Mardin: Botan halkı AKP-MHP faşizmini yerin dibine gömecektir

HPG Komuta Konsey Üyesi Haki Mardin: AKP-MHP faşizminin özellikle Botan bölgesi üzerinde kirli oyunları vardır. Bu kadar çember içerisinde kalmasına rağmen halkımız, AKP-MHP faşizmini yıkıp, yerin dibine gömecektir. Botan halkından beklentimiz budur.

HPG Komuta Konsey Üyesi Haki Mardin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecride karşı geliştirilen “Tecridi kıracağız, faşizmi yıkacağız, Kürdistan’ı özgürleştireceğiz” hamlesi çerçevesinde Kürdistan ve Türkiye zindanlarında gerçekleşen eylemleri ANF’ye değerlendirdi. Mardin, özelde Botan bölgesi ve Türkiye genelinde yürütülen faşizm ve özel savaş uygulamalarına karşı, Kürt ve Kürdistan halkları başta olmak üzere tüm Türkiyeli halkları AKP-MHP faşizmine karşı direnişe geçmeye çağırdı. Kürt Özgürlük Gerillalarına düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceklerinin altını çizdi.

AKP-MHP faşizminin, özellikle Kürt Özgürlük Mücadelesini tasfiye etmek ve Kürt halkını soykırımdan geçirmek için Botan bölgesinde özel faaliyetler yürüttüğünü de vurgulayan Mardin, AKP-MHP faşizmine ortaklık edenlerin büyük suç işlediğini, halkına ve tarihine ihanet ettiğini kaydetti. Haki Mardin, bu tür ortaklıklara girenleri uyararak, bunların Kürt halkı tarafından kabul edilmemesi gerektiğini da dile getirdi.

31 Mart günü tüm Türkiye genelinde gerçekleşecek olan yerel seçimlerin AKP-MHP faşizmini sonlandırmak için bir başlangıç olduğunun altını çizen Mardin, halkların faşizme karşı direnişe geçmesi gerektiğini söyledi.

 HPG Komuta Konsey Üyesi Haki Mardin, konuşmasında şu hususlara dikkat çekti:

ZİNDANLARDA YÜRÜTÜLEN DİRENİŞ ZAFER ÇAĞRISIDIR

Kritik bir süreçten geçiyoruz.  Arkadaşlarımız ile halkımız AKP-MHP faşizmine karşı büyük bir direniş içerisindedir.  En son Medya Çınar arkadaşımız fedai eylem yaparak şahadete ulaştı. Zindan direnişindeki şehitlerimiz Medya arkadaş ile birlikte 5’e çıktı. Halkımız tabi ki hem Kürdistan’da hem de Kürdistan dışında büyük bir direniş ve mücadele içerisindedir. Bunun yanında “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim” hamlesi çerçevesinde arkadaşlarımız ve halkımız uzun zamandan beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevindeler. Bu çerçevede başta özgürlük mücadelesini yürüten zindandaki yoldaşlarımıza ve açlık grevi direnişçilerine selam ve saygılarımı buradan gönderiyorum. Başta Önder Apo, arkadaşlarımızın ve dostlarımızın zindanda yürüttükleri mücadeleler bizim için zafere yürüyen direnişin çağrısıdır. Hatta yürütülen bu mücadele karşısında kendimize yönelik bir eleştiri olarak ele alıyoruz. Ve bu çerçevede son şehidimiz Medya Çınar arkadaşın şahsında tüm devrim ve mücadele şehitlerimizi saygıyla anıyor onların mücadelesini kendimize eleştiri olarak görüyor ve önümüzdeki süreçte bir özgürlük savaşçısı olarak onlardan bize miras kalan direniş ve mücadele görevlerimizi yerine getireceğiz.

