PJAK: KDP Anti-Terör Kurumu MİT’in bir uzantısı haline geldi

Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) Dış İlişkiler Komitesi “hızlı bir şekilde yalan haberler servis eden” KDP’nin Anti-Terör Kurumu’nun MİT’in bir uzantısı haline geldiğini belirtti.

PJAK Dış İlişkiler Komitesi, işgalci Türk devletinin saldırılarına ilişkin sistematik bir şekilde manipülatif bilgiler servis eden KDP’nin Anti-Terör Kurumu’na ilişkin bir açıklamada bulundu.

KATLEDİLENLER ASIA CELL ÇALIŞANLARIYDI

PJAK Dış İlişkiler Komitesinin açıklaması şöyle:

“KDP’ye bağlı Anti-Terör Kurumu 2 gün önce işgalci Türk devletinin Pêncwîn’de gerçekleştirdiği saldırıda 3 gerillamızın şehit olduğu yönünde haberler servis etmiştir. Bu haberlerin yalan olduğunu belirtmekle birlikte bu kurumun kirli çalışmalarına dikkat çekmek istiyoruz. 11 Ağustos’ta işgalci Türk devletinin Pêncwîn-Nalparêz karayolunda gerçekleştirmiş olduğu saldırıda katledilen 3 kişinin Asia Cell çalışanı ve Musullu oldukları öğrenildi. Bu yurttaşlar aynı zamanda Duhok’ta ikamet ediyorlardı. KDP’nin bu kirli kurumu katledilen yurttaşların biri üst düzey olmak üzere 3 gerilla olduğunu söyledi. Asia Cell hemen akabinde resmi bir açıklama yayınlayarak haberin yalan olduğunu ortaya koydu.

ANTİ-TERÖR KURUMU MAFYATİK VE MİT BAĞLANTILI

KDP’nin kirli Anti-Terör Kurumu, yurttaşlar, aktivistler ve gazetecilere yönelik mafyatik saldırılarıyla dolu bir geçmişe sahiptir. Mafyatik çalışmalarının yanı sıra Türk devletinin yanıbaşında MİT’in bir parçasıymışçasına hareket etmektedirler. Bu kurum her saldırı sonrası çok hızlı bir şekilde yalan haberler servis etmektedir. Bu kurum bu pratiğiyle MİT’in bir uzantısı haline geldiğini ortaya koymaktadır.

MİT’İN UZANTISI HALİNE GELDİ

Bu kurumun bu pratikleri bizleri şaşırtmamaktadır. Çünkü bu kurum, şehitlerin fotoğrafını taşımak yerine Humeyni’nin fotoğraflarını taşıyan bir partiye bağlıdır. Yine de bu yalan haberlere karşı bu açıklamayı yapma gereği duyduk. Halkımız iyi bilmelidir ki KDP Anti-Terör Kurumu MİT’in bir uzantısı haline gelerek adeta onların haber servisine dönüşmüştür. Basın kuruluşlarına da bu kurumun seviyesine inmemeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu kurumun açıklamalarını yayınlama zorunluluğu olsa bile yaptıkları tüm açıklamaların yalan olduğunun ispatlandığı gerçeğini unutmamalıdırlar. Gazetecilerin bu tür yalan haberlerin ardından bizlere de gerçekte ne olduğu konusunda başvurmaları gerekmektedir. Bu, gazeteciliğin ahlaki bir sorumluluğudur.

YALAN HABERLERE KARŞI DUYARLI OLUNMALI

Bizler bir devrim sürecinden geçiyoruz. Olumlu veya olumsuz direnişi ilgilendiren tüm gelişmelerden halkımızı haberdar ediyoruz. Bu temelde halkımızı  yalan haberlere karşı duyarlı olmaya ve hareketimizin resmi açıklamalarını esas almaya çağırıyoruz.”