‘Kayyumları Ankara’ya geri yollayacağız’

Kayyum gaspları Mêrdîn’de protesto edildi. DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Atadıkları memurları (kayyum) Ankara’ya geri yollayacağız” dedi.

Mêrdîn, Wan ve Amed büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasının 4’üncü yıl dönümü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mêrdîn İl Örgütü binası önünde yapılan açıklama ile protesto edildi.  

Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Êlih Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ile yerine kayyum atanan belediye eşbaşkanlarının yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. 

TİRYAKİ: KAYYUM BELEDİYELERİNİ KIŞLAYA ÇEVİRDİLER

Açıklamada ilk sözü Mehmet Tiryaki aldı. 19 Ağustos 2019'da Türkiye’de büyük bir siyasi darbe gerçekleştirildiğini belirten Tiryaki, “15 Temmuz’a askeri darbe diyenler, 15 Temmuz’da halkın seçme ve seçilme hakkı gasp edildi diyenler pervasız bir şekilde 19 Ağustos’ta belediye başkanlarını görevden uzaklaştırdı. Bunun askeri darbeden hiçbir farkı yoktur. Sadece belediye başkanları değil belediye meclisleri de görevinden uzaklaştırıldı. Bu açık bir darbedir ve bu darbeyi yapanlar belediye binalarının tamamını kışlaya ve polis karakoluna çevirmiştir. Gasp edilen belediyelerin tamamı ya garnizon ya da bir polis karakolu durumundadır. Polislerin aramasından geçmeden herhangi bir belediyeye giremezsiniz. O yüzden işte biz buna darbe diyoruz. Seçilmiş belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin görevden uzaklaştırılması budur” diye konuştu.

Tiryaki, halkların Mart ayında kayyum rejimine hayır diyeceğini ve kendilerinin olanı geri alacağını vurguladı.

AYDENİZ: MEMURLARINI ANKARA’YA GERİ YOLLAYACAĞIZ

Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Bugün Türkiye için karanlık bir gün. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti siyasi darbe ile belediyelerimize kayyum atadı. Fakat Kürt halkı asla iradesinden vazgeçmedi ve boyun eğmedi. Türkiye Cumhuriyeti Kürt düşmanlığı üzerine kuruldu ve 100’üncü yılında da aynı amaçla politikalarını yürütüyor. Atanan kayyumlar ne siyasi, ne ahlaki ne de toplumsal bir zemine oturuyor” dedi. 

AKP’nin Kurdistan coğrafyasında kolonyalist bir politika yürüttüğünü kaydeden Aydeniz, “Kayyum atamalarında ilk hedef Kürtçe alanda ve kadınların kazanımlarının çiğnenmesidir. Kayyum zihniyeti eşbaşkanlık sistemini de kendine düşman olarak belirledi. İstiyor ki bu sistem ortadan kalksın. Eşbaşkanlık sistemi kadın özgürlük mücadelesinin çok önemli bir ayağıdır. İstiyorlar ki demokrasi ortadan kalksın. Biz bunu asla kabul etmiyoruz, atadıkları memurları (kayyum) Ankara’ya geri yollayacağız” dedi. 

Kayyum uygulamalarının aynı zamanda tecrit zihniyetinin ürünü olduğunu kaydeden Aydeniz, “Tecridi her alana yaymaya çalıştıkları gibi kayyum uygulamalarını da yaymak istiyorlar. Elimizden alınan belediyeleri geri almak için hakkımızla birlikte mücadeleye devam edeceğiz” diye vurguladı. 

UÇAR: KAYYUMUN ADI SÖMÜRGECİLİKTİR

Ardından söz alan Çiğdem Kılıçgün Uçar da AKP iktidarının Kürtlerin bütün değerlerini bin bir türlü araçla yok etmeye çalıştığını vurgulayarak, “Devlet sıkıştığı yerde her alanı kayyumla gasp edebileceğini göstermeye çalışıyor. Siyaset kolektif bilinçtir. Halkımızla birlikte bir belediye çalışması yürüttük. Belediyeler kayyum atansa bile bu belediyeler hala Kürt halkının ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınlarındır. Kurdîstan’daki halkımız devletin kayyum politikalarını gayet iyi biliyor. Bu devletin yönetememe ve iktidarın siyaset krizi ve Kurdistan’da meşru olmadığı için kayyumla yönetmeye çalışıyor. Kurdistan’da yaşanan kayyum sömürgeciliktir. Kayyum halkın ve belediyenin mal varlığını satarak açıklarını kapatmaya çalışıyor” dedi.

‘KÜRT HALKI DEMOKRASİNİN MİHENK TAŞI’

“Faşist zihniyete karşı toplumun her alanını kurtaracağız” diyen Uçar, “Kürt halkının ortaya koymuş olduğu irade karşısında aciz bir iktidarla karşı karşıyayız. Bize ait olanı geri alacağız. Öncelikli olarak bu iktidarın faşist zihniyetine karşı toplumumuzun her alanını koruyacağız.  Bütün mücadele alanlarında faşist iktidarın kayyum politikalarına çok büyük bir mücadele yürütülüyor. Yüzyıldır direnen Kürt halkı sadece kendi sesini duyurmak için değil demokrasinin mihenk taşı oldu” dedi.