AKP-MHP FAŞİZMİ, TÜM TÜRKİYE HALKLARINI HEDEFLEMEKTE

Böylesi bir süreçte yerel seçimlerin olması önemlidir. AKP-MHP faşizmi sadece Kürt ve Kürdistan halkını değil, tüm Türkiyeli halkları ve demokratik çevreleri de hedeflemektedir. Ölçüsüz bir şekilde faşizmini zorbaca halk üzerinde yürütmektedir. Şunu açık bir şekilde dile getirebilirim ki; bu faşizm ve saldırı ancak büyük bir direniş ve mücadele ile kırılabilir. Bunun için de başta Kürt ve Kürdistan halkları olmak üzere tüm Türkiyeli halklar ortaya çıkan bu direnişi büyütmeliler. Ancak bu şekliyle bu faşizm yıkılabilir, kırılabilir. AKP-MHP faşizmi sadece Kürt ve Kürdistan halklarını değil kendisine ve faşizme boy eğmemiş tüm Türkiyeli halkları terörist olarak tanımlamaktadır ve bu şekilde yaklaşmaktadır. Ve bu şekilde bir saldırı içerisine girmektedir. Bunun için AKP-MHP faşizmini yıkma görevi sadece Kürt ve Kürdistan halklarının bir görevi olarak görmemek gerekiyor. Bu görev tüm Türkiyeli ve tüm demokratik çevrelerin önüne koyulmuş bir görevdir. Herkes bu çerçevede bu göreve yaklaşmalıdır. Demokrasi ve özgürlük isteyen kesimler bunun için büyük bir direniş içerisine girmelidir.

31 MART SEÇİMLERİ FAŞİZMİN SONUNU GETİRECEKTİR

Faşizmin son evresi yaşanmaktadır. Özellikle Bakurê Kurdistan’da halkımız üzerinde faşizm saldırılarını hız kesmeden sürdürmektedir. Bazı bölgelerinde ise faşizm saldırılarını daha da artırarak halk üzerinde terör saldırıları düzenlemektedir. Özellikle Botan’da Kürt halkının elindeki belediyeleri almak için her türlük ahlaksızlığı, her türlü çirkinliği yapmaktadır. İnanıyoruz ki halkımız bu saldırıların farkındadır. Ancak sadece farkına varmak ve anlamak yeterli değildir. Çünkü tüm yapılanlar ortadadır.    Bunun için kimin elinden ne geliyorsa böylesi bir süreçte bu faşizmin karşısında durmalıdır. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; tüm dünya tarihlerinde faşizm, ancak direnişler sonucu yıkılmıştır. Eğer direnişe geçilmezse insan, kendi insanlığını bile kaybetmektedir. Yani direniş, bu kadar önemlidir. Bunun için öncülüğünü Kürt halkının yaptığı tüm dünya halklarının direnişinde bize düşen görevler gün gibi ortaya çıkarmaktadır. Ve şuna inanıyoruz ki Kürt halkı hem Kürdistan’da hem de tüm Türkiye genelinde gerçekleşecek seçimlerde AKP-MHP faşizmini yıkacak ve sonunu getirecektir. Bunun içinde sadece istek ve arzular yeterli değildir. Bunun için eylemler olmalıdır. Özellikle içinden geçtiğimiz böylesi süreçler de eylem pratiklerine gereksinimler vardır.

