda öncülük rolünü başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Kürt ve demokrat gençliğin Önderliğimizi ve Partimizi tanıması, mücadele saflarına akması için elinden geleni yapmıştır. Büyük bir adanma ile yer aldığı gençlik çalışmalarında daha çok bilinçlendirme ve örgütleme faaliyetleri yürütmüş fakat yeri geldiği zaman soykırımcı Türk devletine karşı eylemlerde de yer almıştır. Bu anlamda Adana alanında düşmana karşı gerçekleştirilen birçok gençlik serhildanına öncülük düzeyinde katılım sağlamıştır. Partimiz ve Önderlik ideolojisiyle tanıştıktan sonra yaşamdaki çelişkilerin daha fazla ayırdına varmış ve bu çelişkilerin aşılmasının da Önderlik felsefesiyle mümkün olduğunun bilincine varmıştır. Bunun için sürekli mücadele içinde olmuş, Önderlik felsefesinin toplum tarafından anlaşılması için ve yaşam bulması için eşsiz bir emeğin sahibi olmuştur. Türkiye devrimcileriyle ortak bir paydada buluşmasını başaran Suphi yoldaşımız sonradan ismini alacağı MLKP’li Suphi Şoreş yoldaşın Kobanê savaşında DAİŞ çetelerine karşı savaşıp şehadete ulaşması karşısında derinden etkilenmiştir. Suphi Şoreş yoldaşın mücadelesini sürdürüp silahını kaldırmak için gerilla saflarına katılma kararı alan Suphi yoldaşımız, bu temelde 2015 yılında Garzan’da gerilla saflarına katılmıştır.

Daha önceleri gençlik çalışmaları dolayısıyla örgütsel anlamda tecrübesi olan Suphi yoldaşımız, yaşamsal tecrübelerinden dolayı da gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlamakta zorluk yaşamamıştır. Her ne kadar daha önce de bazı gerilla arkadaşlarla birlikte çalışma yürütmüş olsa da dağda tanıştığı gerillalardan çok etkilenmiştir. Özellikle kadın yoldaşların tüm zorluklara rağmen büyük bir irade ile düşmana karşı savaş içerisinde olması ve yaşamda öncülük yapmaları Suphi yoldaşımızı mücadeleye daha aktif ve gönülden katılmasına neden olmuştur. Katılmadan önce kadının sistem içerisindeki durumu ile gerilla saflarında yer alan kadın yoldaşların öncülük düzeyindeki katılımlarını karşılaştırdığında Önderliğimizin ideolojisinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anlamıştır. Bunun için kendisini Önderlik felsefesinde daha fazla derinleştirmiş ve sistemin üzerinde yarattığı egemenlikçi özellikleri aşmaya başlamıştır. Bir süre Garzan alanında kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Suphi yoldaşımız, daha sonra DAİŞ çetelerinin Şengal’deki halkımıza saldırması ve katliamlar gerçekleştirmesi karşısında Şengal alanına geçmiştir. Şengal alanında çetelere karşı verilen savaşta büyük bir emek ve fedakarlıkla mücadele etmiştir. Cesareti ve yüksek morali ile tüm yoldaşlarına güç aşılayan Suphi yoldaşımız, yaşamdaki duruşuyla öncü bir komutan olmuştur. DAİŞ çetelerine karşı gerçekleştirilen birçok hamlede ve eylemde yer almış, her geçen gün savaş tecrübesini daha da artırmıştır. Suphi yoldaşımız Şengal’in çetelerden temizlenip özgürlüğüne kavuşturulmasından sonra görevini başarı ile tamamlamanın verdiği gururla tekrar özlemini duyduğu Kurdistan dağlarına dönmüştür. Şengal alanındaki savaş tecrübelerini bilimsel bir çerçeveye kavuşturmak ve tüm yoldaşlarıyla paylaşmak için askeri akademilerde eğitim almış, yeni dönemin gerilla taktiğinde kendisini derinleştirmiştir. Eğitim ortamındaki öncü militan duruşuyla tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Suphi yoldaşımız aynı zamanda emekçi, fedakar ve mütevazi yaşam tarzıyla da örnek bir Apocu militan olmuştur. Eğitimden sonra sürekli sıcak savaşın yaşandığı alanlara gitme önerisi yapmış ve bu önerilerinde ısrar ederek düşman saldırılarına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştur.

