Riha’nın Wêranşar ilçesine bağlı Zevra köyünde, korucuların her türlü tehdit, baskı ve psikolojik saldırılarına maruz kaldığını belirten Êzidî aileler, devletin göz yumduğu bu hukuksuzluğa karşı basın açıklaması yayınladı. Zevra köyü sakinleri, söz konusu ailenin korucu olduğuna ve devletin imkanlarını arkalarına alarak bu saldırıları gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.
Bir Êzîdî köyü olan Zevra sakinlerinin yaptıkları açıklamanın detayları şöyle:
“Bu duyuruyu uzun yıllardır maruz kaldığımız ve son günlerde bize yönelik gittikçe artan tehditler, fiziki ve psikolojik saldırılara ilişkin bilgilendirme ve dayanışma amacıyla yayınlıyoruz.
SİLAHLI TEHDİT VE SALDIRILARDA BULUNDULAR
Biz, Êzidî vatandaşlar olarak, Almanya'dan ata topraklarımıza, köyümüze mevsimsel işlerle ilgilenmek amacıyla geliyoruz. Ancak yaklaşık 25 yıldır köyümüze zorla yerleşen, evlerimize el koyan, tarla ve meralarımızı işgal eden, bize ait toprakları gasp eden Şêxan aşiretine mensup Müslüman bir ailenin saldırılarına maruz kalıyoruz. Êzidî olmamız ve sürekli köyde kalmamamız nedeniyle, bu aile zaman zaman mallarımıza el koyma girişiminde bulunuyor ve bizi ölümle tehdit ediyor.
Yıllardır haksız yere evlerimizi kullanan Karacadağ ailesi, aynı zamanda köy koruculuğu da yapıyor olmaları sebebiyle devlete ve ilişkide oldukları bürokratik kaynaklara güvenerek müstakil bir sistem kurmuş durumdalar. Bu aile, bir yandan devletin verdiği silahları bize karşı açık bir tehdit unsuru olarak kullanırken diğer taraftan aşiret zorbalığına dayalı bir sistem kurmuş durumda. Buradan hareketle aşiretin bazı mensupları, ellerindeki silahları bir tehdit unsuru olarak kullanarak Avrupa’dan gelenlerin köye girişlerini engelliyorlar. Köy korucuları olan bu kişiler, son olarak geçen hafta (05. 07. 2023) yolumuzu kesip iki traktörümüzü kullanılamaz hale getirdi, sulama sistemlerimizi kırarak (11.07.2023) tehditlerde bulundular.
DEVLET, KORUCU AİLEYE GÖZ YUMUYOR
Bu olayı kolluk kuvvetlerine, Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve kaymakamlığa bildirmemize rağmen bugüne kadar konu ile ilgili ciddi herhangi bir işlemin yapılmadığını görüyoruz. Kolluk kuvvetleri olaya müdahale etmiş olsa da ne savcılık ne de kaymakamlık tarafından herhangi bir adım atılmış değildir. Yıllardır yaptığımız şikâyetler, Viranşehir mülki amirleri ve Urfa Valiliği dâhil olmak üzere, yetkililerin sessiz kalmayı tercih etmeleri ve konu ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmamalarıyla neticelendi. Bazı devlet makamları, adeta köye girişimizin yasaklanması konusunda onay verir gibi, bu korucu aileye göz yummaktadır.
Bu nedenle, hem son yaşanan olayın aydınlatılması hem de daha önce yaşanan olayların üstesinden gelinmesi, haksız yere el konulan tapulu evlerimizin bize geri verilmesi için tüm yetkililerin sorumluluk içinde harekete geçmesini talep ediyoruz. Yıllardır zorunlu olarak uzağında kaldığımız ata topraklarımıza dönmek, evlerimizi, bağ-bahçelerimizi yeniden inşa etmek istiyoruz ancak bu aile tarafından sürekli tehdit edilerek engelleniyoruz. Engellerin aşılması, gasp edilmiş evlerimizin bize iade edilmesi ve köyümüzün yeniden inşası için tüm makamların görevlerini yerine getirmelerini talep ediyoruz.”