Hewler'de kalp krizi sonucu yaşamını yitiren önceki dönem milletvekillerinden, Kürt Siyasetçi İbrahim Ayhan'ın cenazesi, sabaha karşı getirildiği Siverek Devlet Hastanesi morgundan alındı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanlık Divanı üyeleri, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, işgal edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin Eş Başkanı Ahmet Türk ve Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık, milletvekilleri, Barış Anneleri, TJA üyeleri, HDP Urfa, Mardin, Şırnak, Amed, Mersin, Adana, Adıyaman, Antep il ve ilçe yöneticileri, STÖ temsilcileri, Sanatçı Ferhat Tunç ve binlerce kişi, cenazeyi doğduğu eve doğru yola çıkardı.

'ERDOĞAN ELİM YAKANDA!'

İbrahim Ayhan'ın eşi Rezan Ayhan, hastane önünde duygularını dile getirirken, şunları söyledi: "İnsan evinde yemek yiyemiyor, kapı önüne çıkamıyor. Nasıl bir Başbakan, nasıl bir Cumhurbaşkanı var? Eline silah almadı, ‘terör propagandası’ diyorlar, neyin terörü? Ne yaptı ki cezaevinde ateşe verdiniz, yakmaya çalıştınız? Yeter artık. Eşim o topraklara kaçmadı, dünyaya her şeyi anlatmaya gitti. Derin insandı, kitaptı, felsefeci idi. Herkes seviyordu. Suçumuz ne? TC. kimliği taşımamız mı, bu topraklarda doğmamız mı? Eşim sadece barış istedi."

Anne Zekiye Ayhan da, "Erdoğan elim yakandadır! Erdoğan senin de yüreğin yansın! Ben bugün ayakta duracağım. Bugün İbrahim için ellerim havada kalacak. Erdoğan'ın zulmünden oğlum gitti. Kimsenin haram lokmasını yemedi, kendi şerefi ve namusuyla yaşadı. Yoruldu, bu zulme kalbi dayanmadı" diye konuştu.

Cenaze yüzlerce araçlık konvoyla Siverek çarşı merkezinden aile evine doğru götürüldü.

POLİS ENGELİ TANINMADI

Konvoyun geçtiği çarşı merkezi ve sokak aralarında Siverekliler, alkış ve zafer işaretleriyle hemşehrilerini selamlarken, çok sayıda ilçe sakini de konvoya katıldı. Konvoya katılan araç sayısı binleri bulurken, kitle gittikçe kalabalıklaştı.

Cenaze konvoyuna yüzlerce polis ve asker eşlik ederken, güzergah boyunca da sivil polisler konuşlandırıldı. Polisler zafer işaretiyle selamlayan kitleyi uzaklaştırmak istese de Siverekliler, engeli tanımadı. Konvoyun önce aile evine gitmesi beklenirken, çarşı merkezindeki yoğun katılımdan kaynaklı polisler konvoyun yönünü Nato Mezarlığı'na çevirdi.

Sayısı on binleri bulan kitle, mezarlığa 200 metre kala, araçlardan indi. Cenaze aracındaki Ayhan'ın HDP bayrağına sarılı tabutunu alan kitle, tabuttaki bayrağı sarı, kırmızı, yeşil flamalarla değiştirip omuzlarına aldı. “Şehit namirin”, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla yürüyüşe geçen kitleyi anonslarla tehdit eden polis, mezarlığa yakın bir mesafede kitleye kalkanlarla saldırdı.

Törene katılan on binlerce kişi ise polisin mezarlık girişinde kurduğu barikatları aşarak mezarlığa girdi. Kitle cenazeyi mezarlık camisine taşırken, polis Drone ile havadan görüntü aldı. Camiye getirilen Ayhan'ın cenazesi dualar eşliğinde son yolculuğuna uğurlandı.

TÜRK: ÖNEMLİ, ONURLU BİR ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ

Törende konuşan Ahmet Türk, Ayhan için, "Kürt halkının geleceği ve özgürlüğü için, çok değerli, çok önemli ve onurlu bir çalışma yürüttü" diyerek, şunları ekledi: "Biz diyoruz ki İbrahim arkadaş emeğin, katkıların ve ödediğin bedeller için teşekkürlerimizi sana iletiyoruz. İyi bilesin ki, Kürt halkı, kendi geleceği, demokrasi ve özgürlüğü için çalışanları, emek verenleri asla unutmayacaktır."

BULDAN: GÖZÜ ARKADA KALMASIN!

Pervin Buldan ise "İbrahim yoldaşımız, Kürt halkına uygulanan bütün zulümleri gördü. Kürt halkına reva görülen her türlü zulme tanıklık etti, her türlü zulmün karşısında mücadele etti. İbrahim yoldaşımız, barış ve demokrasi mücadelesinin büyük bir neferiydi" diye konuştu.

Ayhan'ın Türkiye dışına çıkmaya zorlandığına dikkat çeken Buldan, şöyle devam etti: "Sağlık sorunlarından dolayı bu ülkede tedavi bile olmadı. Her birimiz birer İbrahim Ayhan olacağız. Onun bize bıraktığı mirası biz yürüteceğiz. Sevgili İbrahim Ayhan, gözün arkada kalmasın, yoldaşların senin bıraktığın mirasa sahip çıkacak."