BOTAN’DA AKP-MHP FAŞİZMİNİN KİRLİ OYUNLARI DEVREDE

AKP-MHP faşizminin özellikle Botan bölgesi üzerinde kirli oyunları vardır. Botan bölgesi içerisinde Şırnak, Beytüşşebap, Botan’ın tüm şehirleri ve Colemerg’e yönelik birçok hile yaparak halkımızın oylarını çalarak belediyeleri gasp etmek istiyorlar. Bizlerde yakından takip ediyoruz ki bölgede asker, polis, kontra ve çeteleri bölgeye getirerek seçimde hile yapmak istiyorlar. AKP-MHP faşizminin bu politikası açık bir şekilde görülmektedir. Bununla birlikte bölgede kendine seçtikleri ortaklar üzerinden bu kirli politikalarını gerçekleştirmek istemektedir. Biz bunları yakından takip ediyoruz ve bu kirli politikalarını görüyoruz. Bunun için halkımız bu kişilere karşı ve bu politikalara karşı duyarlı olmalıdır. Başta Kürt ve Kürdistan halkları olmak üzere tüm Türkiyeli halklar artık Erdoğan’ın diktatörlüğüne ve faşizmine karşı tutum sahibi olmalıdırlar. Eğer bugün bu tutum alınmazsa yarın çok geç olacaktır. Bizler de görüyoruz ki Erdoğan, tüm konuşmalarında Kürt halkını ve Kürdistan’ı yok saymaktadır ve tüm siyasetini bunun üzerinde gerçekleştirmektedir. Bunların yaşandığı bir dönemde Erdoğan’a oy verenler büyük suç işlemektedirler ve böylesi bir süreçte böyle algılanmaktadır. Ve herkes böyle görmelidir. Ve bu suçta artık ihanete kadar gitmektedir. Bunun farkında olmak gerekmektedir. Birçok arkadaşımız ve yönetimimiz bu yönlü açıklamalar yaptılar zaten. Erdoğan’ın Kürt ve Kürdistan’ı yok sayan politikası, Kürt halkını katliamdan geçirmek istediğinin açık bir delilidir. Ve AKP-MHP birlikteliğini bu amaç üzerine kurmuşlardır. Ve şuna inanıyoruz ki; Kürt ve Kürdistan halkları ve özellikle de Botan halkı bu faşizme karşı bir tutum içerisinde yer alacaklar ve gereken cevabı da verecektir.

BOTAN HALKI AKP-MHP FAŞİZİMİNİ YERİN DİBİNE GÖMECEKTİR

AKP özellikle Şırnak’ta çok kirli bir politika izlemektedir. Tüm askeri, polisi ile Şırnak’ı çembere almak istemektedir. Bunlar AKP’nin Şırnak’ta izlediği politikanın görülen yüzüdür. Bunun yanında bir de görülmeyen yüzü vardır. Bunun için artık halkımız AKP’nin bu görülen yüzünün yanında bir de görülmeyen yüzünü de artık görmesi gerekmektedir. Nasıl ki halkımız kendi direniş tarihinde tüm faşist ve diktatörlere karşı nasıl bir tutum içerisine girmiş ise böylesi bir süreçte bu yeni faşizm karşısında da bir tutum içerisine girerek gereken cevabı verecektir. Bunda hiçbir şüphemiz yoktur. Bunun için Şırnak’taki halkımız bu faşizm rejime oy vermemekle yetinmemelidir. Çünkü Şırnak’ta bedel vermeyen halkımız kalmamıştır. Evleri, köyleri yakılan ve yıkılan halkımız kalmamıştır. Yani en büyük acıları Botan ve özelde de Şırnak halkımız yaşamıştır. Bunun için bu mücadele de bedel vermiş halkımız inanıyoruz ki bu faşizme karşıda duracaktır. Botan ve Şırnak halkı devrimci bir halktır. Biliyoruz ki devrimciler sadece kendi ailesi ve bölgesi için mücadele yürütmezler tüm insanlık için mücadele yürütürler. Bu kadar çember içerisinde kalmasına rağmen Şırnak halkımız, tarihi görev ve sorumluluklarını yerine getirerek, AKP-MHP faşizmini yıkıp, yerin dibine gömecektir. Botan ve Şırnak halkımızdan beklediğimiz, umut ettiğimiz budur. Zor ve çetin bir yaşam sürdürdüklerinin farkındayız. Ve bu şekilde devam etmeyeceğini halkımız iyi bilmelidir. Çünkü faşizmin ömrü kısadır. Ve halkımız böylesi bir süreçte bu zulüm ve zorbalığa karşı boynunu eğmeyerek direniş içerisinde olmalıdır. Ve şuana kadar boyun eğmeyerek Botan ve Şırnak halkımız bizim de başımızı göğe kaldırdılar. Ve bundan sonrada inanıyoruz ki; başımızı eğdirmeyerek faşizme karşı direnişlerini sürdüreceklerdir. Bunun için Şırnak, Qileban ve Botan’ın tüm şehirleri ve köyleri bu faşizme karşı direnişe geçerek zaferi ilan edeceklerdir. Botan ve Şırnak halkımızdan beklentimiz bu yönlüdür.

