Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 2 yılı aşkın süredir tutsak bulunan ve durumunun ağırlaşması üzerine 23 Haziran’da Amed’de bulunan Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen 52 yaşındaki Bişar Yazıcı, tahliye edilmeyerek 8 Temmuz'da katledilmişti.

Yazıcı için Wan’ın Qelqelî (Özalp) ilçesine bağlı Ergalî Mahallesi’nde mevlit verildi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Yeşil Sol Parti Wan Milletvekili Gülderen Varlı, görevi gasp edilen Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı ve çok sayıda kişi mevlide katıldı.  

'SESSİZ KALIRSAK GÜNBEGÜN AZALIRIZ!'

Aileye başsağlığında bulunan HDP İl Eşbaşkanı Handan Karakoyun, “Zülüm, haksızlık ve tecrit karşısında sessiz kaldığımız müddetçe günbegün azalmaya devam edeceğiz. Evet, zulmün karşısında boyun eğmeyiz, geri adım atmayız ama sayımız azalacak. Sessizlik ölümdür. Sessizlik, zulüm ve baskının artmasına neden oluyor. İmralı’da 2 yıldan fazla bir süredir ağırlaştırılmış bir tecrit uygulanıyor. Tecrit, ekonomik ve siyasi krizlerin de kaynağıdır. Zulme karşı geçmişte nasıl direndiysek bugün de yine aynı direnişi göstermemiz gerekiyor. Artık bu tecrit bitsin” diye konuştu.

TUHAY-DER Wan Şube Eşbaşkanı Çetin Uyar ise cezaevlerinde yaşanan katliamları hatırlattı. Uyar, "Tutuklularımıza sahip çıkmalıyız. Eğer önderliğimize, tutuklularımıza sahip çıkmazsak tek tek hayatlarını kaybetmeye devam edecekler ya da ömür boyu zindanlarda kalacaklar. Bişar arkadaşın suçu kendi kimliğine, diline sahip çıkmasıydı. Bunun için sistem onu cezaevine attı. Bişar arkadaş gibi yüzlerce hasta tutuklu arkadaşımız var içerde. Bişar arkadaşımızı kurtaramadık bari diğer arkadaşlarımıza sahip çıkalım. Onların sesi olalım” diye konuştu.