Komutan Egîd’in izinde bir fedaiydi Bengîn

Şimdi esen her rüzgârda fedai savaşçı, genç gerilla komutanının dilinden söylüyordur tüm kilamları. Ve şimdi Bengîn, adının anıldığı her yerde, doğup büyüdüğü topraklar gibi anlamlı yaşama ve zafere çağrıdır.

Temmuz’un anlamı; umudun zaferinin başkaldırdığı zamanlarda gizlidir. Temmuz, zafere inanan ve uğruna gözünü kırpmadan canlarını feda eden eşsiz insanların zamanıdır. Temmuz direnişinin sırrına, amansız savaşarak ulaşan direngen ve yılmaz gerillaların intikam yeminlerini tekrar tekrar verdiği demlerdir. Temmuz’un direniş ruhunu yaşayan HPG gerillası Bengîn Barman, kendini halkının onurlu mücadelesine adayarak 14 Temmuz büyük zindan direnişini büyük savaşarak devam ettirmiş ve 4 Temmuz 2023'te Egîdlerin diyarı Botan'da toprağın türküsünü doruklara ulaştırmıştır.

Bengîn henüz küçük bir çocukken, babasından dinlediği kilamlarda halkının acılı ama bir o kadar da direnişlerle dolu tarihini her dinlediğinde yüreğinde kavgasını büyütür ve en aydınlık mekânlara ulaşma isteği uyanır. Uçsuz bucaksız dağlara bakıp yakılan ağıtlarda halkının direniş dolu tarihini tekrar tekrar canlandırır gözünde. Kökleri toprağa bağlı olan halkının direniş gerçeğine her geçen gün biraz daha sevdalanır. Dönen her günde toprağını aydınlatan güneşe, doğaya can veren bahara, her damlasında özgürlüğün türküsünü fısıldayan yağmura; yani anlamlı ve güzel olan her şeye sevdalanır. Sevda ile bağlı olduğu bu topraklarda yaşayabilmek için hakikat savaşçısı olması gerektiğini bilir. Bu coğrafyanın yiğit bir evladı olarak Kurdistan’ın tüm güzelliklerini yüreğinde taşır, bütün çağlarda hissedebilecek anlamlı bir yaşamın yaratıcılarından olmayı başaran bir savaşçı olur.

HALKININ ONURLU MÜCADELESİNDE FEDAİCE SAVAŞIR

Bengin, savaşçılığı ve direngenliğiyle ölümü yerle bir eden ve devrimin zafer bayrağını hep göklerde taşıyan bir özgürlük savaşçısıdır artık. Özgür dağlarda attığı her adımda ardılı olduğu şehit yoldaşlarının hayallerinin gerçekleştirmek için daha güçlü arşınlar patikaları. Yaşadığı her anda Önder Apo’nun felsefesiyle sorgular kendisini ve halkının onurlu mücadelesini savunmak için gözünü kırpmadan kendini feda eden halkının fedaisi olmak için yemin eder.

İşte böyle kararlaştığı zamanlarda türkülü bir yürüyüşün sahibi olur ve adı gibi ‘Bengîn’e bağlı kalarak yaşayıp yaşatmaya, adı gibi kahramanlaşmaya ant içer. Bengîn, kavgasını daha da büyütüp zirvelere taşıma isteğiyle koyulur yola. Kadim toprakların bağrında Mêrdîn'den Botan’a, Botan’dan Heftanîn’e, Metîna’ya kadar direniş ve mücadelenin tam orta yerinde yer alır her zaman. Bazen tek başına gerilla ordusu gibi düşmanının korkulu rüyası olur, bazen de savaşın ortasında büyük bir kavganın öncülüğünü üstlenerek yoldaşlarına rehberlik yapar.

TOPRAĞINA VE KÖKLERİNE AŞKLA BAĞLI BİR SAVAŞÇI

Savaşın en yoğun olduğu zamanlarda Komutan Delal’in intikamını alacağına söz verir.  Yüreğinde büyüttüğü intikam aşkıyla Botan’da fırtına estirir. Savaşçı kişiliği ile Komutan Egîd’in ruhunun tüm gerillalarda canlandığını düşmanına gösterir. İşte bundandır Botan bilir genç ve cesur komutan Bengîn’in sevdasının akışını. Botan’ın her karışı bilir onun sevdası kadar büyük öfkesinin durdurulamaz güçte olduğunu. Bilir özgür ruhlu gerillaların Cûdî'nin zirvesinde, Gabar’ın yakılıp yıkılan her köşesinde, Besta’da işgalcilere nasıl karşı koyduklarını. Bilir Önder Apo’nun fedailerinin binlerce kişilik TC ordusuna, uçağına, tankına karşı nasıl tarih yazdığını ve tek bir gerillanın bir ordu gücünde karanlığı parçalayıp güneşin aydınlığına eriştiklerini.

Bengîn ve Mîrza da bu amansız savaş içerisinde kendilerini büyük bir mücadeleyle var eden Botan kahramanlarından, halkının Egîdce yaşayan evlatlarından olurlar.

ONLARIN YAŞAMI ZAFER SAVAŞINA ÇAĞRIDIR

14 Temmuz direnişi fedaileri Kemal Pir’in, Hayri Durmuş’un ardılları olan özgürlük militanları Mîrza ve Bengîn, toprağın bağrında yeni umutlar yeşertir. Bu umut, Temmuz’un sıcak rüzgârında gerillanın aşkını onurlu tüm yüreklere ulaştırır. Özgürlük meşalesini Kemal Pirlerden, Saralardan alan ve Komutan Egîd’in izinde savaşan Bengîn, adanmışlığın somut ifadesi olur Botan’ın zirvelerinde. Savaşçı yüreği, akan ırmakların coşkusunda, tarihi yaşatan sesi evrenin dilinde var olur yeniden ve eser rüzgârın ahenginde. Bu dağlar bilir Bengîn’i. Mêrdîn'den Botan’a, Heftanîn’den Metîna’ya dengbêjîlerin yankılandığını... Bilirler Bengîn’in Botan’da Mirza ile girdiği son kavgada attıkları her adım sona değil sonsuzluğadır aslında. 

Şimdi doğan her güneşte O’nun sesiyle ısınır Kurdistan toprakları. Şimdi esen her rüzgârda fedai savaşçı, genç gerilla komutanının dilinden söylüyordur tüm kilamları. Ve şimdi Bengîn adının anıldığı her yerde, doğup büyüdüğü topraklar gibi anlamlı yaşama ve zafere çağrıdır.