Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yerine kayyum atanan belediye başkanları, HDP Kriz Koordinasyonu içerisinde yer alarak deprem bölgelerinde yaraları sarıyor. Bunlardan biri de yerine kayyum atanan Amed’in Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanlarından Davut Kesen.

Depremin ikinci gününden itibaren sahada olan Kesen, depremin 8’inci günü Mereş’teki mevcut durumu ve HDP’nin yardım çalışmalarını ANF’ye anlattı.

HEMEN DURUMA ADAPTE OLDUK

Sahaya geldiklerinde ne bir belediyeye ne de AFAD’a; devletin herhangi bir kurumuna rastlamadıklarını belirten Davut Kesen, “Burada halk ilk önce bizi; HDP’yi gördü. Başka kimse gelmedi. Kurdistan başta olmak üzere metropol kentlerde mevcut yapılarımız, HDP ve bileşenlerinden alana ciddi bir akış oldu. Ayakta kalan yapı yok, ayakta kalanlar da zaten hasarlı, insanlar altına bile giremiyor; bu nedenle bulduğumuz çadırlarla insanları emniyete aldık. Bölgemizin afet bölgesi olmasından kaynaklı tecrübelerimiz çok. En azından HDP olarak yıllardır ciddi anlamda tecrübelerimiz var. Hemen duruma adapte olabilen, halka nasıl ulaşabileceğini bilen, bu anlamda nasıl yardım edebileceğini bilen bu anlamda ciddi bir tecrübe kazanmış bir toplumuz. Bu durum bir kaynaşmayı da getiriyor; her köyden irili ufaklı yardımlar geliyor bölgeye. Bu yardımların bir merkezde toplanıp buna göre ihtiyaçları karşılayabilme açısından önemli” dedi.

İKTİDAR IRKÇI ZİHNİYETİNİ DEPREMDE DE GÖSTERDİ

Devletin kısmen Mereş merkezi dışında hiçbir yerde varlık göstermediğine işaret eden Kesen, depremle birlikte kayyum anlayışının gerçekliğinin tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını ifade etti. Kesen, şunları söyledi: “2006’dan beri kayyum geldi. 2019’da yine seçimle beraber bölgenin çoğunda HDP kazandı ama ne yapıldı? 5 aydan sonra 6 ilçe ve belde hariç çoğu belediyelerimize kayyum atandı. HDP’nin belediyecilik anlayışı, toplumu inşa eden, halkçı belediyeciliği inşa eden bir anlayışa sahipti. Halkla iç içe olan, halkına hemen ulaşabilen, seferberlik ruhuyla çalışan bir örgütlülüğe sahipti. Bugün depremin 8’inci günü; 8 gündür görünen o ki insanlara AFAD çadırları yeni yeni gelmeye başladı. Mevcut iktidarın zihniyeti, ırkçı davranışları bölgede bir kez daha kendini gösterdi. İnsan söyleyecek söz bulamıyor mevcut durum karşısında. Bu, Hatay’da da, Maraş’ta da, Malatya’da da, Adıyaman’da da hatta Diyarbakır’da bile kendini gösterdi. Devlet, ağırlığını biraz Maraş merkezine verdi. Ama diğer ilçe, belde ve köylerde herhangi ne bir çalışması ne de halkla bir teması oldu.”

AKP VE MHP BELEDİYELERİ YOK

Belediyelerin temel görevi halka destek olmak iken, ne kayyum atanan belediyelerin ne de AKP ve MHP’nin belediyelerinin sahadaki halka herhangi bir desteğinin olmadığına işaret eden Kesen, şöyle devam etti: “Şu an Maraş’tayız. Maraş Belediyesi AKP’nin elinde olmasına rağmen belediye başkanının kendisi halen sahaya inmemiş bile. Buradaki araç gereçleri seferber etmesi gerekirken yapmış değil. Halk buna dair tepkilerini bizimle paylaşıyor. AKP ya da MHP’ye oy vermiş kişiler, bizi karşılarında gördüklerinde, “Siz bizim kardeşimizsiniz, insanımızsınız. Bize ilk ulaşan, yardım eden sizsiniz” diyor.”

‘TECRÜBELİYDİK, HIZLA ORGANİZE OLDUK’

Yerine kayyum atanan Kayapınar Belediye Başkanı Davut Kesen, deprem bölgelerinde yaptıkları çalışmaları ise şöyle özetledi: “HDP’nin kayyum atanmayan 6 belediyesi olarak sahada aşevleri kurduk; günlük 3 öğün yemek çıkıyor. Silopî Belediyemiz araç gereçleriyle Pazarcık’ta seferber olmuş durumda. Burada da aşevi kurduk. Malatya’da da aynı şekilde. Bulunduğumuz bütün alanlarda aşevleriyle çıkan sıcak yemeği halkımızla paylaşıyoruz. Geldiğimizden bu yana bütün altyapı çökmüş halde; öyle ki insanlar su bile bulamıyordu. Biz HDP çalışanları olarak önceki tecrübelerimizden yola çıkarak hemen organize olduk. Tecrübeli olmamızdan kaynaklı direkt organize olduk. İkinci günden sonra deprem bölgesinde ciddi anlamda halkımızla beraber olduk.”

‘HALKIMIZI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’

Depremdeler için bütün imkanlarını seferber edeceklerini ve bölgedeki halkı yalnız bırakmayacaklarının altını çizen Kesen, “Sonuna kadar onlarla birlikte olacağız. Bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. Kayyum atanan bütün belediye başkanlarımız kendi çabasıyla sahada çalışıyor. Ama belediyelerimiz elimizden alınmasaydı, bu kayyum zihniyeti ortadan kalkmış olsaydı belki birçok canımızı bu şekilde kaybetmemiş olurduk, kurtarmış olurduk. En azından bu kadar soğuk altından kalmamaları için önemli çabalarımız olacaktı. Yine de önemli çalışmalar yürütüldü ama ne yazık ki bu bölgede herhangi bir belediyenin bir çalışması yok. Sadece HDP olarak sahadayız ve çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.