KORUCULAR, KATLİAMCILARIN YANINDA YER ALMAMALIDIR

 Kürt halkının düşmanları halkımızı aç bırakarak koruculuğu geliştirdiler. Bu şekliyle bu politikasını gerçekleştirmek istemektedirler. Halkımızı aç bırakarak kendi amaçlarına ulaşmak istemektedirler. Biz bu politikaları çok iyi biliyoruz. Bunun yanında halkımızın çoğu kesiminin de zorla koruculuğu kabul ettiğini de biliyoruz. Ancak böylesi bir süreçte ister korucu olsun ister yurtsever olsun Kürdistan’da yaşayan her kesim artık AKP-MHP faşizmine karşı tavır almalı ve ortaklık yapmamalıdır. Tüm koruculardan şunu istiyoruz; Kürt halkının soykırımını isteyen bu faşizme ortaklık etmemelidirler. Birazcık Kürt ve Kürdistani duyguları kalmışsa eğer bu kirli politikalara emel olmamalıdırlar ve bunu kabul etmemelidirler. Bir de bunun yanında bu direniş sadece Kürt ve Kürdistan halkları için değildir, tüm insanlık için bir direnişten bahsediyoruz. Bunun için korucu ve aileleri bu faşizme karşı tavır alarak en azından oylarını bu faşist AKP-MHP diktatörlüğüne vermemelidirler. Hangi partiye oylarını veriyorlarsa versinler, yeter ki insanlık için tehlikeli olan bu faşizmden yana olmasınlar. Yoksa bu faşizm soykırım politikalarını daha da ileriye götürecektir. Her ne kadar bu faşizm Kürt ve Kürdistan halkları ve tüm insanlık için tehlikeli olduğu kadar korucular içinde tehlikelidir. Biz Kürt halkının düşmanının tarihini çok iyi biliyoruz. Tüm Kürt isyanlarında da görüldüğü gibi Kürt halkının düşmanı başta direnişe geçen halkı katliamdan geçirdikten sonra kendine ortaklık eden, kendine yardım eden kesimi de katliamlardan geçirmiştir. Bu son yüzyılda da açık bir şekilde görülmüştür. Bunların hepsi tarihidir, belgelidir. Bunun için korucu ve Botan bölgesinde yaşayan halkımız AKP-MHP faşizmine karşı tutum almalıdır.

