PKK Yürütme Komitesi, “9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te gerçekleşen ve Sara(Sakine Cansız), Rojbin(Fidan Doğan) ve Ronahi(Leyla Şaylemez) yoldaşların şehadetiyle sonuçlanan katliamın 12’nci yıldönümünü yaşıyoruz. 12 yıldır Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşların izinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürütüyoruz. Bu yıldönümünde de Paris katliamının hesabını sormak için sokakları ve meydanları dolduruyoruz.

Öncelikle büyük şehitlerimiz Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşları, şehadetlerinin 12’nci yıldönümünde saygı, sevgi ve minnetle anıyor; amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz. 13’üncü yılda katliamcılardan hesap sorulması ve kadın özgürlük mücadelesinin daha da geliştirilmesi için çok daha güçlü ve örgütlü mücadele yürüteceğimizi belirtiyoruz” dedi.

“Çok açık ki, Paris katliamı çok bilinçli ve planlı yapılmış, üç değerli kadın yoldaşımız bilinçli olarak hedeflenmiştir” denilen açıklamada şunlar belirtildi: “Özellikle hedeflenenin Sara yoldaş olduğu ve Partimizin kurucularından olması, 12 Eylül faşist-askeri rejimine karşı gelişen Büyük Zindan Direnişine öncülük eden yoldaşlar arasında bulunması ve partimizin kadın özgürlük çizgisinin gelişimine en fazla katkı sunması nedeniyle hedeflendiği açıktır. Bu temelde 9 Ocak 2013 katliamının doğrudan partimiz PKK’yi ve onun şahsında tüm Kürt halkını hedeflediği ortadadır. Bu çerçevede hedeflenen Kürt halkı, onun varlık ve özgürlük mücadelesi olmuştur.

Aslında 9 Ocak 2013 Paris katliamını yapan ve yaptıranların kim olduğu ilk günden itibaren açığa çıkmış ve herkes tarafından bilinir olmuştur. Fakat katliamı yapanlarla çıkar uzlaşması yapan Fransa Yönetimi, bir türlü bu gerçeği açıkça ifade etmemiş ve katilleri yargılayıp katliamın hesabını sormamıştır. Eğer zamanında bunu yapmış olsaydı, o zaman 23 Aralık 2022 tarihinde gerçekleşen ve DAİŞ’e karşı savaşın komutanlarından olan Evîn Goyî ve iki Kürt yurtseverinin şehadetiyle sonuçlanan ikinci Paris Katliamı yaşanmayacaktı. Geçen iki yıl boyunca da halkımızın ve dostlarımızın çabalarına rağmen Fransa Yönetimi hukuku işletmeye ve tüm suçluları yargılamaya yanaşmadı.

Bu yıldönümü vesilesiyle Fransa Yönetimini bir kez daha demokratik davranıp hukuku işletmeye ve her iki Paris katliamının da tüm suçlularını yargılamaya davet ediyoruz. Özellikle Tayyip Erdoğan Yönetiminin katliamlardaki gerçek payının ortaya konmasının ve yargılanmasının Kürt soykırımını önleyeceğini ve Türkiye, Suriye ve tüm Ortadoğu’nun demokratikleşmesine hizmet edeceğini belirtiyoruz. Yurtsever halkımızı ve demokratik dostlarımızı da bu sonuca ulaşabilmek için mücadeleyi sürekli büyütmeye çağırıyoruz!

HER ZAMAN ÖNDER APO’NUN KARARLARININ ARKASINDA DURDUK, BUNDAN SONRA DA BÖYLE YAPACAĞIZ

Yurtsever Halkımız ve Değerli Dostlarımız!

9 Ocak 2013 Paris katliamının 13’üncü yılına girdiğimiz bu dönemde Hareket ve halk olarak imkânları ve fırsatları çok, ama riskleri ve tehlikeleri de fazla olan bir süreci yaşıyoruz. Suriye’de BAAS iktidarının yıkılmasıyla birlikte Ortadoğu’da birinci dünya savaşı ardından oluşan ulus-devlet sistemi Arap sahasında çökmüş, İran ve Türkiye’de de yolun sonuna gelmiş bulunuyor. Yeni Ortadoğu sisteminin oluşmasında da Kürtler ve Kürdistan tam bir kilit rolü oynar durumda. Bu da Kürdistan üzerindeki mücadeleyi daha da artırıyor. Ortadoğu’da etkili olmak isteyen güçler daha çok Kürdistan’a yöneliyor. Bu durumda Hareket ve halk olarak daha çok duyarlı, dikkatli ve tedbirli olmamız, birliğimizi ve mücadelemizi daha çok geliştirmemiz gerekiyor.

Ortadoğu’nun kilidini özgürlük ve demokrasi lehine açabilmek için Önder Apo yeni bir girişim başlatmış bulunuyor. Kuşkusuz bu durum 10 Ekim 2023 tarihinden beri yürüttüğümüz Küresel Özgürlük Hamlesi’nin bir sonucu oluyor. Mücadele ile İmralı kapılarını açılmaya zorlamış durumdayız. 28 Aralık 2024 günü Önder Apo ile görüşen DEM Parti Heyeti’nin yaptığı açıklama, Kürtleri ve dostlarını heyecanlandırıp sevindirdiği gibi, Türkiye’deki siyasi atmosferi de ciddi biçimde değiştirmiştir.

Hareket ve halk olarak biz, kuşkusuz bu süreci ve tartışmaları önemsiyoruz. Her zaman Önder Apo’nun kararlarının arkasında durduk ve kuşkusuz bundan sonra da böyle yapacağız. Önder Apo’nun mücadelesinin başarılı olması için üzerimize düşen her görevi yerine getireceğiz. Bunun için, her zaman Apocu çizgide ısrarla ve sabırla mücadele edeceğiz. Aynı zamanda faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetin hile ve oyunlarına karşı da her zaman uyanık ve dikkatli olacağız. Çokça ifade ettiğimiz gibi, her zaman savaşa da hazırız barışa da. Bizi ‘gömeceklerini’ söyleyenlerin de kendilerinin gömülme noktasında olduklarını görmelerini tavsiye ediyoruz.

Bir kez daha şehit Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşları saygı, sevgi ve minnetle anıyor; tüm halkımızı ve dostlarımızı her alanda yapılan yürüyüş ve mitinglere katılmaya çağırıyoruz!”