Bu temelde Metîna alanına geçen Suphi yoldaşımız, uzun bir süre Metîna alanında devrim çalışmalarına katılmıştır. Birçok farklı çalışmada yer alan Suphi yoldaşımız özellikle savaş tünellerinin hazırlanmasında önemli bir emeğin sahibi olmuştur. Yeni dönemin gerilla taktiğine olan inançla çalışmalara katılan Suphi yoldaşımız savaş tünellerinin gerilla mücadelemize yeni bir nitelik kazandıracağına yürekten inanmış ve bunu çalışmalarına da yansıtmıştır. Sömürgeci Türk ordusunun Başûrê Kurdistan’ı işgal etme girişimleri çerçevesinde geliştirdiği tüm saldırılara karşı cevap olmak isteyen Suphi yoldaşımız, özellikle düşmanın Metîna alanına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara en ön cephede karşılık vermiştir. Girê Hakkari Direniş Alanı’ndaki mevzilerde savaşa katılan Suphi yoldaşımız hem hareketli gerilla timlerinin içerisinde hem de savaş tünellerinde düşmana karşı savaşarak tarihi öncülük rolünü layıkıyla yerine getirmiştir. Her anını Önderliğimize ve şehit yoldaşlarımıza layık olmanın sorumluluğu ve bilinciyle geçirmiş, şehadet anı’na kadar bu duruşundan taviz vermemiştir. Suphi yoldaşımız 23 Temmuz günü yerel işbirlikçilerin de konumlandığı Girê Hakkarî’nin Çarçel alanına konumlanmak isteyen işgalci Türk devletine karşı gerçekleştirdiği eylem sırasında şehadete ulaşmıştır. Şehadete ulaştığı an’a kadar yaşamdaki duruşuyla tüm yoldaşlarına öncülük eden ve Apocu militanlığın eşsiz örneklerinden olan Suphi yoldaşımız şehadetiyle de tüm yoldaşları için daha fazla mücadele ve intikam gerekçesi olmuştur.

 

ÇEKDAR CANFEDA MED

Çekdar yoldaşımız Adana’nın Seyhan ilçesinde yurtsever bir aile ve çevrede doğmuş ve büyümüştür. Ailesi ve çevresinin yurtsever olmasından kaynaklı PKK’yi tanıma fırsatı bulan Çekdar yoldaşımızın yaşamı da daha çocukluğundan itibaren yurtseverlik ölçülerine bağlı olarak şekillenmiştir. Ailesinin ekonomik durumunun iyi olmamasından kaynaklı hem çalışıp hem okuyan Çekdar yoldaşımız ailesine maddi ve manevi anlamda destek olmuştur. Daha erken yaşlarda yaşamdaki sorumluluklarını yerine getiren ve hiçbir zorluktan kaçınmadan mücadele eden bir kişiliğin sahibi olmuştur. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Kürt halkına yönelik insanlık dışı saldırılarına yakından tanıklık eden Çekdar yoldaşımız, bu saldırılara bir yurtsever Kürt genci olarak karşı koymak için mücadele arayışlarına girmiştir. Bu dönemlerde gençlik çalışmalarında en ön saflarda yer alan Çekdar yoldaşımız, düşmanın kadın ve gençler şahsında toplumda yaratmak istediği tahribata karşı da aktif mücadele geliştirmiştir. Bu dönemlerde başarılı bir pratik geliştiren Çekdar yoldaşımız, birçok yoldaşına da öncülük etmiştir. Faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı saldırılarını her geçen gün daha da vahşileştirdiğini gören, buna hemen her gün tanıklık eden Çekdar yoldaşımız, cevap olmanın daha büyük mücadele gerektirdiğinin farkına varmıştır. Boyun eğmeyen her Kürt’e zindan ya da ölümü reva gören bu zihniyete karşı verilebilecek en büyük mücadelenin ve vurulacak en büyük darbenin Kurdistan’ın özgürlük dağlarında olduğunu gören Çekdar yoldaşımız, bir yandan da gerilla saflarında şehit olan amcasının silahını yerde bırakmamak ve intikamını almak için gerillaya katılım kararı vermiştir.