HALKINA ZULÜM EDENLERLE HAREKET EDENLER İHANET İÇERİSİNDEDİR

Bunun yanında Botan bölgesinde ve özelde Şırnak’ta faşizme açık bir şekilde çalışanların olduğunu duymaktayız. Bu durum bizim açımızdan kabul edilmeyecek bir durumdur. Çünkü faşizme ortaklık etmek, faşizme çalışmak bizim kırmızı çizgimizdir. Bu uğraşlar içerisine girenler, büyük bir suç işlemektedir. Böylesi bir çalışma içerisinde yer alanlar, faşizme ortaklık edenler, halkına zulüm edenler, suç işlemekle beraber ihanet içerisinde olduklarını söylüyoruz. Ve bunun karşısında sessiz kalmayacağımızı belirtiyoruz. Biz bu durumu yakından takip ediyoruz. Birde böylesi yurtsever duyguların olduğu bir bölgede yaşayıp faşizme ortaklık etmek daha büyük bir suçtur. Bunun için Botan bölgesinde böyle tür suçların olmaması gerekiyor. Çünkü faşizmle ortaklık normal karşılanacak bir durum değildir.  Çünkü biz AKP-MHP faşist partisini Türkiye toplumunda özelde de Bakurê Kurdistan toplumu içerisinde bir siyasi parti olarak görmüyoruz. Eğer birazcık vicdan ve ahlak varsa Erdoğan ve Bahçeli’nin gerçekleştirdikleri mitinglerde onları iyi dinlesinler. Ve ne dediklerini iyi anlasınlar. Sadece Kürt halkı ile Özgürlük Hareketimizi hedef almamaktalar, tüm halkı hedefine koymuşlar. Herkesi terörist olarak ilan edip, soykırım saldırıları ile üzerine gitmektedirler. Böylesi bir parti için özellikle Botan ve direnişçi Şırnak şehrinde yaşayacaksın ve ev ev dolaşıp AKP-MHP faşizminin propagandasını yapacaksın. Bu durum asla kabul edilecek bir durum değildir ve büyük bir suçtur. Tekrardan bu faşizme ortaklıkları bırakmalarını söylüyoruz, faşizme çalışmamalarını belirtiyoruz. O kadar şehit verilmiş bir şehirde bu yapılanlar kabul edilmez. Bunun yanında oradaki direnişçiler Şırnak’tan çıktıkları zaman çok iyi biliyoruz bir tek ev bile yıkılmamıştı. Ancak sonradan Şırnak’ı yakıp, yıkan ve talan eden bu faşizm olmuştur. Ve halkımıza da yaptıkları cezaevleri olan konutları satarak onları da açık cezaevlerine koymak istemektedir. Bu gözler önündedir. Herkes bunu iyi görmektedir. Biz düşmanın bu politikalarını an an, gün gün takip ettik ve tüm politikaları gözlerimizin önündedir. Bu kadar talan eden, yakıp, yıkan faşist bir devlete ortaklık etmek büyük bir suçtur. Halkımızın değerlerine ve büyük değerlerimiz olan şehitlerimize karşı büyük bir ihanettir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Halkımız da bunu kabul etmemelidir. Ve biz öyle yapmalıyız ki Kürdistan’da AKP ve MHP’ye herhangi bir yer vermemeliyiz. Ve bu faşizme tahammül etmemeliyiz. Çünkü Cizre, Silopi, Gever, Nusaybin, Sur gözlerimizin önündedir. Bu Kürt şehirlerinde ne yaptığı gözler önündedir. Ve Erdoğan bu yaptıklarından memnun olmuş ve zafer kazanmış bir şekilde dile getirmektedir. Bunun için AKP-MHP faşizmine ortak olanlar ihanet etmekte olduklarını çok iyi bilsinler. Eğer ihanet etmek istemiyorlarsa en azından ortaklık etmeyerek bir kenara çekilsinler. Tekrardan AKP-MHP faşizmine ortaklık edenleri tekrardan uyarıyoruz.

BOTAN, 40 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜ ÖNCÜLÜĞÜ FAŞİZME KARŞI DA SÜRDÜRMELİDİR

Tekrardan AKP-MHP faşizminin yıkılacağından umutluyuz. Önder Apo’nun ve zindandaki yoldaşlarımızın öncülük ettiği direniş önümüzdeki her süreçte de daha güçlü olacaktır. Böylesi bir süreçte biz Kürdistan Özgürlük Gerillaları olarak kendi görevlerimizin farkındayız.  Kendi eksik ve hatalarımızı değerlendiriyoruz. Ve pratikte de buna cevap olacağımızı belirtiyoruz. Ve önümüzdeki süreçte özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten halklara mücadelelerinde başarılar diliyoruz. Ve umut ediyoruz önümüzdeki seçimde tüm antifaşist halklar, faşizme karşı büyük bir ders verecektir. Eğer böyle bir ders verilmezse faşizm er-geç tüm halkları soykırımdan geçirerek sessizleştirecektir. Bunun için faşizmi her şeyin üzerinde görmektedir ve bu yüzden her miting de ağızlarından düşürmedikleri “beka sorunlarından” bahsetmektedirler. Asıl beka sorunu AKP-MHP faşizminin beka sorunudur. Ancak şu da iyi bilinmelidir ki önümüzdeki seçimde eğer faşizm kazanırsa tüm Türkiye’ye yayılacak bir savaşın da startını verecektir. AKP-MHP faşizmi seçimden sonra sadece Kürdistan’la sınırlı kalmayarak tüm Türkiyeli halklara karşı savaş açacaktır. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor. Bunun için başta Kürt halkı başta olmak üzere tüm demokratik ve özgürlük isteyen halklar bu faşizm karşısında durmalı ve bu seçimde AKP-MHP faşizmini yenilgiye uğratmalıdır. Bunun öncülüğünü de Botan halkı yapmalıdır. Nasıl ki 40 yıldır kesintisiz bir şekilde devam eden Özgürlük Mücadelesinde öncülük etti ise bu seçimde ve böylesi bir süreçte de öncülük görevini yerine getirerek faşizm karşısında yer almalıdır.”