KCK Sağlık Komitesi: Paniğe kapılmadan tedbirler alınmalı

KCK : Hastalık üreten, insan sağlığını bozan zihniyet ve toplumsal yaşam biçimi değişmediği sürece sağlıklı bir topluma kavuşulamayacağı bir gerçektir. Toplum olarak paniğe kapılmamak ve sükûnet içinde sağlığımıza ilişkin gerekli tedbirler alınmalıdır.

KCK Sağlık Komitesi, koronavirüs salgınına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Sağlık Komitesi açıklaması şöyle:

İNSANLIĞI TEHDİT EDEN BİR DURUM ORTAYA ÇIKTI

“Bilindiği gibi koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılmış ve insanlığı tehdit eden bir durum ortaya çıkmıştır. Bu salgın karşısında kapitalist sistem çaresiz kalırken, siyasal ekonomik ve toplumsal olarak kriz içerisine girmiştir. İnsanlık ve toplumlar savunmasız bırakılırken sermaye ve kâra dayalı sağlık sistemleri çözüm üretmekten ziyade kriz ve paniğe neden olmaktadır. Bir hastalık nedeniyle sistemin yaşadığı bu çöküntü karşısında insanlık ve halklar kendini koruma ve yeni sistem arayışlarını geliştirmek ile bu krizi aşacaktır.  

SAĞLIK HİZMETLERİ BİREYİN GELİRİNE GÖRE YARARLANACAĞI META DURUMUNA GELDİ                                                                         

Kapitalizm son dönemlerde politikaları ile bir yandan ekosistemi, yaşam ve çalışma ortamını sağlıksız kılarken, bir yandan da sağlık hizmetlerini metalaştırarak bir tüketim nesnesine dönüştürmüştür. Aynı zamanda yoğun teknoloji kullanımı ve aşırı uzmanlaşma ile sağlık hizmeti kompleks bir hal almıştır. Bu durum toplumu bilgisiz kılarak ve bilgisiz halinden yararlanarak sağlık hizmetine olan talebin kışkırtılmış olarak karşımıza çıkmasına neden olmuştur. Sağlık son yıllarda sadece bir tüketim ilişkisine indirgenerek piyasaya açılmış ve kârın yüksek olduğu bir yatırım alanına dönüştürülmüştür. Metalaştırılmış sağlık hizmetleri ile insan bedenleri sermaye birikim sürecine katkı sağlayan nesneler haline gelmiştir. Sağlık hizmetleri, nitelik ve nicelik olarak bireylerin gelir durumuna göre yararlanacağı bir metadır artık. Zenginler ve nitelikli işgücüne sahip olanlar, kâr esasına dayalı işleyen bir sektöre dönüştürülmüş sağlık hizmetlerini diledikleri gibi kullanabiliyorken, yoksullar ödeme güçleri oranında sağlık sorunlarına çare arayabilmektedir.

HASTALIK ÜRETEN ZİHNİYET DEĞİŞMEDİKÇE SAĞLIKLI TOPLUMA KAVUŞULAMAZ

Sağlıklı olabilmek için öncelikle sağlıklı bir eko-sisteme sahip olunması gerekir. Hastalık üreten, sürekli insan sağlığını bozan zihniyet ve toplumsal yaşam biçimi değişmediği sürece sağlıklı bir topluma kavuşulamayacağı bir gerçektir. Hastalıklı toplumdan sağlıklı topluma; sıkboğaz, obez, ekosistemdeki döngüsel yapıdan koparılmış, aşırı kentleşmiş toplumdan ekolojik topluma tepeden tırnağa otoriter ve totaliter devletli toplumdan komünal demokratik ve özgür-eşit topluma doğru bir yöneliş gerçekleştirmek zorunluluktur. Aksi takdirde insan sağlığını olanaklı kılan bir toplum-doğa uyumundan bahsedilemez. Demokratik-Ekolojik-Kadın özgürlükçü paradigma yeni yaşam zihniyeti olarak şekillenmediği sürece yani toplum ahlaki ve politik olmadığı sürece bu sorunlarla sürekli gündemimizde yer alacaktır.