2019 yılında gerilla saflarına katılım yapan Çekdar yoldaşımız ailesinden aldığı yurtsever kültür, çalışmalarda kazandığı bilinç düzeyi ve mücadeleci kişiliği ile gerilla yaşamına zorlanmadan adapte olmuştur.  Çekdar yoldaşımız, katıldığı ilk günden itibaren emekçi kişiliği ile yoldaşları tarafından sevilen ve sayılan bir yoldaş olmayı başarmıştır. Aldığı yeni savaşçılar eğitimlerini iyi değerlendiren ve düşmana karşı kinini ve öfkesini bilince çıkaran Çekdar yoldaşımız pratiğe bu bilinçle çıkmıştır. Gerillaya katılmadan önceki yaşamında olduğu gibi gerillada da sorumluluk alan kişiliğini korumuş ve geliştirmiştir. Bu duruşuyla yoldaşları tarafından saygı gösterilen Çekdar yoldaşımız, aldığı her göreve bu sorumluluk bilinciyle yaklaşmış ve her zaman kesin başarı ilkesi için çalışmıştır. Kendi birikimini, ideolojik eğitimlerden aldığı güçle geliştiren Çekdar yoldaşımız okuduğu, öğrendiği ve yoğunlaştığı Önderlik Felsefesi’ni anlamaya çalışmış ve yaşamsallaştırmanın çabası içerisinde olmuştur. İdeolojik yönden kendini geliştirmeyle sınırlı kalmayan Çekdar yoldaşımız, askeri yönden de kendini geliştirmiş, profesyonel gerilla olma yolunda önemli beceriler geliştirmiştir. Teknik ve taktik anlamda kısa bir sürede gelişme kaydeden Çekdar yoldaşımız, öğrendiklerini yanındaki yoldaşlarıyla paylaşmaktan geri durmamış ve bundan büyük heyecan duymuştur. Çekdar yoldaşımız öğrenmekten ve öğretmekten büyük heyecan duyan bir katılımın sahibi olmuştur.

Çekdar yoldaşımız Metîna alanında düşman tekniğini boşa çıkaran yeni dönem gerilla tarz ve taktiğini pratikleştiren öncü yoldaşlarımızdan olmuştur. İşgalci TC devletinin başlattığı işgal operasyonlarında düşmana darbe vurulan birçok eylemde öncü rol oynamıştır. Yaşamdaki enerjisiyle yoldaşları tarafından her zaman aranan bir yoldaş olan Çekdar yoldaşımız katıldığı eylemlerde de bu enerjisini pratikleştirebilmiştir. Çekdar yoldaşımız hiçbir kaygı duymadan yaşamda ve savaşta fedaice bir duruş sergilemiştir. Biz yoldaşları Çekdar yoldaşımızın bıraktığı bu mirası daha da büyütme ve zafere ulaştırma sözümüzü yineliyoruz.

Mücadeleleriyle Metîna alanında işgalci Türk devletine karşı büyük bir savaşın zeminini oluşturan ve şehadetleriyle biz yoldaşlarına daha fazla mücadele etme talimatı veren Şevîn, Arîn, Suphi ve Çekdar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”