Komalên Ciwan Koordinasyonu, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, gençler başta olmak üzere tüm Kürtler bulundukları her yerde seferberliğe ve direnişe çağrıldı. Açıklamada, "Devrimci intikam ruhuyla her yerde, her an, her yöntem ile faşizmi yıkalım, onurumuza sahip çıkalım" denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"17 Nisan’dan bu yana sömürgeci soykırımcı faşist TC’nin Medya Savunma Alanlarına ve Zap’a yönelik başlatmış olduğu işgal saldırısı, Kürdistan Özgürlük Gerillası'nın fedai mücadelesiyle karşılaşarak TC’nin  Kürdistan’ı işgal etme hevesini bir kez daha kursağında bırakmıştır. Kürt soykırım ittifakı olarak faşist AKP-MHP iktidarı son 6 yılda kesintisiz bir savaş ile Kürdistan’ı işgal etmek, Kürdü soykırımdan geçirmek için tüm imkanlarını seferber ederek soykırım rejimini kalıcı hale getirmeye çalışmaktadır. Bunun için Türkiye içerisinde mutlak faşizmi hakim kılarak, NATO’nun da her türlü desteğini arkasına alarak işbirlikçi ihanetçiler ile birlikte Kürdistan’ın diriliş ve direniş partisi olan  partimiz PKK’ye karşı saldırı üzerine saldırı düzenlemektedir.

Faşist TC rejimi, imha ve soykırım saldırıları ile bütün Kürdistan’ı işgal etmeyi, özgür Kürdü ve Kürdün varlığının yegane teminatı olan Özgürlük Hareketini tasfiye etmeyi hedeflemektedir. Halkların soykırımına dayanarak varlık bulan TC, yeni yüzyılda da başaramadığı Kürt soykırımını gerçekleştirerek varlığını garanti altına almaya çalışmaktadır. Bu hedefi gerçekleştirmenin önündeki tek engelin Kürdistan özgürlük gerillası olduğunu bildiği içinde en vahşi yöntemleri kullanmakta, kazanmak için elinden geleni yapmaktadır. Kürdistan özgürlük gerillası buna karşı kahramanca bir mücadele ile Bakur’dan Başur’a, Rojava’dan Şengal’e Kürdistan’ın her parçasında soykırım saldırılarına karşı amansız bir direniş içerisinde olmuştur. Başvurmadık hiçbir yöntem bırakmayan faşist TC devleti şimdiye kadar geliştirdiği tüm saldırılarda gerillanın gürzünü yemekten kurtulamamıştır. Şimdiye kadar bir türlü istediği sonuca ulaşamayan faşist TC rejimi son olarak yönünü Zap’a vermiştir. Buna karşı Kürdistan Egidleri, Zap’ı işgalcilere cehenneme çeviren bir mücadele ile son bir ay içerisinde, bin yıldır Kürt’ün çektiği zulüm ve acıların gazabı ve intikamı olmuştur. Özgürlük mücadelemiz açısından büyük bir önemi olan Zap, 50. mücadele yılımızda Kürdistan özgürlük anahtarını halkımıza armağan etme mücadelesi vermektedir. Zap’ta sadece bir savaş ve direniş değil, özgürlük mücadelemizi zafer ile taçlandıracak, zulmün saraylarını yerle bir edecek bir destan yazılmaktadır. Bu destan özgür Kürdistan’ın destanıdır.

'TÜM KÜRTLER ADINA VARLIK-YOKLUK SAVAŞIDIR'

TC’nin Zap saldırıları Kürdü soykırımdan geçirme planının bir parçası olduğu için Zap’taki bu savaş tüm Kürtler adına verilen bir savaş ve Kürdistan halkının varlık ve yokluk savaşı olmaktadır. Bu savaş nerede olursa olsun her Kürdün savaşıdır. Bütün Kürt, Kürdistan ve insanlık adına fedakarca seferber olan özgürlük gerillası kadar tüm onurlu insanlığı hedeflemektedir. Zulüm ve zorbalığa karşı varlık kanunu olarak direnmek ve savaşmak bir mecburiyettir. Hiç kuşkusuz bu savaş sadece gerilla savaşı değildir. Bu bir halkın varlık ve yokluk savaşıdır, yani halk savaşıdır. 7’den 70’e tüm Kürt halkının devrimci halk savaşı ile faşizmi yenilgiye uğratacağı, Kürdistan ve Ortadoğu’yu Turanizmin zulmünden kurtaracağı bir savaştır.