Bilindiği üzere koronavirüsü ilk başta Çin ve daha sonra dünya geneline yayılmış olup, bu virüsten dolayı da binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Bu virüs salgını halen devam etmekte ve küresel salgına (pandemi) yol açan bu virüsün genel anlamıyla nasıl izole edileceği belirsizliğini korumaya devam etmektedir. Kuşkusuz kendini koruma ve toplumu bu salgından korumak insani bir sorumluluk olarak karşımızda durmaktadır. Dünyanın krizi haline gelen bu virüs karşısında Dünya Sağlık Örgütü de belli ki çözümsüz kalmış durumdadır. Bundan dolayı kendini nasıl korumak gerektiğine ilişkin bilinçlenmeye ihtiyaç vardır. Toplum olarak bu salgın karşısında paniğe kapılmamak ve sükûnet içinde sağlığımıza ilişkin gerekli tedbirler alınmalıdır. Korona virüsüne karşı kendimizi nasıl koruyabiliriz anlamında KCK Sağlık Komitesi olarak bazı maddeler çerçevesinde halkımızı bilgilendirmek istiyoruz.  Belirtilen hususlara halkımızın duyarlı yaklaşımıyla bu krizin atlatılacağına inanıyoruz.

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

Koronavirüsün önünü almak için ne yapmalıyız?

  • Kalabalık ortamlardan uzak durulmalı
  • Selamlaşma esnasında tokalaşma ve sarılmalardan kaçınılmalı
  • Nefes yoluna virüsün bulaşmaması için 15 dakika da bir az miktarda su tüketilmeli, bu yöntem ile virüsün mide asidin de erken ölümü gerçekleşir.
  • Her şeyden önemlisi vücut temizliğine ve ortak yaşam alanların hijyen olmasına dikkat edilmeli
  • 30 saniye sabun-su ile el yıkama kuralı uygulanmalı. Özellikle yemeklerden önce ve sonra, tuvalet öncesi ve sonrası yıkanmalı.
  • Mümkün mertebe elin göz, burun ve ağız bölgesine temas etmemesi
  • İhtiyaç olmadığı müddetçe evden çıkılmamalı. Acil bir ihtiyaç varsa da maske ve eldiven kullanımı dikkate alınmalı.
  • Yüksek ateş, kuru öksürük, nefes darlığı olanlar muhakkak bir hastaneye başvurmalı. Hasta olan kişi Yaşlı, hamile, çocuklardan uzak tutulmalı ve gerekli olan tedavisi gözetim altında yapılmalıdır. Virüsü alan kişi kesinlikle karantinaya alınmalı. Tedavi sürecinde yardımcı olan kişi de maskesiz ve eldivensiz yaklaşmamalı, yakın mesafeden özellikle kaçınılmalıdır.
  • Öksürme ve hapşırma esnasında bir kâğıt havlu ile ağız kapatılmalı. (Atılan mendil ardından el kesinlikle yıkanmalıdır).
  • Özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastaları, vücut savunma sistemi zayıf olanlar risk kategorisindedirler. Bundan dolayı kendilerini belirttiğimiz maddeler çerçevesinde korumaları gerekir. Çünkü bu hastalığın belirtileri soğuk algınlığına benzerdir. Bundan dolayı öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı olanlar kesinlikle bir doktor kontrolünden geçmeli ve çevresiyle yakın temastan kaçınmalıdır.
  •  
  • VUCÜDU GÜÇLENDİREN BESİNLER

Vücut savunma sistemini güçlendiren başlıca besinler şunlardır;

  • Süt, peynir, yoğurt, yumurta, balık, ciğer
  • Biber, ıspanak, havuç, karnabahar, lahana, limon, portakal, kivi, elma. (Hepsi iyi yıkanmalı)
  • Badem, ceviz gibi kuru yemişi de tüketmek önemlidir.

Kuşkusuz bu süreç panik olmadan bu kurallar çerçevesinde rahatlıkla aşıla bilinir.”