Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı savaşta PKK gerillalarına karşı kimyasal silah kullanımının ortaya çıkması Kürdistan'da olduğu gibi tüm dünya kamuoyunda tepkilere neden oldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD)Hakkari Şube eski Başkanı İsmail Akbulut ve siyasetçi Musa Çiftçi, Türk devletinin Medya Savunma alanları’da PKK gerillalarına karşı kimyasal kullanımına ilişkin ANF’ye konuştu.
İHD Hakkari Şube eski Başkanı İsmail Akbulut, 30 yıllık savaş sürecinde Kürdistan’da kimyasal silah kullanımının yeni bir olay olmadığını söyledi. Özellikle Hakkari kırsalında çeşitli alanlarda sürekli kimyasal kullanıldığına dair o dönemde İHD olarak çeşitli çalışmalar olduğunu ifaden eden Akbulut, daha önce buna dair raporları kamuoyuyla paylaştıklarını ifade etti.
Özellikle o dönemde Hakkari’nin Çukurca ilçesinin Kazan Vadisi’nde çok şiddetli bir çatışma sonucunda kullanılan kimyasal silah sonucunda 36 gerillanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Akbulut, şöyle konuştu: "Çatışmanın yaşandığı alana insan hakları savunucuları olarak ilk biz gitmiştik. Orada kimyasal silah kullanıldığına dair çeşitli bulgulara rastladık, bu bulguları kamuoyu ile paylaştık. O dönem Almanya Üniversitesi’nden bir heyet Hakkari’ye gelip, olay yerinde tespitler yaptı ve bulguları aldı. Yapılan incelemeler sonucunda kimyasal silah kullanıldığına dair sonuçlar ortaya çıkmıştı. Kimyasal silah bölgemizde hep kullanıldı. PKK gerillaları özellikle son dönemlerde Güney Kürdistan’da kimyasal silah kullanıldığına görüntü ve belgeleri paylaştı.
O dönem biz de kimyasal silah kullanıldığını dile getirdiğimizde hakkımızda gözaltı ve tutuklama kararları verildi. Her ne kadar baskılar olmuş olsa da TSK’nın, PKK ile savaştığı süreçte sıkça kimyasal silah kullanıldığı bir gerçektir ve bu gerçek açığa çıkmıştır. Son dönemde yaşanan çatışmalı süreçte kimyasal silaha başvurduğu tekrar görülmüştür. Burada ciddi anlamda bir kamuoyu oluşturulması, uluslararası güçlerin bir an önce buna müdahale etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu alana bilirkişilerin gitmesi ve olay yerinin incelenmesi gerekiyor. Türk ordusu devamlı kimyasal silaha başvuruyor, bu bir insanlık suçudur. Kamuoyunun olayda ciddi bir şekilde duyarlılık göstermesi gerekiyor."
TÜRK DEVLETİ MEDYA SAVUNMA ALANLARI'NDA AĞIR YENİLGİ ALDI
Siyasetçi Musa Çiftçi, Türk devletinin uzun zamandır hem kendi hukukunu, hem de uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık dışı bir kirli savaş yürüttüğünü söyledi. Geçmişte faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, köy boşaltmalar ve sivil insanlar infazların yaşandığını söylen Çiftçi, Türk devletinin yürüttüğü bu kirli savaşın gün yüzüne çıktığını ve tüm dünyanın bunu öğrendiğini vurguladı.
Son dönemde Medya Savunma Alanlarında yaşanan savaşta Türk devletinin ağır yenilgiler aldığını dile getiren Çiftçi, şu ifadelerde bulundu: "Geçmişte de bundan kaynaklı kimyasal silah kullanılmıştı. Türk Devleti, son dönemlerde, özellikle Medya Savunma Alanları’nda çok ciddi anlamda kimyasal silah kullandı, insanlık dışı bir savaş yürüttü, dünya hukukunu ayaklar altına aldı. Kimyasal silah kullanıldığına dair deliller ortada. Türk devleti özellikle bunu inkar edemez. Uluslararası kuruluşlar gelip, burada inceleme yapmalıdır. Türk Devleti, buna incelemeye hatta dile getirilmesine dahi izin vermiyor.
Bu konuda inceleme yapılmasını isteyen insan hakları savunucularını da hukuksuz bir şekilde tutuklayarak, kimyasal silah kullandığına dair yükselen seslerin önünü almaya çalışıyor. Suçlarını bu şekilde örtbas etmeye çalışıyorlar. Bugün Irak Merkezi Hükümeti’nin kurduğu bir komisyon gidip orada bir inceleme yapacak. Avrupa’dan bir heyetin de gelip burada inceleme yapması gerekiyor. Türkiye’nin işlediği savaş suçlarından dolayı en ağır şekilde yargılanıp, gereken cezaları almaları gerekiyor. Bu insanlık ve ahlak dışı bir saldırıdır. Kimyasal silah kullanmak uluslararası hukuka göre de suçtur. Bu suçu işleyenlerin, cezalandırılması gerekiyor."
AMAÇ KÜRT KAZANIMLARINI ORTADAN KALDIRMAK
AKP-MHP faşist iktidarının iktidarda kalmak ve seçimi kaybetmemek için her türlü kanlı ve kirli oyunlar oynadığını söyleyen Çiftçi, “Bu konuda ulusalcıların ve milliyetçilerin desteklerini almak adına dünyanın neresinde olursa olsun, tüm Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak, imha etmek için bir konsept başlattı. Bu konsept çerçevesinde Rojava’ya saldırılar başlattı. Rojava'da, Ortadoğu’nun ve dünyanın en barışçıl yönetimi olmasına rağmen, bütün halkların, bütün inançların, renklerin bir arada barış ve huzur içinde yaşadığı bölge olmasına rağmen Türk devletinin saldırısı altında. Türkiye’ye hiçbir saldırısı ve düşmanlığı olmamasına rağmen AKP-MHP faşist iktidarı Kürt düşmanlığı nedeniyle Kürt halkının kazanımlarına savaş açıyor.
Taksim saldırısı, Kürtlerle hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen, AKP-MHP faşist bloku bunu gerekçe göstererek Rojava’ya saldırıyor, Kürt halkının kazanımlarını, iradesini, Özerk Yönetimi’ni ortadan kaldırmak istiyor. Bu saldırılar, hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu amaç doğrultusunda Başur'u da sürekli bombalıyor. Türk devletin saldırıları nedeniyle yüzlerce köy boşaltıldı, onlarca insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Rojava’da da hava saldırısıyla Kürt köyleri bombalanıyor. Bu konuda ne Avrupa'dan, ne de dünyadan hiçbir şekilde bir ses çıkmıyor, tepki gelmiyor. Bu da Türk devletini cesaretlendiriyor. Tüm dünya devletleri Türk devletinin bu insanlık dışı uygulamalarına tepki göstermeli” diye konuştu.