'HER YERDE DİRENİŞE GEÇEREK KAZANABİLİRİZ'

Kürdistan halkının sadece gerillayı destekleyerek değil bulunduğu her yerde direnişe geçerek TC sömürgeciliğini Kürdistan’ın her karış toprağından söküp atacağı bir savaştır. Bu görev en çokta yurtsever Kürdistan gençliğine düşmektedir. Kürdistan gençliğinin en cesur, en fedakârları şu an Zap’ta TC’nin sömürgeci ordusunu hezimete uğratıyor. Faşizmin daha önceki işgal ve imha saldırılarına karşı nasıl ki Kürdistan gençliği gerilla saflarında buluşarak cevap verdiyse bu tarihi süreçte de faşizme verilecek en büyük cevap gerilla saflarında direnişe katılmak olacaktır. Yine gerilla saflarında yer almak kadar her alanda mücadele içerisinde olmak da Kürdistan gençliğinin görevi olmaktadır. Kürdistan devrimci gençlik hareketi olarak tam bir seferberlik ruhu ile 'Dem Dema Azadiyê ye' hamlesiyle, 'Werin Cenga Azadiyê' şiarıyla şimdi ihanet ve işgale karşı eyleme geçme zamanıdır diyoruz.

 Tüm Kürdistan halkının da bu saldırıların hedefi olduğu unutulmadan Kürdistan ve Kürdistan dostlarının da seferberlik ruhuyla bulundukları her alanda direnişi zirveleştirmesinin zamanı çoktan gelmiştir. Devrimci halk savaşı temelinde TC faşizmini bulunduğumuz her alanda hedeflemek, darbe vurmak, devrimci ve yurtsever görevlerin başında gelmektedir. Bu bilinçle faşizme, işgale ve ihanete karşı bulunulan her alanda 'Li Dijî Îxanet û Dagirkeriyê Werin Cenga Azadiyê’ şiarı ile seferber olarak kesintisiz bir eylem sürecine geçilmelidir. Kürdistan gençliği bilmelidir ki dönemin en temel görevi 50. mücadele yılında RÊBER APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlama, TC faşizmini yenilgiye uğratma, ihanet ve işbirlikçiliğin kökünü kurutma, sömürgeciliği Kürdistan’dan söküp atmaktır.

'KESİNTİSİZ EYLEM VE SERHILDANA ÇAĞIRIYORUZ'

Bu temelde Kürdistan Gençlik Hareketi Komalên Ciwan olarak tüm yurtsever-devrimci Kürdistan gençliğini Bakur’dan Rojava’ya, Başur’dan Maxmûr ve Şengal’e, yine Rojhilat’tan yurt dışındaki Kürdistan gençliğine şanlı 1 Haziran gerilla atılımının yıl dönümünde kesintisiz eylem ve serhildan ruhuyla şehirlerden kasabalara, köylerden sokaklara, bulunulan her alanda sürekli ve kesintisiz eylem seferberliğine çağırıyoruz. Namuslu, onurlu yaşam uğruna serhildana kalkmaya, kazanmaktan başka hiçbir şeyi kabul etmemeye çağırıyoruz.
Kürdistan gençliğine çağrımız: Gün ayağa kalkma günüdür, gün işgalciye ve ihanetçiye karşı kıyamet koparma günüdür. Gün her şeyimizi ortaya koyarak büyük intikam alma günüdür diyoruz. Kürdistan gençliği bilmelidir ki, her şeyi ancak ve ancak kendi özgücümüzle, öz savaşımımızla kazanabiliriz. Her Kürdistan genci kendisini düşmana karşı bir silah haline getirmelidir. Özgürlük mücadelemize dil uzatan, düşmanla işbirliği içinde olan kimseye evinde rahat uyuma izin verilmemelidir. Nasıl ki gerillanın gürzü  TC ordusunun ensesindeyse şehirlerde hareketimize, değerlerimize karşı düşmanca yaklaşanlarında ensesinde Kürdistan gençliğinin gürzü olmalıdır. Kürdistan’da direnmek, savaşmak tek yol olmaktadır. Biz öyle bir sömürge cenderesinde yaşamaktayız ki nefes alışımız dahi direnişle gerçekleşmektedir. Bunun için diyoruz ki, faşizme, işgale, ihanete karşı devrimci intikam ruhuyla her yerde, her an, her yöntem ile faşizmi yıkalım, onurumuza sahip çıkalım. Bu görevi gerçekleştirmek Kürdistan gençliğinin boynunun borcu olmaktadır. Kürdistan gençliğini büyük bir duyarlılık ve sorumlulukla öncülük görevlerini yerine getirmeye, her alanda her sokakta direniş bayrağını yükseltmeye, faşizme, sömürgeciliğe, işgale, ihanete karşı hesap sormaya ve mutlak zaferi kazanmaya çağırıyoruz."